20. bölüm

3.2K 143 98
                                    

Yatakta oturup ayaklarımı sarkıtırken beyaz atletle, yoga minderine benzer bir şeyin üstünde şınav çeken adama doğru bakıyordum. İlk kez gördüğüm bir manzaraydı bu yüzden dikkatle inceliyordum.

Sadece amcam gibilerin üzerinde gördüğüm bu beyaz atletin ona ne kadar yakıştığı sürekli beynimde dolanıyordu. Bir adam beyaz atletle bile nasıl bu kadar iyi görünebilirdi!?

Dudaklarımı kısaca ıslatıp her çekişinde gerilen kaslara bakarken kendime engel olamayarak sırıtıyordum. Oda bunu fark etmiş olacak ki ağır nefes alışverişleri'nin yanında kafası hafifçe bana doğru dönmüştü.

Akın: başka işin yok mu senin?

Berk: şu an bundan daha önemli bir iş mi var..?

Diyerek yataktan zıplayıp kalkarken yanına doğru adımladım ve 30. Şınava gelen adamın sırtına doğru yavaşça oturdum. Anında duraksayıp elleri titrerken hafifçe kıkırdadım.

Berk: hadi 10 tane daha~

Akın: zaten..yeterince yoruldum

Diye duraksayarak söylenen adamı dinlemeyerek kas dolu koluna dokunurken, kendini kasarak kolunu büküp aşağı doğru indi ve tekrar yukarı çıkıp normalde hızlı olan şınavın daha yavaş bir versiyonunu çekti.

Akın: hiçbir şey yemiyor musun? Neden bu kadar zayıfsın?

Dediğinde ayak ayak üstüne atarak sırtına dokundum. Tekrar aşağı indiğimi hissederken onun kuvveti beni tekrardan şaşırtmıştı.

Berk: bilmem, küçüklüğümden beri böyleyim

Berk: yine çok zayıf sayılmam ki?

Derken benimle 5. şınavını çekmişti. Nefes alışverişi daha sesli bir hal alırken elimi ensesine doğru attım ve terden hafif ıslanmış saçlarını kısaca okşadım.

Ben üstündeyken en fazla 7 tane çekebildiğinde yavaşça yere uzandı. Bende hemen üzerinden kalkıp geriye adımladım ve yerde dinlenen adama doğru bakıp gülümsedim.

Berk: sadece 37 mi? Ne eziksin ama..

Akın: birde ben senin üzerine otururken yapmayı deniyelim mi?

Derken yavaşça doğrularak üzerinde ki beyaz atleti çıkardı ve kapının girişindeki kirli sepetine doğru fırlattı. Artık altında tek koyu gri eşofman ile dururken banyoya ilerlediğini gördüm.

Berk: duş mu alacaksın?

Akın: hı hım.. bu ter ile birazdan kokmaya başlamak istemem

Dediğinde alt dudağımı dişleyerek yanına yaklaştım. Yine sakin bakan gözleri ile beni süzerken ellerimi arkadan birleştirdim ve hanım kız edası takınarak gülümsedim.

Berk: beraber diyorum.. duş mu alsak acaba?

İfadesiz bakan gözleri hafifçe açıldığında bu teklifimi değerlendiriyor gibi bir süre düşündü. Hemen sonra tekrar banyoya doğru yürümeye başlarken peşinden gittim. Yürürken bana bakmadan konuşuyordu.

Akın: sadece yıkanmak şartıyla gelebilirsin

Keyfim daha da yerine gelirken onunla beraber banyoya doğru girdim ve ardımdan kapıyı kapatıp üzerimde ki ince tişörtü çıkararak bir kenara koydum.

Berk: ben pek beceremiyorum da.. beni siz yıkarsınız değil mi?

Berk: geçenlerde de bileğimi burkmuştum

Derken eşofmanını yavaşça bacaklarının arasından sıyıran kişiyi dikkatle inceledim. Hemen ardından bana doğru adımlayarak elini hâlâ giymekte olduğum bol pantolona attığında istemsizce irkildim. Düğmesini tek eliyle açıp fermuarı da aşağı doğru indirip bana bakmıştı.

Akın: kıyafetlerini de çıkarmamı ister misin?

Berk: t-tabi.. neden olmasın

Diyerek düşmemek için elimi iki omzuna da koyduğumda pantolonu sıyırıp bacaklarımdan çıkardı ve hemen ardından eli iç çamaşırıma doğru gittiğinde yüzüm biraz daha kızarmıştı.

Bu sefer kafamı omzuna doğru gömerken altımda hissettiğim ani soğukluk onu çıkardığını simgeliyordu. Bacaklarımın arasından geçerek oda yerle buluştuğunda kendisi de bir iki adım gerileyerek altında ki siyah boxer'ı çıkardı ve kolumdan tutarak beni de kendisiyle beraber duşakabine sürükledi.

