13.BÖLÜM

307 9 0
                                    

Sabah gözlerini huzurla açtı serap. Gözlerini açıp önce yanında uyuyan kocasının yüzünü izledi bir süre daha sonra kalkıp banyoya geçti işlerini halledip giyinme odasına geçip üstüne yeşiluzun kollu üstünde çiçek desenleri bululnan gömleğini ve haki yeşili eteğini de giyip Agir'e de günlük kıyafet çıkarıp odaya geçti.

 Gözlerini açıp önce yanında uyuyan kocasının yüzünü izledi bir süre daha sonra kalkıp banyoya geçti işlerini halledip giyinme odasına geçip üstüne yeşiluzun kollu üstünde çiçek desenleri bululnan gömleğini ve haki yeşili eteğini de giyip Agir'e d...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bugün cuma günü idi. Ve erkekler bugün işe gitmeyeceklerdi. Saçlarını da doğal olarak bırakıp hafif bir makyaj yapıptıktan sonra Agir de uyandırmaya çalıştı. Bir kaç seslenmeden sonra Agir zorda olsa gözlerini açtı. Serap hemen Agir'i banyoya gönderdi ardından yatağı düzeltti agir'de bu sırada banyodan çıkıp üstünü giyinmeye başladı. Serap Agir'e dönüp "canım şey diyicektim hafta sonu çiftliğe gidelim mi hem değişiklik olur bizler içinde çünkü şu 2 haftada çok sıkıntı yaşadık kafamız dağılır?" Agir'de serap'a dönüp "Tamam canım kahvaltıda konuşuruz bizimkilerle hem öğlenden sonra geliriz geçeriz çiftliğe" dedikten sonra Serap mutluluk ile baktı Agir'e ve ardından "hem annemler ve gelir olmaz mı kocaman bir aile olduk nasılsa" dedikten sonra Agir sadece tamam anlamında başını sallayıp Serap'ın anlından öpüp odadan çıktılar. Avluya indiklerinde herkes hazırlanmış olan kahvaltı sofrasına oturdu. Serap annesine babasına kocaman gülümseyip yanaklarından öptü ardından herkese "rojbaş" dedikten sonra Agir ile yerlerine oturdular. Agir babasına dönüp "Bav diyorum ki şu 2 haftada çok sıkıntı yaşadık eğer sizde tamam derseniz öğlen cumadan sonra eve gelip ordanda haftasonu kalmak üzere çiftik evine gidelim siz ne dersiniz?" Ahmet ağa oğluna dönüp "olur oğul hem zahir ağalar da gelirler." Diyerek dünürü olan Zahir ağaya döndü " biz sizi rahatsız etmeyelim Ahmet ağa hem siz ailecek gidin." Dedikten sonra Ahmet ağa "olur mu öyle şey zahir ağa ne demek rahatsızlık vermek. Duymamıy olayım lütfen hem biz bir aileyiz itiraz etmeyen lütfen" dedikten sonra zahir ağa ve Zühre hanım tamam anlamında başını salladı. Ailesinin de geleceğine öğrenen serap daha da bir mutlu oldu. Biten kahvaltının ardından erkekler ayaklanıp işe gitmek için kalkınca Amara da adarın arkasından kalktı, serap da Agir'in arkasından kalktı onu konağın kapısının önüne kadar geçirdi daha sonra "hayırlı işler işin rast gelsin inşallah Allah'a emanet ol." Dedikten sonra Agir de "sağolasın gulamın sende Allah'a emanet ol kendine ve çocuklarımıza iyi bak." Dedikten sonra arabasına binip şirketin yolunu tuttu. Serap avluya geçince Amara da Adarı işe yolladık tan sonra iki elti kol kola yukarı çıktılar. Gelirlerinin yüzünün güldüğünü gören azamet hanım çok mutlu oldu. Aynı durum Zühre hanım içinde geçerliydi kızını mutlu görmek onu da mutlu ediyordu. Herkes sedirlere oturmuş hizmetliler de öğlen için hazırlık yapıyorlardı. İçilen kahveler eşliğinde hoş bir sohbet dönüyordu. Azamet hanım Zühre hanım ile serap Amara da kendi aralarında sohbet ediyordu. Amara biten kahveleri toplayıp Serap ile birlikte mutfağa geçti. Hazırlıkları kontrol etmeye başladılar. Serap kasıklarına giren sancı ile yüzünü buruşturdu. Ama bunu kimseye belli etmemeye çalıştı. Öğlen vakti gelince konağın kapısının açılması ile erkekler işten gelmişti. Serap ve Amara da mutfaktan çıkıp eşlerini karşılayıp "HUN BI XER HATIYI(Siz hoş gelmişsiniz.)" dedikten sonra Hep birlikte avluya geçtiler. Adar ve Agir odalarına çıkınca Serap ve Amara da kocalarının arkalarından odaya çıktılar. Agir serap'a dönüp "mı pır beriye te kır gulamın(seni çok özledim gülüm)" diyince serap da Agir'e dönüp "mın ji pır beriye te kir rıhemın(bende seni çok özledim ruhum)." Dedikten sonra Agir hemen duşa girdi. Serap da kendilerine 2 günlük bir çanta hazırladı. Çantayı kapının kenarına bıraktı. Agir'e siyah bir keten üstüne de beyaz bir gömlek ve siyah ceketini iç çamaşırlarıyla birlikte yatağa bıraktı Agir banyodan çıkıp belinde havlu ile odaya girdi. Hemen üstünü giyip. Kapının kenarındaki çantayı aldı Serap da eşyalarını çantasına koyup Agir ile birlikte odadan çıktı. Avluya indiklerinde herkes hazır bir şekilde bekliyordu. Amara ve Adar da inince herkes arabalarına binip çiftlik evinin yolunu tuttular. Çiftiğe vardıklarında arabalar çiftlik baçesinde teker teker durdu ve herkes arabalarından indi çok geçmeden Amara'nın ailesi de geldi ve herkes içeriye girdi ve eşyalarını odalarına bıraktılar. Ardından salona geçip oturdular. Adar "abi mangal mı yapsak diyorum siz ne dersiniz?" Agir Adara dönüp "iyi fikir koçum hadi biz mangalı yakalım hanımlar da etleri hazırlasın" diyince Amara Serap Asmin ile birlikte mutfağa geçip etleri hazırladılar. İşlerini bitirince kendilerine birer çay doldurup mutfak masasına oturup sohbet etmeye başladılar.
Asmin: eeee yenge yeğenlerim nasıllar?
Serap: iyiler çok şükür ama ara ara kasıklarımda ağrı oluyor.
Amara: Yenge iyi değilsen söyleyelim hastaneye götürsün seni Agir ağam.
Diyince Asmin de amarayı onaylar gibi başını salladı.
Serap: pardon elticim ama bana neden yenge diyorsun kız.
Diyince Amara da serap'a dönüp
Amara: Öyle tabi çünkü Agir ağam Adar'dan büyük haliyle sende benim yengem oluyorsun. Diyince serap kaşlarını çakıp
Serap: Bak canım eltim bana bir daha yenge deme sonuçta biz eltiyiz. Diyince hepsi birden kahkaha attı. İçeriye giren Ateş ile kızlar bakışlarını oraya çevirdi ve "yengelerim abilerim etleri istiyor" diyince serap etleri Ateşe verdi. Ardından kızlarda kalan köfte sucuk biber gibi malzemeleri de alıp dışarı çıktı Serap ve Amara kalan malzemeler ile Agir ve Adar'ın yanlarına gittiler. Dünürler çocuklarını böyle görünce mutlu oldular. Etler pişerken kızlar tekrar mutfağa girdiler Serap salata malzemelerini çıkarıp güzelce yıkarken Amara da salatayı yapmaya başladı, Asmin de kola için bardakları tabakları ve çatalları tepsiye dizdi. Kızlar hem muhabbet edip hemde işlerini yapıyorlardı. Serap aklına gelen fikir ile kızlara dönüp "ben ağlayan pasta yapacağım hem hafif ve güzel olur." Dedikten sonra kızlar da başı ile onaylayınca hemen malzemeleri çıkarıp tatlısını yapmaya başladı geçen 1 saatin ardından tatlı hazır olunca hemen dinlenmesi için dolaba kaldırdı. Kızlar da işlerini bitirmişti ve ellerindeki malzemeleri de alıp bahçeye çıkıp masayı hazırladılar bu sırada Arin de gelmişti. Pişen etlerin ardından herkes sofraya geçti. Güzel geçen yemeğin ardından kızlar elbirliği ile sofrayı kaldırdı birçyardan bulaşıkları makinaya dizerken bir yandan da çayı demlediler işleri bitince çayları ve tatlıları da alıp bahçeye çıkmışlardı. Serap hemen Agir'in Amara da adarın yanına geçip oturdular çaylar ve hoş sohbet eşliğinde gece yarısına kadar oturdular. Vakit epeyce geç olunca herkes odasına çekildi. Serap ve Agir de odalarına geçince Agir hemen serabı kendisi ve kapı arasında bıraktı ve dudaklarına yapıştı. Her öpüşte özlem tutku ve istek vardı nefes nefese kalan ikili ayrılırken nefeslerini düzene sokmaya başladı. Agir Serap'ın gözlerinin içine bakarak "sensiz geçen her dakika seni özlüyorum." Dedikten sonra tekrar dudaklarını öpmeye başladı. Agir serapın belinden tutup yatağa doğru yürümeye başladı. Serap'ı yatağa uzandırıp kendisi de ağırlığını vermeden üstüne uzandı ve öpmeye devam etti. Agir Serap dan ayrılınca hemen üstündekileri çıkarttı aynı şekilde Serap'ın kileri de çıkarttı ve serapın üstündeki yerini aldı. İkili diş alıp pijamalarını giyip yatağa geçti ve kendilerini uykunun tatlı kollarına teslim etti.

BERDEL/ KALBE SÜRGÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin