Biz geldiiiikk 🤤🤤KKİ finalini bekliyordum ama baktım yazmak içimden gelmiyor sizleri daha fazla bekletmek istemedim
Dönüş şerefine bol bol yorumlarınızı bekliyorummmm 🤭🤭
İyi Okumalar!
🌌🌌
Hızlı tatilimizin ikinci ve son gününde sabah çıktığımız eve ancak gece dönebilmiştik. Etraftaki at çiftliğinde Bade kendini kaybedercesine oyunlar oynamış, hepimiz ona eşlik ederken eğlenceli anlar yaşamıştık. İlk adımlarını attığı için onu bir oraya bir buraya koşturarak biraz da yoruyorduk aslında. Kaldı ki dönüş yolunda amcasının kucağında uyuyakalmıştı.
Ben de tıpkı onun gibi bayılmak istesem de kıyafetlerimi değiştirmeden hemen önce Nilay kapıma gelmiş ve aşağıda bir şeyler içeceğimizi haber vermişti. Rahat bir şeyler giyip saçlarımı topladıktan sonra aşağıda onlara katıldım. Sehpanın etrafına, iki gündür kıçımızda olan minderlere kurulduk.
Yaman'ın bana uzattığı kadehi alırken, "Ee, düğün ne zaman," diye sorma gafletinde bulundum. Amacım tamamen konu açmaktı ama bu ortamda bir konu açmak bana mı kalmıştı orası muamma.
Nilay birkaç saniye duraksadıktan sonra, "Karar vermedik," diye cevapladı sorumu. O sırada Çağlar uzun zamanlı ilişkilerine dair bir yorumda bulundu ama Emir işlerin pek de öyle yürümediğini dile getirdi. Benim evliliğe giden tek bir ilişkim olmuştu. Onun da pek sağlıklı bir ilişki olduğunu söyleyemezdim. Hem kendi içlerinde neler yaşadıklarını bilemezdik. Bu yüzden daha fazla patavatsızlık yapmamak için kendimi frenledim.
Sanırım Yaman yüzünden onlara tarafsız bir şekilde bakamıyordum artık.
Emir'in söylediklerinden sonra Çağlar bu gidişle onlardan önce evleneceğini iddia ettiğinde Eylül'ün keyifli gülüşü benim de gülmeme sebep oldu. Onu, özellikle Çağlar'ın kollarında, böyle görmek çok değişik bir histi.
"Önce ben evleneceğim. Grubun ilk evlisi unvanı da bana kalsın," dedi Yaman şımarık şımarık. Kıkırdamalar sesli gülüşlere dönerken hepimiz bu söylediğinin imkânsıza yakın olduğunu biliyorduk. Hayatında birinin olmaması bir yana, Yaman pek de evlenecek bir tip değildi. Gerçi, ummadık taşlar her zaman baş yarardı ama bunun hesabı da beni ilgilendirmezdi.
"Simge, sen anlat biraz da. Var mı hayatında biri?"
Üniversitede yaptığım bir hatayla nişanlanma görüntülerimle başladı ilişki serüvenim. Yirmi üç yaşında, aptal bir kız olarak ben kim evlenmek kimdi. Neye, kime güvenmiştim bu kadar? Her temelsiz ilişki gibi çok sürmemiş, ailemizi rezil ettiğimizle kalmıştık. Sonrasında hayatıma giren erkeklerin dertleri de hep aynı olmuştu zaten.
Ben sağlıklı bir ilişkinin ne olduğunu bilmiyordum. E malum, sütten ağzı yanan yoğurdu da üfleyerek yiyordu. Hayatımın şu döneminde biriyle birlikte olmak yapabileceğim en büyük salaklıktı. "Hayır," dedim bütün kararlılığımla. "Uzun bir süre de olmasını istemiyorum. İşleri düzene sokmadan hayatıma birini alıp her şeyi mahvedecek göz var mı bende?"
"Aranızdaki tek akıllı insan bu kız," diyerek işaret parmağıyla beni gösterdi Yaman. Ona, içten pazarlıklı ve sinsi bir gülüş gönderdiğimde sehpanın tam ortasında seslice kadehlerimizi tokuşturduk. İki gün için oldukça yakındık birbirimize. Bilmiyorum, aslında insanlarla çabuk kaynaşabilen biri değildim. Hele erkeklerle asla!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Buluştuğu Gece
General FictionYukarıda dolunay parlak ışığıyla bedenlerimizi kutsarken yanımda oturan adamın sözlerini dinliyordum. "Çoban ve dokumacı kız birbirlerinden ayrı düşmüş. Yılda bir kez görüşmelerine izin veriliyormuş. Bu geceye Yıldızların Buluştuğu Gece demişler,"...