MEDYA: İPEK ÇAKIR(Çakır aşiretinin tek kızı, Ömer'in evleneceği kız)
🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼
Agir'in seslenmesi ile gözlerini açtı Serap Amed de SEYHANLI konağına varmışlardı. Araban inip arkada uyyuyan oğlunu kucağına aldı diğer eşyaları korumalar almıştı. Nihat Seyhanlı ve eşi çocukları ile birlikte Mardin'den gelen misafirlerini karşıladılar. Serap Nihat Ağa'nın eşinin kalacakları odayı göstermesi üzerine oğlunu yatağa yatırıp kenarına da yastıkları koyup odadan çıkıp avluya geçti. Herkesle selamlaştıktan sonra biraz oturdular çay servisi ve ikramlıklar verildi. Herkes güzel bir sohbet içine girmişti. Biraz daha oturduktan sonra vakit epeyce geç olunca herkes birbirine iyi geceler dileyip odalarına çekildiler Serap ve Agir kendilerine verilen odaya geçtiler hemen çantadan kendine ve Agir'e pijama takımı çıkardı. Hızlıca banyodaki işlerini halledip üzerine pijamalarını giyip yatağa geçti Agir de banyodan çıkmış pijamalarını giyip yatağa geçti. Oğulları Yağız Meriç'i de ortalarında yatırıp kendilerini uykunun tatlı kollarına teslim ettiler.
🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼
Sabah oğlunun ağlaması ile uyandı Serap ve Agir serap hemen oğlunu alıp karnını doyurup altını değiştirip üstünü giydirip Agir'in yanına bıraktı ve hemen banyoya geçip işlerini halledip üzerine bulduıu bir elbiseyi geçirip Agir için de siyah takım elbise çıkardı. Agir banyoya giderken serap da oğlunu koltuğa bıraktı ardından hızlıca yatağı düzeltti. Agir de bu sırada banyodan çıkmış üstünü giyiyordu hazır olan ikili oğullarını da alarak odadan çıkıp avluya geçtiler. Herkese hitaben "ROJBAŞ" dedikten sonra sedirlere geçip oturdular Ömer ağa yeğeni Yağız Meriç'i alıp bu güzel öpüp seviyordu. Bu sırada hazır olan kahvaltı sofrasına geçip yerlerini aldılar. Serap oğlunu abisinden aldı ki abisi daha rahat kahvaltı etsin diye. Güzel sohbetler eşliğinde kahvaltılarını yaptılar. Biten kahvaltının ardından herkes sedirlere geçip oturdular erkekler bugün öğlen leyin yapılacak olan aşiret toplantısı hakkında konuşurken Nihat Ağa'nın hanımı Maral hanım Serap xanımağaya dönüp "tekrardan Amedimize hoşgeldiniz keçamın. Sen Mardin hanım ağasıydın demi? Hem kaç yaşındasın bide kaç yıl oldu evleneli kızım?" Serap bu sıraları tebessüm ile soran Maral hanıma tebessüm ile cevap verdi "Evet maral hanım Mardin hanımağasıyım 4 yıl oldu evliliğim 5.yılımızın içindeyiz ama daha bitmedi 3 tane dünyalar tatlısı çocuğum var ve 27 yaşındayım." Dedikten sonra maral hanım şaşırmıştı çünkü kendileri de gitmişti o düğüne ama üstünden bunca zaman geçtiğine şaşırmıştı. Serap bu sefer maral hanımın yanındaki güzel kıza çevirdi bakışlarını "peki sen kimsin güzel hanım efendi?" Dedikten sonra Rona "benim adım Rona xanımağam Nihat Ağa'nın kızıyım 24 yaşındayım üniversiteyi bitirdim ama mesleğimi yapmıyorum." Diye kısaca tanıttı kendini serap kızı baştan aşağıya süzdü aslında çok ama çok güzel bir kızdı Rona omuzlarının biraz daha altında olan siyah dalgalı saçları kolu kahverengi gözleri küçük okka burnu ve pesbembe dolgun dudakları ile her erkeğin isteyeceği bir kız idi. Serap bu sefer tekrar konuştu "peki üniversiteyi ne üzerine okuyup bitirdikten sonra neden çalışmadır ki? Hem bir kadın olarak çalışıp kendi ayaklarının üstünde durmayı bilmelisin ki kendini hiçbir zaman bir erkeğe muhtaç olarak görme. Yani şunu demek istiyorum deme ki nasılsa yarın öbür gün evlenirim nasılsa eşim benim her ihtiyacımı karşılar. Evet evlenince her ihtiyacını karşılar çünkü mecbur ama bir an birşey olur bunlar yüzüne vurulur o yüzden çalış ayaklarının üstünde dur." Dedikten sonra Rona ve maral hanım hayran hayran kendisini hem dinliyor hemde izliyordu. Biraz daha vakit geçtikten sonra öğlen vakti yaklaşınca serap da yukarı çıkıp hazırlandı üzerine tam ben bir hanıağayım edası veren yöresel bir kıyafet giyyip saçlarını salık bırakıp hafif bir makyaj yaptı.
(Böyle düşünün arkadaşlar)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL/ KALBE SÜRGÜN
أدب المراهقينBerdel ile yolları kesişen iki genç bakalım bu hikayede aşk onları da alıp kendi ile sürükleyebilecek mi