Sıcak elleri bir yandan belimi tutarken bir yandan da suyu ayarlıyordu. Bunun birçok şeyden daha heyecan verici olması beni utandırırken, ılık olan suyun birden vücuduma değmeye başlamasıyla önüme gelen saçlarımı elimle geriye doğru tarayıp düzelttim. Akın ise ne yapacağını biliyor gibi sakince şampuanlar dan birine uzandı ve ilk önce benim kafama doğru sıkıp kapağı kapattı.

İki eli de saçlarımı bulurken hafif akan suyla beraber saçlarımı köpürttü ve ardından köpükten omuzlarıma doğru sürmeye başladığında, omuzlarım istemsizce dikleşmişti. Vücudum ani gerginlik ve heyecandan kasılırken Akın, bu sefer de göğsümü ovalamaya başladığında küçük bir çocuk gibi olduğum yerde dikiliyordum.

Berk: b-biraz hızlı ol.. şampuan gözlerimi yakıyor

Derken bu sefer sırtıma doğru inip orada da çok oyalanmadan iri elleri kalçamı bulmuştu. Öncekinden daha da irkilirken sendeleyerek ona tutundum. Resmen iki eli de kalçamdan kavrayarak sıkıyordu. Ağzımdan kaçan küçükçe inleme ile kafamı göğsüne daha fazla gömerken tek elinin kalçamın arasına doğru girdiğini hissettiğimde orayı da hafifçe okşamaya başlamıştı.

Berk: o tarafta..çok oyalanmıyor musun..?

Akın: sakinleş.. çok gerginsin, seni düzgünce yıkayamıyorum

Dediğinde vücudumu tamamen ona doğru yaslayıp ikimizin erkekleğini de birbirine doğru değdirdim. Benimki zaten yükselişe geçmişti ve o da bunun farkındaydı.. yine de yaptığına devam ederek elleri bacaklarıma doğru indi ve yavaşça ilerleyerek bacak arama doğru girdi.

Berk: su mu seni sarhoş etti?.. benden daha heveslisin..

Derken keyifle güldü ve çenemden tutarak yüzüne bakmam için suratımı hafifçe yukarı kaldırdı. Gözleri mayışmış gibi baygın bir hal alırken rengi normal tonundan bir tık daha koyu görünüyordu. Kısa bakışmamızın ardından hiç bekletmeyip dudaklarını dudaklarıma bastırırken tekrar kalçamdan tutup kendini bana doğru sürttü ve kaygan zeminde adımlayarak sırtımı duvarla birleştirdi.

Soğuk mermer beni daha hassas yaparken kısaca inleyip kollarımı boynuna doğru sardım. hayalini kurduğum sahne tam olarak buydu. Birbirimizi hırsla öperken elleri iki bacağımdan da sıkıca kavradığında birden yerden yükseldiğimi hissederek duraksadım. Yine de refleks ile bacaklarımı sırtına dolarken nefes nefese ondan ayrılarak yüzüne baktım. Vücudunu tamamen vücudumda hissetmek fazlasıyla tatmin edici bir şeydi.

Berk: burada mı yapacağız yoksa? Beni amma da heveslendiriyorsun..

Dediğimde bir eliyle düşmemem için sırtımı kavrarken diğer elini ikimizin de aletine doğru atıp birleştirdi ve şevhetle dudaklarını yaladı. Onu böyle görmeye alışık değildim ve garip bir düşünce onun uzun zamandan beri bu arzuyu içinde tuttuğunu söylüyordu.

Dudaklarım hafifçe aralanırken elleriyle tuttuğu yere baktım. Yavaş yavaş hareket ederken kafam arkaya daha yaslanıyor ve iniltilerim daha şiddetli bir hal alıyordu. Bu bile beni tatmin etmeye yeterdi.. onunkini kendi vücudumda hissetmek belki de şimdilik daha ilerisini yapmak için beklemeyi değer kılıyordu.

Bir yandan bana sürtünüp bir yandan çekerken bunun bitişine geldiğimi anlayınca bacaklarımı daha sıkı dolayıp karnı ile göğüs taraflarına doğru boşaldım. Hemen ardından da boğuk bir inlemeyle o gelmişti zaten.

Akın: inlerken..sesin daha güzel bir hal alıyor

Cevap vermek yerine hafifçe gülerken beni yere doğru indirmişti. Ayaklarım yere basar basmaz bacaklarımın titrediğini hissederken benden biraz ayrılıp suyu daha fazla açarak şampunların olduğu tarafa bir kez daha uzandı. Bense hâlâ kızarmış suratım ile öylece bekliyordum..

Berk:( sadece yıkanmak şartıyla öyle mi..?)


HOCAM ( Gay ) ( BXB ) ( YAOİ ) ( ÖĞRETMEN X ÖĞRENCİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin