•Yalnızlık•

1.2K 109 63
                                    

Bölüm müziği: Billie Eilish // Everything I wanted

Yanlızlık... Tek kelime söylenişi ne kadar kolay, hâlbuki yaşanması ne kadar zor yanlızlık... Onun ona olan yokuşuydu yalnızlık...


Becky ılık gözyaşları yanaklarını ıslatırken yatağında dizlerine sarılarak oturuyordu. Boş duvara bakarak geçirdiği kaçıncı dakikası olduğundan habersizdi. Artık herşey anlamsız geliyordu. Tüm hayatını adadığı insanı belki de sonsuza kadar kaybetmişti. Çünkü Harumi ailesi Roppongi'de yaşamıyordu. Hayatının en kötü zamanlarıydı... Bitikti...

Çok geçmeden kapı tıklanarak nazikçe açıldı. Gelen Bayan Daphne'ydi. Hiç olmadığı kadar naif davranıyordu.

-Girebilirim değil mi? (Bayan Daphne)

Becky sadece bitik ifadesiyle bakmakla yetindi... Kimseyle konuşmak istemiyordu, onu anlamayazlardı...
Yaşlı kadın arkasından kapıyı kapatıp yavaşça yanına geldi, ağrıyan belini tutarak küçük kızın yanına oturdu ve derin bir iç çekti. Bir süre loş odadaki tek ses dışardaki hırçın rüzgarların çığlıklarıydı.

-Becky... Bazı şeyler hayatta her zaman istediğimiz gibi olmaz. (Bayan Daphne)

-Ağlarsın, üzülürsün... Ama önemli olan herşeye rağmen ayakta kalıp güçlü olmaktır.... (Bayan Daphne)

-Bir prenses hep güçlü olmalı değil mi? (Bayan Daphne)

Yaşlılıktan kırışmış olan eliyle burkuk gülümsemesini eksik etmeden şefkatle sırtını okşadı. Normalde her zaman agresif ve katı olan kadın ilk defa böyle davranıyordu.

Ama Becky prenses falan değildi. O kılıcı olmayan, dövüşmeyen bir savaşçıydı. Ve bu sefer hayat ona her zamankinden ağır bir darbe indirmişti. Yenik başladığı hayatında her zamankinden daha yenikti bu sefer...

Becky sessizliğini koruyunca Bayan Daphne'nin yüzündeki gülümseme çaresizce soldu. Gözlerini Becky gibi Mika'nın boş yatağına dikti.

-Onu ben de çok severdim... belki hissettirmezdim ama, severdim.... Hepiniz benim çocuklarım gibisiniz, benim için değerlisiniz...
Gitmesi beni de üzdü fakat yapabileceğimiz bir şey yok gücü kalmalısın... (Bayan Daphne)

Yaşlı kadın küçük kızı bağrına basarak kolunu okşadı. Belki de onu yalnız bırakmanın daha iyi olacağını düşündü.

Bayan Daphne tekrar ateşini ölçüp ona ilacını içirerek odadan çıktı.

Saat 11'e geliyordu, Becky saatlerce uyumaya çalıştı, yatağına dönüp durdu ama onu yiyip bitiren düşünceleri uyumasına engel oluyordu. Çok yorgundu ama gözleri kapanmamak için ısrarcıydı.

Kalktı lavaboya gitti, su içti, geri yattı, sonra tekrar kalkıp bir kez daha lavaboya gitti. Uyuyamadığı için odada dönüp durdu. Sessiz sessiz ağladı, Mika'nın ona verdiği bebeğe sarıldı. Biraz daha ağladı. Yüzünü yıkamak için lavaboya gittiğinde kızarmış gözlerini görüp tekrar ağladı. Yatağına dönerken düşüp canını acıttığı için sinirden gözleri doldu. Düşmesine neden olduğu için öfkeyle duvarı tekmeledi. Bir işe yaramadığından çaresiz olduğu yere oturup acıyan ayağını ovuşturdu.
Zihni ile arasında büyük bir savaş vardı, kafayı yemenin eşiğine gelmişti artık. Çok istiyordu uyumayı ama yapamıyordu, gözlerini kapanmıyordu...

En son nereye gittiğini bilmez bir şekilde odadan çıktı. Kendini tekrar ana koridorda bulunca tıpkı Mika'yla yaptıkları gibi çatıya çıkmak istedi. Hava almaya her şeyden çok ihtiyacı vardı. Dev beton yığının içinde boğuluyor gibi hissediyordu. Loş koridorda biraz daha ilerledi.

I was a child, Izana x reader Tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin