"kalkın lan arayalım!" Berkecan ben ve Tuğkan ayaklandık. Fakat kızlar siklememiştiler bile...Mallarını iyi tanıyorsalar...
"Aramayalım mı?" Dedi Tuğkan ikilemde kalmış gibi ve kızlara baktı.
Hepsi yerlerine kuruldu "Valla rahatımı bozamam"
Taçmin'e baktım "Ciddi misin?" Omuz silkti. Karmen de elini şişmiş karnına götürdü
"Valla bende yeni yemek yedim. Yürüyüp acıkamam tekrar"
Yuh be. Sıçmıyor ki acıkmasın
Katılıyorum
Tam o anda çalılıkların ordan sesler geldi. Anında dikkat kesildim ve bağırış sesleri "İmdaat!"
Çalılıkların arasından iki beden koşarak çıktı. Ve arkalarında iki yaban domuzu...
Furkan ve Leyla el ele tutuşmuş koşarak buraya geliyordular.
Ali ile ela el ele?
El ele Furkan ile Leyla?Yok amına koyayım göt göte
Öyle bir can havliyle bize doğru koşuyordular ki, bir an panik oldum. Domuzlar arkalarından hırlayarak buraya doğru koştular.
Siktir
Siktir çekmeme kalmadan iki domuz da bir anda yere serildi. Taçmin kılını bile kıpırdatmadan elinde ki av tüfeği ile ikisini de vurmuştu
Karıya bak be...
Kapı gibi kadın vesselam
"Allah rızası için su!" İkisi de koşarak buraya geldi ve bir anda yere devrildiler. Furkan'ın kafası Leyla'nın karnına denk gelince olası çığlığa karşı gözlerimi kapadım
E ses yok, acaba bomba gibi bir anda patladı da hemen sağır mı oldun?
Yoo
"Kalkın, nerdesiniz siz akşam olmuş!" Taçmin ayağıyla ikiliyi iğrenç bir şeymiş gibi yana itti. Bende umursadan eski yerime oturdum
"Evet nerdesiniz? Ezandan sonra eve girmeniz lazımdı" bende ayağımla bok gibi kokan ikiliyi ittim
İkisi de ölü gibiydi, sanki bizi duymuyordular ve saçları şu anda çamur oluyordu.
Leyla bir şeyler geveledi "Bok, yardım. Koku, kusmak"gözlerini bile açamıyordu. Furkan da onun gibi gevelemeye başladı "domuz, ishal. Domates, bok"
Bok?
İshal?
"Ne diyorsunuz lan. Ayrıca bok gibi kokuyorsunuz!" Karmen ayağıyla ikiliyi itti ve önünden uzaklaştırdı
Berkecan o anda elini karnına koydu "Of ishal dediniz de, bana da temiz hava çarptı bir de sabah ki domatesli tost ağır geldi. Sabahtan beri ishal olmuşum, izninizle ben bi su yoluna kadar gideyim" Tuğkan kafasına bir tane geçirdi
"Ayıp lan, insanlar yeni yemek yedi içlerini bulandırma"
Furkan ve Leyla ağır çekimde birbirlerine baktı İkisi de bir anda gülmeye başlayınca hepimiz şaşkınca onlara baktık. Öyle bir kahkaha atıyordular ki sanki sinirleri bozulmuştu
Afşin ayağa kalktı ve Leyla'ya yaklaşmaya başladı "Arkadaşım iyi misin?" Dedi ama burnuna bok kokusu gelince olduğu yerde durdu.
Leyla gelmelerinin arasından ellerini havaya kaldırdı ve büyük bir yuvarlak çizdi. O yuvarlağı Furkan'ın suratına indirdi ama biz bir bok anlamadık, çünkü hala gülüyordu
Furkan da onun gibi yapıp ellerini Leyla'nın suratına sürünce kayışlar koptu
Yılan falan mı ısırdı acaba bunları ayol
Ayağa kalktım, bir elimle burnumu tıkıyarak parmaklarımın uçlarıyla Furkan'ı çektim ve oturur pozisyona geldi. Aynı işlevi Leyla'ya da yaptım
Bok havuzunda yüzmüşler mübarek
"Gülmeyin lan, ne oldu size. Bu bok kokusu ne" dedim ve onlardan olabildiğince uzağa gittim. İkisi de nefessiz kalmıştı gülmekten.
