∆∅Π

190 16 14
                                    

Taçmin den

Bir anda bandajı çekmesiyle etimin yırtılır gibi acıması bir oldu. Fakat kendimi sıkıp çığlığımı bastırdım.

"Tampon yap" dedim nefeslerimin arasından. Aşağı doğru akan kanı hissedebiliyordum.

Hızla çantadan bir bez aldı ve akan kanı silip yaraya bastırdı. "Çok acıyor mu?"

Az önce ki siniri yok olmuştu, ani ruh halleri benim de dengemi şasırtıyordu.

"Hayır" bir anda bedenimi sıkmayı bıraktım ve acıyı huşuyla kabul ettim.

Bazen acıyı kovmaya çalışmaktan sa onu kabul etmek gerekirdi

Yavaşça dikişlerimin etrafına tampon yaptı. Her dokunuşunda canım yansa da sessiz kaldım.

Yarayı temizleyip güzelce kıremlerken full dikkat başımın üzerinde ki yüzünü izledim.

Gözlerini bana çevirdi, o gözlerde anlamlar yatıyordu. Çok çok derin sırlar, benim bildiğimi anladığımı biliyordu, bende farkındaydım anladığımı bildiğinin ama ikimiz de dilsizdik.

Zamanı vardı her bombanın, patlayacağı anı durdurmayacaktık.

Yaraya bandajını da yapıştırdığında çantadan bir hap attım. "Hadi gidelim, ağrı kesici aldım gider şimdi acısı"

"Hani acımıyor du?"

"Acımıyor, ilerde acırsa diye dedim" yüz hatları çok sertti ama yüz ifadesi bir o kadar yumuşaktı

Hatta dudakları mı büzülüyor du bana mı öyle geliyordu?

Eğildi, az önce pansuman yaptığı yaranın üstünü öptü ve ben o anda dondum. Benim pis işlerim yüzünden açılan yarayı o iyileştirmek için çabalıyordu.

Gözlerimi kapadım, elimi ensesine koydum. "Utku" diye fısıldadım istem dışı.

Nefesi aktı açık belime "Acımasın canın, olmuyor mu öyle?"

Kelimeleri kurşun gibi kalbime girdi. Bu adam neden bu kadar masumdu ki?

"Olmuyor" dedim acımasızca. Çünkü gerçek buydu, ben sadece gerçekleri söylüyordum

Koltuk altlarımdan tutup beni havaya kaldırdı ve sırtımı göğsüne dayadı. Dudaklarını omzuma bastırınca bütün kaslarım gerildi.

(+18 Ögeler içermektedir rahatsız olanlara bay)

♪Under the ınfluence

"Çok acımasızsın" dedi dudakları boynuma sürtünürken. Beni ters çevirdi ve minik garajın içinde onun kucağına oturdum.

Elinde ki arabamın anahtarıyla iç ışıkları açınca yutkundum. Bu özellik içerden camlara doğru bir ışık yayarak dışardan içerinin görünmesini engelliyordu.

Ellerimi omuzlarına koydum ve dudaklarını öptüm. İçini çeke çeke beni öpmeye başladı. Alt dudağımı ağzının içine alıp yavaşça emdi.

Yavaş hareket ediyordu, uyuşukça

Ellerimi saçlarına daldırdım, ipek gibiydiler. Yavaşça saçlarında dolaştırdım ve onun öpüşüne karşılık verdim.

Striprizci Bey ∆texting∆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin