7

647 94 34
                                    

İstemeye istemeye geldiğim davette bir de Taehyung'la aynı masada oturuyor olmam, durumu daha sinir bozucu hale getiriyordu.

Oturduğum yere daha da sindim. Şu an Jungkook'un yanında olmayı o kadar çok isterdim ki...

"Oğlum, sorun ne? Sen normalde severdin davetleri?"

Duyduğum ilgi dolu sesle hafifçe tebessüm ettim. Evet, normalde severdim bu tarz şeyleri. Çünkü önceden boş vaktim çoktu. Şimdiyse vakit geçirebileceğim, hatta tüm vaktimi ayırabileceğim bir adam vardı hayatımda.

"Hasta olacağım sanırım." diyerek bir yalanı da babama söyledim. İyice alışkanlık haline getirmiştim zaten.

"Bay Park, biz Jimin'le eve geçsek siz Bay Kang'a durumu izah edebilir misin? Ben de biraz hasta gibiyim. Sanırım bugün yediğimiz yemek midemizi rahatsız etti."

"Oh, öyle mi? Tabii ki durumu izah ederim. Evlere dönüp güzelce dinlenin. Bir sorun olursa doktoru çağırırsın oğlum."

"Tamamdır baba. Görüşürüz."

Taehyung'un ne yapmaya çalıştığını anlayamamıştım ama ayak uydurmaya karar verdim.

Konuşup halletmemiz gereken konular vardı.

Binadan çıktıktan sonra oldukça soğuk olan sesimle:"N'oldu?"diye sordum. Böyle olalım istemiyordum ancak ilk defa yaşadığım aşk duygusunu bana zehir etmeyi başarmıştı.

"Özür dilerim. Fazla ileri gittim. Sana zarar gelecek diye ödüm kopuyor Jimin. Anne ve babamın ölüm yıl dönümü de yaklaşıyor...Hepsi üst üste geldi ve-gerçekten özür dilerim."

Minik bir özür beni yumuşacık ederken hızla ona döndüm ve sıkıca sarıldım benden uzun bedenine.

"Salak, neden böyle yaptın? Sen olmayınca hayat bok gibi."

O da kollarını sarınca aklıma bugün hastanede Jungkook'la olan sarılmamız geldi. Pişmiş kelle gibi sırıtmaya başlarken geri çekildim.

"Biz bugün ilk defa sarıldık!"

"Gerizekalı ya...Akıllanmayacaksın, değil mi?"

Başımı olumsuz anlamda sallayıp oldukça masum çıkan sesimle: "Hayır."dedim.

"Alışacağız artık, yapacak bir şey yok. Ama kendini, birisi için çok değiştirme olur mu? Kendin olmaya devam et. Sevecek olan kişi seni olduğun gibi sevmeli."

"Pekiii..."

İkimiz de davete geri dönmek istemiyorduk, bu yüzden yakındaki herhangi bir kafeye gidip bir şeyler içmeye karar verdik.

Taehyung, kırılan kalbimi minik bir özrüyle hemencecik iyileştirmişti.

...

"Jungkook, artık gözlerimi açabilir misin?" diye sordum ellerimi ellerinin üzerine koyarken.

Minik itirafının üzerinden neredeyse iki ay geçmişti ve biz ciddili flört evresine geçiş yapmak üzereydik.

"Az kaldı, sabret."

Önümü görmeden, sadece ona güvenerek yürüyordum. Minik(!) bir heyecan vücudumu sararken, elimde olmadan gülümsüyordum.

"Sürprizlerle dolusun."

"Ne demek canım, her zaman."

Bu söylediğiyle ikimiz de sesli bir şekilde güldük. Onun gülüşüne bile ayrı bitiyordum. Hele ortaya çıkan o tavşan dişleri...

"Açıyorum, hazır mısın?"

"Çok..."

Gözlerimin önündeki karartı yerini mükemmel görünen bir piknik masasına bırakınca dudaklarım istemsizce büzüldü.

Dirty Lips|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin