S.T birinci kitap!
+18 ÖGELER VE VAHŞET İÇERMEKTEDİR!
Tutkuyla dans eden bir adam ve ona kurnazlığıyla ihtiras veren bir kadın...
Uluslar arası hırsızlık çetesi olan kadınlar ve striprizde dünya markası olan ama arkasında sırları saklayan erkek guru...
Buraya bir adet gülüşüyle aşk yaşadığım Furkan bırakıyorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İz kapıya gelince bir an duraksadı "kapıyı mı çalmalıyız?"
Bende garip garip kapıya baktım "Bilmem"
Leyla kolunda ki kalın bilekliği çıkarttı "Açayım mı?" Bilekliğin ucu Özel yapımdı, dışardan bakıldığında uzun bir demire benzese de, içinde özel bir mekanizma vardı. Uzun demirin içinde dik bir şekilde konumlandırılmış demir parçaları vardı. Uzun demirin alt kısmında ki açıklıktan aşağı inerek kapının kilidinin şeklini alıyordu.
(İnşallah bu kitabı düzgün insanlar okuyordur)
İz gözlerini devirerek bizi yana itti ve zile bastı "Adamları soymaya gelmedik, destek olmaya geldik"
Bir kaç dakika bekledik, Leyla ayağını yere vuruyor ve sinirlerimizle oynuyordu. Sonunda kapı açıldığında Berkecan'ın kızarık gözleri ile karşılaştık.
"Sexy Barbie's?" Dedi hepimize bakarak.
Onu umursadan kenara ittik ve tabiri caizse içeri daldık "Hayır şekerim, bu gün kanlı canlı insanlarız. Kalbimizi yerine taktık"
İçeri girdiğimizde uzun holü aştık be ilk kapıyı açarak salona girdik. Hepsi bir tarafa saçılmış şekilde oturuyordu.
"Selam" dedi Afşin sabit bir sesle. Cenaze evine nasıl girildiğini pek bilmiyorduk.
Hepsi kafasını kaldırıp kızarık ve şişmiş gözleriyle bize bakınca bir an kendimi bok gibi hissettim.
Erkek ırkının da duyguları varmış
Furkan boş boş yüzümüze baktı "Hayırdır?" Tekli koltuğa oturmuş dizlerini kendine çekmiş ve pijamalarının içinde oldukça dağınık duruyordu
Onun bu tavrını üzüntüsüneyorarak görmezden geldim "Hiç, ziyaret edelim dedik" geniş salona girdim, bizim ev gibi resmi bir dizaynı yoktu. Yeşil sarı bir oturma takımı ve turuncu mavi armut koltukları vardı. Şirindi.
Boş ikili koltuklardan birine oturdum, "Geçen siz bizi ziyaret ettiniz, sıra bizde" dedi İz de armutlardan birini oturarak.
O anda bize sessizce bakan Tuğkan kahkaha attı "Ziyaret? Kaçırılma demek istedin herhalde"
Kesinlikle hepsinin psikolojisi zedelenmişti
Afşin kaşlarını çatarak Tuğkan'ın yanına ikili koltuğa oturdu. "Aynı şey değilmi?" Tuğkan kızın kafasında antenler varmış gibi baktı bir kaç saniye. Sonra kafasını iki yana sallayarak gözlerini yere dikti
