•Porselen kalbim•

729 102 73
                                    

Bölüm müziği: Izzamuzzic // Shootout

-Ama ben- (Becky)

Küçük kız Kanji'nin bir kelime daha etmemesi için boynunda bir tehdit gibi tuttuğu iğneyi ona bastırmasıyla çaresizce susmak zorunda kaldı...
Ana binadan uzaklaşıp bahçenin ücra köşelerine doğru ilerledikleri her bir saniye kalbi acı çekercesine hızlı atıyor, adeta göğüs kafesini yumrukluyordu...
Korku ve dehşet içinde kocaman gözlerle etrafına bakınıyor ve görmekten korktuğu o kişiyi arıyordu. Hızlı hızlı alıp verdiği nefesi titriyordu ve...

Ve son köşeyi de döndükten sonra o beyaz saçları gözüne çarpan ilk şey oldu...
Yüzü diğer tarafa dönüktü, kollarını göğsünde birleştirip duvara yaslanmıştı ve gözleri kapalıydı... Hemen yanındaki Shion esen rüzgara rağmen elindeki çakmakla sigarasını yakmaya çalıştığı sırada Kakucho anında Becky ile göz göze geldi.
Küçük kızın o anki korku dolu halinden ve Kanji'nin onu zorla getiriyor olmasından anlamış olacak ki yüz ifadesi birden değişti ve çehresi sert bir ifade aldı.

Becky onu kendisine böyle bakarken görünce güvendiği o son dalın da kırıldığını hissetti...
Küçük kız istemsizce durmaya yeltenince Kanji onu sırtından öne ittirdi.

"Ben... Ben bunları yaşamak istememiştim..."

İstemsizce dudaklarından ağlamaklı ve telaşlı bir mırıltı döküldü,

-Ben... gerçekten elimden geleni yaptım... (Becky)

Kanji Becky'nin titreyen sesini duyunca yüzünü buruşturup ona dik dik baktı.

-Başlama yine sulugöz. Mızırdandığın zaman çok sinir bozucu oluyorsun. İki gram ağladın diye de sana acıyacağını zannetmiyorsundur herhalde? Ağlayanlar onu hep daha çok sinirlendirmiştir. (Kanji)

Becky dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini sıkıca yumarak kendini sakinleştirmeye çalıştı. "Çok fena batırdım... Herşeyi mahvettim... Kendimi bu durumdan nasıl kurtaracağım ki şimdi ben?.."

O sırada hırçın rüzgar hızıyla eserek saçlarını birbirine karıştırdı... Ve sonunda ilerlemeyi bırakıp durdular...
"Keşke tam şu anda zaman dursa... Keşke bu sabaha geri dönebilsem..."

Becky hâlâ gözlerini açabilecek cesareti kendinde bulamıyordu, sanki herşey bitmiş gibiydi, ne yapacağı konusunda hiçbir fikri yoktu... Çaresizliğin onu ele geçirmesine izin vermek istemese bile buna mahkûm kalmıştı...

Birkaç sessiz saniye geçti...

Izana'nın da tıpkı Becky gibi gözleri hâlâ kapalıydı. Hâlâ gram kıpırdamamıştı ve hiçbirşey söylemiyordu.
Shion içine sigaradan bir duman çektiği sırada göz ucuyla ona baktı, çehresinin ne kadar sert durduğunu farketti.
"Vay... hâlâ birşey demedi bile, kim bilir aklından ne geçiyor..."
Kanji'nin düşünceleri de bundan pek farklı değildi, o da hâlâ tepki vermemiş olmasına şaşırmıştı ve bu sakin hâlinden sonra nasıl bir canavara dönüşeceğini merak ediyordu.

Hâlbuki aralarında onun yeni uykudan kalktığı için mayışmış olduğunu bilen bir tek Kakucho vardı.
"Salak ya..." diye geçirdi içinden Kakucho ona bakarken.
İlaç o kadar ağırdı ki bıraksan hâlâ uyuyabilecek bir hâldeydi.
Fakat...
Bunların hiçbiri Becky'yi kurtarmıyordu...
İşlerinin yolunda gitmemeye başlamasının tek sebebi oydu ve bu orada bulunan herkesi oldukça rahatsız ediyordu.
O sanki bir an önce kurtulmak istedikleri bir fazlalık gibiydi...
Ve bu Becky'i gerçekten incitiyordu...

Küçük kız bir adım bile daha ileri gitmek istemiyordu, ona kalsa hemen şimdi buradan koşarak kaçardı. Onu bulamayacakları uzak bir yere giderdi.
Kimsenin onu incitemeyeceği, ona bağırıp aşağılamayacağı bir yere...

I was a child, Izana x reader Tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin