•❄️•

1.2K 120 155
                                    

Bölüm müziği: Derniere Danse // Indila

Yavaşça gözlerini araladı... Izana sakin bir yüz ifadesiyle ona bakıyordu. Ne öfkeliydi ne de başka birşey... Tamamen sakindi. Yüzünde deminki ruh hâline dair hiçbir iz kalmamıştı...
Küçük kız içten içe bu ani duygu değişimine şaşırmadan edemiyordu.
Bedenini kaplamaya başlayan güven hissi, panikle atan kalbini sakinleştiriyordu.
Gözlerine bakmak... Ona iyi geliyordu.

-Gördün mü? Sorun yok... (Izana)

Becky kendine gelip etrafa baktığında Aida-san'ın orada olmadığını gördü. Gitmişti...
Tekrar Izana'ya döndüğü sırada zar zor yutkundu...
Ve,

-Hey, Izana! (Kanji)

Küçük kız hemen sesin geldiği yöne baktı.
Üç çocuk göz açıp kapayana kadar yanlarında bitti.

-Neden haber vermeden gittin? İnsan bu hâlde dışarı mı çıkar? (Kakucho)

-Seni aradık bir saat... (Shion)

-Neden birşey söylemedin? Kadını indirebilirdik, bunu istemiyor muydun zaten? (Kanji)

Izana bu durumda olmaktan rahatsız olmuştu. Yorgun bir sesle tısladı,

-Öf susun be... Başımı ağrıttınız... (Izana)

Sonra yavaşça gözlerini Kanji'ye çevirdi, önemli birşey düşünür gibi birkaç saniye bekleyip net bir ses tonuyla onu cevapladı.

-Daha iyi bir fikrim var. (Izana)

Kendi intikamını kendisi alacaktı belki de. Bunu en temiz şekilde halletmek istiyordu...
Normalde intikamcı olmadığını söyleyerek blöf yapardı ama intikam onun hırsını besleyen bir güçtü.

Hem...
Şuan hemen yanıbaşında duran, etrafta meraklı ve tedirgin gözlerle bakan bu ufaklığı, daha fazla korkutmak da istemiyordu...
Asla içinden gelmiyordu, onun gülümsemesini buna tercih ederdi.
Özellikle de biraz önce gördüklerinden sonra... Belli etmese de yaşananlar çoktan onun yüreğine kazınmıştı. Öyle ki aradan on yıl geçse de asla unutamazdı...

Kakucho yavaşça iç çekti ve Izana'nın kolunu omzuna atabilmek için aralarına girdiği sırada Becky sanki en sevdiği şeyi elinden alınan bir çocuk saflığında huzursuz hissetmişti... Güvende hissettiği anlar bitmiş gibiydi...

Ta ki o ana kadar minik elleriyle Izana'nın bileğini sıkıca tutuyor olduğunu bile farketmemişti...
Kakucho Izana'nın kolunu alamayınca dik dik ona baktı, tıpkı diğerleri gibi...
Hepsi de o korktuğu gözlerle ona bakıyordu.
Küçük kızın ise titreyen, ürkek gözleri sanki aynı anda hepsine bakmaya çalışır gibi hızlı hızlı hareket ediyordu.
Ne yapacağını bilmez, gülünç bir duruma düşmüş gibiydi sanki. Her geçen saniye daha da çok alehine işliyor, an be an tehlikeyi kendine çekiyor gibi hissediyordu.
Fakat onu bırakmak için bedenine söz geçiremiyordu, adeta şu an vücudunun hiçbir parçası onu dinlemiyordu...

O kadar değişikti ki bu an sanki saniyeler asırlar gibi geçiyordu.

Izana'nın gözlerine baktı.
Derin derin baktı...
Sanki bir şey söylemesini, bir şey yapmasını ister gibi umutla ona baktı...
Fakat ne zalim gözlerinde arzuladığı umut ışığını, ne de dudaklarında aradığı o gamzeli kıvrımı bulabildi...
Donuk yüz ifadesinde gram duygudan eser yoktu.
Nefes alışları hızlandığı sırada göğsünde, derinlerde, ufak bir noktada usulca büyüyen bir yanma hisseti küçük kız.

Neden hiçbir şey söylemeden öylece duruyordu? Onu istemiyor muydu yoksa? Ya da kafasını karıştıran bir şeyler mi düşünüyordu?

-Ne duruyorsun hâlâ? Git cehennem ol şurada- (Kakucho)

I was a child, Izana x reader Tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin