24. bölüm

1.9K 113 143
                                    

Orta büyüklükte bir çantaya az olan eşyalarımı olabildiğince yavaş doldurmaya çalıştım ama en sonunda hiç eşyam kalmadı ve gitmeye tamamen hazır olduğumu biliyordum. Çantama göz gezdirmeye devam ederken bunun gereksiz olduğu açıktı. Annem yanına çağırmıştı, her şey hazırdı. Bu onu son görüşümdü.

Akın: bitti mi?

Berk: az kaldı..

Çantanın fermuarını yavaşça kapatıp yutkundum. Arkamı döndüğümde kollarını çaprazlamış bana bakıyordu.

Berk: son bir şey isteyebilir miyim?

Dedim sanki hakkım varmış gibi. Hafifçe başını sallayıp cevabımı dinlemeye hazırlandı.

Berk: gitmeden önce beni öp.

Gözleri şaşkınlıkla genişlerken masanın üzerinde ki çantaya hafifçe yaslandım. Başını iki yana sallayıp bana baktı.

Akın: saçmalama

Berk: sadece son bir kez.. bir daha olmayacak..

İç çekip gözlerimin içine baktığında bir iki adım tereddüle yaklaştı. Kalbim onu ilk kez öpecekmiş gibi hızlıca atarken sadece ona bakıp bekledim. Tam önümde durduğunda elini yavaşça enseme doğru koyup daha da yakına eğildi.

Akın: yanlış bir şey düşüneyim deme..

Kafamı sallayarak gözlerimi kapayıp öpücüğü bekledim. Kısa sürede soğuk hissettireceğini düşündüğüm dudaklar sıcaklığıyla benimkileri yakarken öpücüğe karşılık verdim. İçim ısınmaya başlarken elimi omzuna atıp tutacaktım ki dudaklarını benden ayırdı ve geriye adımladı.

Akın: güle güle..

Bir süre bakıp hafif olan çantamı elime aldım ve sıkıca kavradım. Gözlerim o kadar ağır ve yorgun hissediyordu ki sanki göz yaşı dökmeden ağlamıştım.

Berk: kendine iyi bak

Kafasını hafifçe sallayıp başka yere bakmıştı. Dudaklarımda hâlâ sıcaklığı dururken bu kadar soğuk olması garip hissettiriyordu.

Önce geriye adımladım, sonra ona son kez dikkatlice bakarak tamamen arkamı dönüp kapıdan çıktım. Okula bile gitmeden okuldan ayrılmıştım, Efe'yi aramamıştım, müdüre annem tarafından rüşvet verip Akın.. hocanın okulda kalmasına olanak sağlamıştım. Şimdi ise geriye kalan tek şey aile evine gitmekti.

Bir otobüse atlayıp neredeyse şehrin diğer ucunda olan yere gitmeye başladım. Çantam kucağımda duruyordu. Gitmeden önce onun albümünden bir tane fotoğraf çalmıştım.. eminim fark etmeyecekti.

Birkaç saatlik yolculuğun ardından sallana sallana otobüsten inerken lüks model bir arabanın beni beklediğini görünce bıkkınlık ile nefes verdim. Demek yine o sıkıcı hayatıma dönüyordum..

Araca geçip şoför koltuğuna baktığımda beklediğim üzre annem veya babam yoktu, başka bir adam vardı. Durmadan hizmetli değiştiriyorlardı ve bu adam bana da yeniydi.

Çantamı kenara koyup pencereye bakarken birkaç dakika sonra orada olacağımı bildiğim için sesli bir şekilde ofladım. İstesem o okulda kalabileceğimi biliyordum.. para her şeyi çözerdi ama.. onun başına daha fazla sorun açamazdım.

Telefonumu çıkarıp Efe'yi aradım ve durumu anlattım, eve gelene kadar sövmüştü, biraz da ağlamıştı. Tam bir mal olduğumu söyleyip yüzüme kapatmıştı. Sonra arayacağını düşünüp çok takmadım ve uzun zamandır görmediğim eve doğru adımladım.

Annem soğuk ifadesi ile beni karşılarken çantamı oradaki hizmetliler den birine fırlattım. Hizmetli havada kaplarken annem bana yaklaşmıştı.

Anem: sana gay olma demiştim değil mi? Bak başına neler geldi.

HOCAM ( Gay ) ( BXB ) ( YAOİ ) ( ÖĞRETMEN X ÖĞRENCİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin