Dirty Lips|Jikook|✔

1

''Sikeceğim!'' Diye bağırdıktan sonra, çalışma masamın üzerinde ne var ne yoksa kolumla yere fırlattım.

Bir kez daha kullanıldığım için, sinirliydim.

Bir kez daha kullanıldığım için, alışmıştım.

Az önce fırlattığım eşyalar yüzünden hızla odama giren hizmetliye sinirli bir bakış atıp sert adımlarımla odamdaki balkona attım kendimi.

Nefes almaya ihtiyacım vardı.

Dolu ve kızarmış gözlerim evin bahçesinde gezinirken, ayakta kalmak için demire tutunduğum ellerim ve bacaklarım titriyordu.

Aldığım nefes daha ciğerlerime ulaşamadan tekrar burnumdan çıkıyor, vücudumun her zerresi zonkluyordu.

Yaklaşık bir saat önce, 7 aydır ilişkimin olduğu adamdan duyduğum sözler kalbime bir hançer gibi saplanırken nasıl sakin kalabilirdim ki?

''Annecim? Hizmetli söyledi, sinirliymişsin. Sorun ne?''

Arkamdan gelen ve duymaktan pek hoşnut olmadığım sesle gözlerimi yumdum. Sonrasındaysa derin bir nefes alıp konuştum.

''Senin sahte annecilik rolünü çekecek halde değilim. Benim için bir şey yapmak istiyorsan Taehyung'u ara.''

Tek bir kelime etmeden balkondan çıktığında gözlerimi açıp yeni yaşların yanağımı ıslatmasına izin verdim.

Sinirliydim.

Öfkeliydim.

Acınasıydım.

Saftım.

Masumdum.

Hak etmiyordum.

Ben ona gayet sadıkken, sözde 'fahişe' rolünde olmayı hak etmiyordum.

Tıpkı önceki ilişkilerimdeki gibi.

İnsanın; kıvrımlı vücudu ve giyinişi yüzünden fahişe diye anılması ise ayrı bir saçmalık, cahillikti.

Kısa şort ve crop giyen herkes fahişe mi oluyordu? Fahişe dediğin herkese bedenini satan kişi değil miydi?

Peki bakir olan ben nasıl fahişe oluyordum? Nasıl her seferinde aynı damgayı yiyordum?

Gerçekten anlamıyordum.

Ne zamana kadar, o dondurucu soğukta, o balkonda durduğumu hatırlamıyordum bile.

Fakat gece olmadan arkamdan sarılan beden ve aldığım koku biraz olsun huzurlu hissetmemi sağladı.

''Taetae...''

''İçeriye girelim, buz gibi olmuşsun. Hasta mı olmak istiyorsun?''

''Şu an en son derdim hasta olmak.''

Derin bir nefes alışını hissettim. Ardından bedenimi odama yönlendirdi. İzin verdim, başka çarem yoktu. Beni kendime getirebilecek tek kişiydi o.

Yatağa oturmamı sağlandığında, hızla yanıma yerleşti ve buz gibi olan ellerimi kendi elleri arasına aldı.

''Anlat hadi. Ne oldu?''

''Jaekwon.''

''N'aptı o piç sana?!''

''Fahişe olduğumu söyledi. Sırf param olduğu için benimle birlikteymiş. Ama ben vücudumu satma işinde oldukça nazlı ve beceriksizmişim. Bu yüzden beni bekleyemezmiş.''

Oldukça sakin ve hissiz bir şekilde konuştum. Artık bunlara alıştığım için olabilirdi. Kullanılan bir eşya gibiydim. İşi bitince bir kenarıya atılan eşya.