"Üf ben çok sıkıştım. Hemen geliyorum" Berkecan yanımızdan giderken ikisi de Berkecan'a baktı ve birden ağlamaya başladı
Ne oluyor bunlara awk ya
"Leyla ne oldu?" Dedi Taçmin de benim gibi onlara hafifçe yaklaşıp. İkisi de kafalarını birbirlerine yaslayıp ağladılar.
Taçmin korkulu gözlerle bana baktı, bende aynı şekilde ona. Daha sabah birbirlerini köpek gibi yiyordular, şimdi ne olmuştu da böyle ağlıyordular?
"Leyla kalk hadi, ilerde göl vardı. Orda bir güzel yıkan, bak ben yanımda şampuan ile duş jeli getirdim" Taçmin bok kokusunu umursamadan Leyla'nın kollarından tutup onu kaldırdı. Fakat Leyla Furkan'ın elini bırakmıyordu, ağlayarak birbirlerine baktılar
Şoktayım
Bende Bim de ndededudedeud
Kendini komik sanan embesil geri zekalı, terk et burayı
Şaka maka bir yana hakikatten hepimiz şaşkındık. Bende kalkarak Furkan'ı tuttum ama kızın elini bırakmıyordu. "Oğlum bıraksana. Bak sende bi yıkan bok gi-"
"Deme şunu!" diye bağırdı ikisi de aynı anda ağlarken
Tövbesteyşın, bunların içine üç harfli kaçmış
"Tamam" dedim şaşkınca. Sonunda Taçmin ellerini sertçe ayırdı. Kızı nerdeyse sürükleyerek gölün olduğu tarafa götürdü
"Afşin arabadan sabunları getir!" Diye de bağırmıştı. Bende Furkan'ı yere otutturdum, sandalyeye bu kokuyla koymaya içim el vermemişti.
Koyma amına koyayım, sandalye kokar
...
Furkan da gölde Taçmin'in getirdiği sabunlarla güzelce yıkandı ve üstünü değiştirdi.
İkisi de hala konuşmuyordu. Ateşe bir odun daha attım ve ikisi de gelip başında oturdu. Taçmin'in Karmen den gizli sakladığı iki kangal sucuğu da güzelce ateşte pişirip ellerine tutuşturdum
"Yiyin hadi" eski yerime oturdum.
İkisi de donuk bakışlarını ateşe dikerek ellerinde ki ekmekleri yemeye başladılar
"Neden bana yalan söyledin?" Dedim Taçmin'e dönerekOmuzlarını silkti "Ekmeğimi seninle paylaşmak istediğim için"
O anda yüzümde bir sırıtış oluştu
Sen bu aralar çok gülüyorsun. Çok gülen çok ağlar
"Sanırım çadırlardan biri de kayboldu" dedim bende omuz silkerek
Anlamış gibi güldü ve sol yanağında ki minik gamze ortaya çıktı "Neden?"
"Çadırımı seninle paylaşmak istiyorum"
...
İz iyi ki evde kalmış diyenler+1
Nesetktudedkdedeteduedededudededud
Furkan ve Leyla şokta, Berkecan da İSHAAAAL TETETKTEEDNDEDEDNEDEDNDNNDNDNGNG
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Striprizci Bey ∆texting∆
HumorS.T birinci kitap! +18 ÖGELER VE VAHŞET İÇERMEKTEDİR! Tutkuyla dans eden bir adam ve ona kurnazlığıyla ihtiras veren bir kadın... Uluslar arası hırsızlık çetesi olan kadınlar ve striprizde dünya markası olan ama arkasında sırları saklayan erkek guru...