Çok beklettim biliyorum, üzgünüm
Kısacık bir duyuru yapacağım
İlk YouTube videomu attım profilden linkine ulaşabilirsiniz desteklerinizi bekliyorum
Eğer okuyucularım kanalı takip ederse watty hakkında da konuşmak, şu anki kurgular ve gelecek kurgular hakkında sohbet etmek istiyorum
Kaynaşmak isterseniz beklerim
İyi Okumalar
🌌🌌
Yataktan kalkmak her zaman bir işkence olmuştu adam için. Uykuyu seven bir tipti ve top patlasa uyanmazdı. Bu yüzden ailedeki en uykucu ve işe yaramaz insan olarak adlandırılıyordu.
"Çilem," diye bağırdı odasından. Hemen yanındaki odada kız kardeşi kalıyordu ama varlığı ile yokluğu birdi. Okul zamanında eve çok nadir gelirdi. Normal bir öğrenci gibi davranıp arkadaşlarıyla partilemek istediğini söylerdi ama bedeni yatağa yapışmış halde tavanı izleyen abisi, durumun bundan daha fazlasını barındırdığını elbette biliyordu.
Çilem, 20 yaşında ve aklı başında genç bir kızdı. Nitekim 26 yaşındaki serserinin birine gönlünü kaptırmış olması o aklı biraz karıştırıyordu.
"Geç kalma," diye bağırdı tekrar. Saat kaçtı ki? Belki de kız evden çoktan çıkıp gitmişti. Hiç istemese de oflayarak yataktan kalktı ve telefonunu eline aldı. Öğleden sonra biri gösteriyordu saat. Yattığı saati göz önüne aldığında pek de şaşırmadı. Tonlarca işi vardı ve günün yarısını uyuyarak heba etmişti bile.
Önce kardeşine bir mesaj attı. Bugun ülkeye dönüyordu ve eğer kendisiyle gelmekte hala kararlıysa akşam evde olmalıydı. Duşa girdi, kahvaltısını yaptı ve evden çıktı.
Yurt dışı bağlantıları iyi olan bir aileye mensup olmak beraberinde birçok avantajı getiriyordu. Bildiği üç dil ve biraz da işlerdeki cazibesi onlara birden fazla fırsatlı yollar açmıştı. Ne diyebilirdi ki, seviyordu tüm bu ilgi ve alakayı.
Akşama kadar sürdü denetlemesi. Ailesi yılda iki kere düzeni kontrol etmesi amacıyla onu başa atar ve rapor beklerdi. Bu zamana kadar bir sorunla karşılaşmadıkları için genç adam bunu yaparken tedirgin olmuyordu. Aksine düzene binmiş hareketlerinde belli bir profesyonellik vardı.
En son sıraya Çilem'n okulunu bırakmıştı. Telefonu kulağına dayarken arabadan indi. Kardeşi cevap vermeyince de sinirle soludu. Bazen ona ulaşmak çok zor oluyordu. Telefonunu bir yerlerde unutması en büyük özelliğiydi. Genelde kafası iyi dolaştığı için de olabilirdi tabii.
Ancak adamın onu çok aramasına gerek kalmadı. Kampüsün hemen önündeydi. Motorlu bir adama yaslanmış, cilveyle gülüyordu. Dilini ısırıp sert adımlarla onlara yöneldiğinde adamın kızın saçlarını geriye ittirdiğini gördü. Bundan sonra gelecek hamleyi çok iyi biliyordu.
"Çilem," diye gürledi bir anda. Hiçbir zaman korumacı bir abi olmamıştı. Sadece bu adamı ilk gördüğü andan itibaren ondaki terslik kendisini huzursuz ediyordu. Kardeşinin aklını bulandırmasından deli gibi korkarken onu kaybetmemek için sert çıkışmasa da Çilem hoşnutsuzluğunun elbette farkındaydı.
Kız irkilerek geri çekilirken adam umursamaz tavrından bir şey eksiltmedi.
"Seni arıyorum neden açmıyorsun," diye sordu Türkçe olarak. Çilem telefonunu duymamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Buluştuğu Gece
General FictionYukarıda dolunay parlak ışığıyla bedenlerimizi kutsarken yanımda oturan adamın sözlerini dinliyordum. "Çoban ve dokumacı kız birbirlerinden ayrı düşmüş. Yılda bir kez görüşmelerine izin veriliyormuş. Bu geceye Yıldızların Buluştuğu Gece demişler,"...