Yukarıda dolunay parlak ışığıyla bedenlerimizi kutsarken yanımda oturan adamın sözlerini dinliyordum.
"Çoban ve dokumacı kız birbirlerinden ayrı düşmüş. Yılda bir kez görüşmelerine izin veriliyormuş. Bu geceye Yıldızların Buluştuğu Gece demişler,"...
Mental olarak hiç iyi değilim o yüzdenbölümü erkenden salıp yorumlarınızda hayat bulmak istedim
Birçok kez yazıp sildim, oldu muolmadımı hala kafamda bir soru ama sizi daha fazla bekletmek istemiyorum 🥺
Bu bölüm cinsellik içerir.
İlk defa böyle bir sahne yazıyorum. Eleştiriler, saygıçerçevesinde, kabulümdür 💜
Keyifli Okumalar
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌌🌌
Oynaşan ışıkların altında binlerce terli beden...
O bedenlerin arasında eline tutuşturulan her kutlama içkisini yudumlamak zorunda bırakılmış olan ben, sıkışıp kalmıştım. Yeşim kulağımın dibinde sürekli bağırarak düğün hakkında sorular sorup dururken ben bacak bacak üstüne atarak oturduğum yerde adeta sallanıyordum. Yaman'ın yaslandığım sırtı olmasa koltuğa boylu boyunca uzanıp uyuyacağımdan yüzde yüz emindim.
Yeşim'i dinlemeyi bırakalı nereden baksanız bir saat olmuştu. Boyumu aşan yalanlar, mideme giden her içkide daha da dallanıp budaklanıyordu. Şu anki ruh halimde Yaman ile üniversitede tanışmıştık; bu birilerinin yerinde olmak istediğim fantezilerimden başka bir şey değildi. Güya peşimdençok koşmuş ben ise ona pas vermemiştim. Eh bu da tam tersi işliyordu ama Yeşim'in neyi, nasıl bildiği önem arz eder miydi ki?
Hepimiz zil zurna sarhoş olmuştuk. Unutmak istediğimden mi bu kadar içmiştim yoksa yalanlarım gerçek olmadığı için canımı acıttığından mı bilmesem de kafamın kıyak olduğu su götürmez bir gerçekti.
"Levent'in kaptan olduğunu biliyormuydunuz," diye sordu Yeşim bağırarak. O sırada hepimizin bakışları Levent'e dönünce adam neye uğradığını şaşırdı.
"Levent kaptansın sen!" Büyük bir aydınlanma yaşadı o an. "Ayy, nikâhlarını sen kıysan ya!"
Şaşkınlıkla iç çektiğimde Yaman'ın bedenimi sardığını hissederek ona yaslandım. "Böyle bir şey yapabiliyor musun?" Şok olmuştum ve cümlemin er yerinden bu ifade belli oluyordu.
"Açık deniz kaptanıysan, evet, buna yetkin vardır. Ama şimdi gemiyi nereden bulayım size? Hemen evlenmek istiyor musunuz ki?"
Nedenini bilmiyorum ama bir anda deli gibi gülmeye başladım. Hemen evlenmek? Biz sevgili bile değildik ki! O sırada Yaman, arkasına yaslanıp benim gülüşümü izlerken ona döndüm yüzümde kalan gülücük kırıntılarıyla.
