Bu bölüm zamaannn geriye akıyor ve Yaman'ın gözünden bazı olaylara şahitlik ediyoruuuzzz 🥺
Keyifli Okumalar 💜
🌌🌌
Yaman, bazı şeylerin tam olarak ne zaman değiştiğini bilmiyordu. Bu duyguların içinde filizlendiği zamanları hiçbir zaman hatırlamazdı ama bu sefer bir şeyler farklı ve daha canlıydı.
Tonlarca arkadaş, onlarca sevgilisi olmuştu. Hayatının çoğunu bir arayışa kurban etmişti dışarıdan bakan bir göze göre. Bazıları birkaç hafta bazıları aylar sürmüştü ama sonucu hep aynıydı; benzer cümleler, gelecek düşünüldüğünde etrafı saran karamsarlıklar. Hiçbir zaman evliliğe uzak olmamıştı ama ciddi bir ilişkide dikiş tutturamaması da hayatın onunla dalga geçtiğinin bir kanıtıydı şüphesiz.
Nilay ile olanlardan sonra bu kabuğa girmek işine gelmişti. Bok gibi parası olduğu için yanında her gece farklı kızlar görmeyi bekleyen güruh karşısında onlara istediğini verdi. Takılmalar, adından söz ettirmeler ve etrafa saçtığı bol parayla artık imajı(!) daha düzgündü öyle değil mi?
İnsan zamanla her şeye alışır derken bunun gerçekten böyle işlediğini hiç düşünmemişti. Ta ki bu boşluk hissi yerini alışkanlığa bırakana dek. Biri gitmiş, yüzü gelmişti ama sonuç aynıydı.
Bazı şeylerin ne zaman değiştiğini bilmiyordu.
Uzun zamandır görmediği arkadaşlarına yurda döndüğünü, artık aralarına tekrar girebilmek için hazır olduğunu ilan etmek için gittiği partide yolu onunla aynı yerden kanayan biriyle kesişmişti. Simge. Konuşmalarındaki alay, cümlelerinde kol gezinen patavatsızlık Yaman'a kendisini hatırlatmıştı. Bu yüzden tanışmalarının hemen ardından ona hayatının en önemli olayını anlatırken bulmuştu kendini.
Nilay'ı anlatmak hep zordu. Yasaktı, olmamalıydı ama gizliyken en azından tek başına yanıyordu. Duygular ortaya serildikten sonra arkadaşlıklarına vurulan darbenin utancını atlatamayacaktı hiçbir zaman.
Ama o anlamıştı.
Görüşmeler devam ettikçe sohbet ilerlemiş, yasaklı konuları konuşmak rahatlatıcı bir hale gelirken de göremedikleri şeyleri birbirlerine göstermeye başlamışlardı. Onunlayken her şey kolay geliyordu. Dile getirmesi en zor konu bile hal hatır sormaktan basit hale gelir olmuştu.
Bazı şeylerin ne zaman değiştiğini bilmiyordu çünkü birdenbire olmamıştı.
Konuşmak kolaylaştıkça yanında rahatlamak kaçınılmazdı. Samimiyet çok çabuk sağlanınca da ufak ufak iltifatlara başlamıştı. Kendini dizginleyememişti ama en çok da Simge'nin bunu yadırgamaması hoşuna gidiyordu.
Ona güzel olduğunu söylediği her an şaşırıp kalmasını izlemeyi seviyordu. Diğerlerinin yanında iki sap olarak vakit geçirmek zorunda kalmalarını, Simge'nin kendisine hep açık olmasını seviyordu. Geleceğiyle ilgili kafa karışıklıklarında ona destek olmayı seviyordu.
Simge, güzel bir kadındı.
Her şey onda birleşmiş gibiydi.
Ve Yaman, yavaş yavaş ona kapıldığında bundan kurtuluşu olmadığını biliyordu.
Keşke korkuları da onu rahat bıraksaydı.
Simge arkadaş grubundaydı ve onu arkadaşı olarak gördüğü su götürmez bir gerçekti. Hayatında biri olmasa dahi, aynı duygular içerisinde olmamak onu kaybetmek anlamına geliyordu. Sustu, inkâr etti ve görmezden gelmeye çalıştı. Ancak tüm bu seferlerde saçma sapan bir neden bulup ona mesaj atarken buldu kendini. Bir bahaneyle sadece saatler önce görmesine rağmen görüntülü konuştu, geceler boyu apartmanının önünde sabahladı ama duygularını dile getirmeyi asla düşünmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Buluştuğu Gece
General FictionYukarıda dolunay parlak ışığıyla bedenlerimizi kutsarken yanımda oturan adamın sözlerini dinliyordum. "Çoban ve dokumacı kız birbirlerinden ayrı düşmüş. Yılda bir kez görüşmelerine izin veriliyormuş. Bu geceye Yıldızların Buluştuğu Gece demişler,"...