∅∆|Π|

177 10 13
                                    

Taçmin den

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taçmin den

Dürbünü gözümden indirdim. Zar zor da olsa onu ikna etmiş ve biraz da olsa acısını unutmasını sağlıyodrum. Tabiki sabahki cinsel dürtülerin bununla bir alakası yoktu. O tamamen içimden geldiği için olan bir şeydi

Şimdi burda onunla hırsızlık yapıyorduk...

Bu benim gibi bir insan için tarif edilmez bir duyguydu

"Tanımadığın insanların evini mi soyacaksın?"

"Tanıdığım insanların evini neden soyayim?"

"Senden beklenir" diye geveledi ağzının içinde. Bu da beni iyice cani yapmıştı. Sadece zenginleri soyuyordum, ne vardı bunda

"Az laf çok iş, indir o maskeni. Adam karısıyla eve girdi" araba garaja girdiği an harekete geçtim. Hızla evin krokisini topladım ve cebime koydum.

Elimde ki tüpü de cebime koydum.

Evde sadece kendisi ve karısı vardı, bilgileri gizliydi. Aslında buraya soygun için değil de daha çok bilgi için giriyordum.

Siyah kar maskesini indirdi ve lensle siyaha dönen gözlerini baktım.

Çok farklı duruyordu ve daha şimdiden özlemiştim yeşil haraleleri olan mavilerini

Çatıdan zıpladım, zaten iki katlı bir binaydı ve çok yüksek değildi. Sessizce yere inmek için dizlerimi yay gibi kullanmıştım.

Kafamı kaldırıp yukarı baktım, bana şaşkınca bakıyordu

Ne zaman öğrenecek te acaba bana şaşırmaması gerektiğini?

Elimle minik bir işaret yaptım gel der gibi. Zamanımız kışıtlıydı, adamın kişisel kasası yatak odasındaydı ve anahtarı yanında taşıyordu. Adam uykuya çıkmadan önce anahtarı bulup yatak odasında ki kasayı açmamız lazımdı.

Kararsızca bana baksada, benim yaptığım gibi atladı ve ayaklarını yay gibi gerip yere indiğinde kendini yukarı çekti. Yeni yapılan inşaatın bahçesinden öbür araziye baktım.

Arazi büyüktü ve o adama aitti. Kameraların odağına girmeyecek şekilde çitlerin üzerinden geçtik, hafifçe eğildim. Adımlarımı her zaman ki gibi sık ve sessiz atıyordum ama arkamda ki yüz kiloluk adamın bana uyması biraz zor görünüyor du çünkü tırnak üzerinde duruyordu ve hala çok sesliydi.

"Biraz daha sessiz ol!" diye fısıldadım arkamı dönüp. Siyah lenslerini umursamadan gözlerini devirdi.

"Sessizim" çalılıkların arasından yürüdük.

Sessizce kulubeye yaklaştım, tam tahmin ettiğim gibi sandalyede uyukluyordu görevli.

Minik kapsülü cebimden çıkarttım, açık olan camın ucuna yaklaştım. Minik kulübeye yaklaşınca sırtımı duvara bastırdım.

Utku da hızla bene takip etti. Koca bedenini kulübeye yaslaması pek bir şey değiştirmemişti ama...

Cebimden çıkarttığım kapsülün ürtünde ki minik düğmeye bastım. Açık olan pencerenin ucuna sessizce koyup ekstra özenle camı indirdim ve artık koruma uzun bir uykuya da dalmış oldu.

Kulübe nin etrafında dolanıp eve yöneldim. Sırtımı gene evin duvarına yasladım. O anda elim Utku'nun eline kaydı, yakalanmasını falan istemiyordum.

Yüzüne bakmadan eldivenli elini tuttum sıkıca ve yön vermeye başladım. Elini tuttuğum da vücudunun kasıldığını hissettim, kırkırdamam engel olmadım

"Ne gülüyorsun ya" diye fısıldadı ve birden durup eliyle beni kendine çekti.

En sevdiğim aktiviteleri birleştirmek mi?

Acayip haz verici

Bedenim sert bedenine çarptı, kafamı kaldırıp maskenin arkasında ki yüzüne baktım "Elin titredi bir an sanki?" Dedim sırıtarak.

Kulağıma eğilip bilerek nefesihi kulağıma verdi "Elim bir delik için kaşınıyor aslında"

Siktir, o altımda ki şey ıslaklık mı?

"Niye bekliyor ki elin o zaman?"

"Bencede niye bekliyor?" Yutkundum, gene beni köşeye sıkıştırmıştı

"Utku"

Burnunu burnuma sürttü "Hım?"

"Utku"

"Bebeğim?"

"Utku -"

"Kıvranma söyle hadi. Beni öpmek istiyo-"

"Utku arkanda köpek var!" gözleri fal taşı gibi açılırken arkadan gelen hırlama sesiyle bedeni taş kesildi

Bu tabloya daha sonra saatlerce gülecektim

Kafasını çevirmeye başladığında elimi çenesine koyup onu durdurdum "Sakın göz teması kurayım deme" hızla kafasını salladı.

Elimi arka cebime attım, eh bu köpeklerden üç tane de bende vardı ve nasıl manipüle edeceğimi biliyordum

Arka cebimde ki ödül mamasını çıkarttım

"O hırlayaran şeye yaklaşmayı aklından geçirme. Bence siktir olup koşalım" hala fısıldıyordu

Gözlerimi devirdim "Sen hareket edip onu tetikleme yeter"

Utku dan geri çekildim, hala bileğimi sıkıca tutuyordu. Bileğimi çekmeye çalıştım ama bırakmadı "Olmaz"

"O arkanda ki şey adım attığın an seni parçaların ayırır. Bırak sakinleştireyim" kafasını gene iki yana salladı, bileğimi çok sıkıyordu.

Pes ederek nefesimi verdim, bileğim onun elindeyken yana çekildim ve bir metrelik pitbull ile karşı karşıya geldim

Boku.yedim.

Striprizci Bey ∆texting∆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin