Taçmin den
Üzerime İspanyol paça, geneli turuncu tonlardan oluşan renkli kumaş bir pantolon, üstüne göbekten bağlama ipleri olan yeşil uzun kollu bir crop giydim. Ayağıma da kalın tabanlı sarı topuklularımı giymiştim.
İçimde ki kasvetin aksine dışım çok reknliydi.
Uzun saçlarımı hafif maşalayıp doğal bukleler eklemiştim ve hazırdım.
Ağzım açık kalmıştı mutfağa baktığımda. Gerçekten adamlar tişörtsüz üstleri çıplak bir şekilde kahvaltı hazırlıyordu. Altlarında takım elbiselerinin pantolonları vardı sadece.
Kızlar ise mutfakta ki masaya oturmuş azgın dedeler gibi adamları izliyordu.
"Lan bu yumurta kahverengi amına koyayım ya! Niye kahverengi" Deniz buz dolabının önünde durmuş garip garip buz dolabının içine bakıyordu
"Biz ne bilelim lan. Git tavuğa sor, niye yumurtayı kahverengi sıçtın diye!" Tuğkan ocağın başında durmuş elinde ki spatula ile krep yapıyordu
"Bir bok olmaz" Furkan gözlerini kıstı ve Tuğkan'ın kulağına eğildi "belki şu cadı zehirlenir de bende mezarında tavuklara teşekkür ederim" Leyla dediklerini duyuyordu ve elinde ki bıçağı sıkıyordu.
Furkan da tavada ekmekleri kızartıyordu.
Gözlerim Berkecan'a kaydığında elinde ki domatesle cebelleştiğini gördüm. Arkasını dönmüyordu nedense"Berke yağı uzatsana" dedi Tuğkan ama Berkecan omuz silkti
"Kendin al"
"Niye lan"
"Arkamı dönünce bu ablalar bana garip garip bakıyo. Kendimi tecavüze uğramış gibi hissediyorum" dediğinde ise kızlar sinir bozucu bir kahkaha patlamıştı.
Psikolojik baskı ve alt yapı yapıyorlardı aslında. Psikopat olduklarını ve en ufak yanlış hareketlerinde yapacaklarının sınırı olmadığını gösteriyordular.
Gözlerim sonunda aradığını buldu. Ocağın başında özenle yumurta yapıyordu
Kaşarı rendelerken gözleri kapıda dikilen bana kaydı. Ne tepki vereceğimi bilemedim bir an.
Kendimi sınavda kopya çekerken yakalanmış inek ve örnek öğrenci gibi hissediyordum.
Bende gözlerimi kaçırdım.
Evet evet ben, Taçmin Dolukadeh.
"Günaydın" dedim sabit bir sesle ve mutfağa girdim.
"Günaydın patron" dedi kızlar ama erkeklerden pek ses yoktu.
Umursamayıp en başta ki sandalyeyi çektim ve oturdum. O sırada Karmen sandalyesini hafifçe geri atmış ve Berkecan'a bakıyordu pis pis
"Şıt yavru ceylan! Bırakayım mı seni eve kadar?" dedi adeta bir sapik maganda gibi. Berkecan dudaklarını bükerek ağlar gibi sesler çıkardı ve Tuğkan'ın pantolonunun ucunu tuttu
"Ben kısmetse olur izleyerek çekirdek çitlemeyi özlediim!"
Tuğkan sabır çekerek tavayı yağladı ve son krep hamurunu da döktü. Sofra zaten hazırdı, bir tek yumurta krep eksikti.
Sol tarafta full kızlar oturuyordu ama bir sandalye boştu. Deniz tamamen boş olan tarafa geçip yanımda ki sandalyeyi is geçip ikinci sandalyeye oturdu.
Tuğkan da masaya krepleri koyup öbür sandalyeye oturdu. Furkan elinde ki ekmekleri masaya koydu. O da Tuğkan'ın yanında ki boş sandalyeye oturdu.
Berkecan da korkak gözlerle kızlara bakarken kızların tarafında ki boş sandalyeye yani Karmen'in yanına oturdu.
Tek boş sandalye kalmıştı. Benim yanımda ki...
Arkamdan yaklaştığını adım seslerinden hissettim ve gerildim. Yavaşça benim tarafımdan sofraya eğildi ve yumurtayı masanın üzerine koydu.
Çıplak göğsü nerdeyse yanağıma sürtünmüştü...
Geri çekililrken bana bakmaya tenezzül bile etmedi. Geri çekildi ve çaprazımda ki boş sandalyeye oturdu.
Adam yüzüme bile bakmıyordu. Ben bu herifin gönlünü nasıl alacaktım şimdi?
...
Acayip uykum var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Striprizci Bey ∆texting∆
HumorS.T birinci kitap! +18 ÖGELER VE VAHŞET İÇERMEKTEDİR! Tutkuyla dans eden bir adam ve ona kurnazlığıyla ihtiras veren bir kadın... Uluslar arası hırsızlık çetesi olan kadınlar ve striprizde dünya markası olan ama arkasında sırları saklayan erkek guru...