19. bölüm

3.1K 154 140
                                    

Telefonu kulağıma götürdüm. Efe'nin sesi endişeye karışık merakı andırıyordu. İki adımlık yolu yürüyemediğimi sanarak başıma bir şey geldiğini düşünüyor olmalıydı.

Efe: niye açmıyorsun olum? Geldin mi eve??

Berk: tam da gelmek üzereydim.. tabi sen aramasaydın

Diye söylendiğimde yemeğin başında oyalanan adamın hafifçe kıkırdağını duydum. Ne çabuk neşesi yerine gelmişti?

Efe: evde misin değil misin?

Berk: evdeyim, kapa.

Efe: ne kabasın haa, yarın görüşürüz madem dikkat et

Berk: hı hı.. bay

Diyerek telefonu kapatıp masaya koyarken sabır çekip masanın üzerinden ayaklarımı sarkıtarak yemeği tabaklara koyan adamın kalçasını bir süre inceledim. Altta olmam ne kötüydü.. biçimli kalçası ben buradayım diye bağırıyordu adeta. Gözlerimi oradan almadan dudaklarımı ıslatıp konuşmaya başladım.

Berk: bir ad koyacak mıyız, yoksa naz yapmaya devam mı?

Elinde ki iki tabakla bana dönerken kaşlarını kaldırıp masaya adımladı ve göz temasını keserek tabakları masaya yerleştirdi. Bu konuda hâlâ düşünceli gibiydi.

Akın: önce in bakalım şu masanın üzerinden

Dediğinde hafifçe zıplayarak masanın üzerinden kalktım ve sandalyeyi çekip oturdum. Masaya bir şeyler yerleştirmeye devam ediyordu ve soruyu cevaplamamıştı.

Berk: anladım, bana ümit vermek istemediğini söylemiştin ama kullanıp atacaksın demek?

Akın: ne? Hayır, öyle bir şey yok.

Berk: biliyorum ama düzgün bir cevap duymak istiyorum

Akın: kendimi kaybettim gibi şeyler demeyeceğim.. bunu istediğimi inkâr edemem..

Diye söze girdiğinde gözlerimi ona diktim. Hemen karşımda ki sandalyeye oturup arkasına doğru yaslanmıştı.

Akın: Etik olmadığını biliyorum, biraz da korkuyorum açıkçası

Berk: ah öyle mi?, ödleklik yapacağına ne hissettiğine odaklan biraz

Diyip gözlerimi başka yöne çevirirken biraz sinirlendiğimi hissettim. Güya bir yetişkin olacaktı ama hareketleri ile söyledikleri uyuşmuyordu.

Akın: anlamıyorsun Berk..

Akın: etik anlayışımız farklı, belki benim yaşımda olsaydın anlardın

Dediğinde daha da sinirlendim ama belli etmeyerek beklemeye devam ettim. Biraz da dudaklarım titriyordu açıkçası. Bu belirsizlik beni yiyip bitiriyordu ve dokunsa ağlayacak mışım gibi hissediyordum. Kötü niyetli olmadığına şüphem yoktu ama benim yerime de düşünmeye çalışmasını anlamıyordum.

Akın: gerçi sende haklısın, tüm bunlar yaşandıktan sonra bunları söylemem aptalca

Akın: belki de ileri gitmeden önce biraz denemeliyiz?

Akın: telefon çaldığında yarıda kesildiğimiz için biraz sinirlenmedim değil, yine de böyle olması daha iyi aceleci davrandım..

Berk: yani?

Dedim yutkunurken, bunun anlamını tam kavrayamasamda ani verdiği kararlardan genelde pişman oluyordu ve az önce ki yapacağımız şeyin yanlış olduğunu düşünüyordu.

Akın: bir ilişki içinde olabiliriz ama kimsenin bunu bilmesini istemiyorum..

Dediğinde kafasını öne eğerek kararsız bir şekilde öylece kaldı. Bense sevinçle yerimden fırlayarak onun yanına koştum ve kollarımı açarak sandalyede oturan adamın kafasını göğsüme doğru bastırıp sımsıkı sarıldım.

HOCAM ( Gay ) ( BXB ) ( YAOİ ) ( ÖĞRETMEN X ÖĞRENCİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin