Dirty Lips|Jikook|✔

25

"Ah-Tanrım beceriksiz herifin tekiyim!" diye bağırdıktan sonra elimdeki tahta kaşığı sinirle yere fırlattım. Yemek yemek bu kadar zor olmamalıydı.

"Dediği her şeyi yaptım. Tadı neden bok gibi oldu?!"

Sinirden gözlerim yaşarmış, nefesim daralmaya başlamıştı. Evde kaldığım için kocama yemek yapmak istemiştim ama olmamıştı işte.

Ellerimi yüzüme kapattıktan sonra ağlamaya başladım.

Bu zamana kadar neredeyse hiç mutfağa girmemiştim. Gerek de duymamıştım çünkü evde her istediğimi yapan aşçılar vardı.

Ancak şimdi bu evde bir ben, bir de eşim vardı.

"Zaten bir işe yaradığım yok-bari yemek yapabilseydim." diye mırıldandım ağladığım için pürüzlü çıkan sesimle.

Hıçkırık seslerim mutfağı doldururken olduğum yerde ağlamaya devam ettim.

Yetersizdim.

"Güzelim?! N'oldu?! İyi misin?!"

Duyduğum sesle ağlamam daha da şiddetlenirken öne atılıp boynuna sarıldım Jungkook'un.

"Bir yerine bir şey mi oldu? Jimin konuşur musun lütfen?" diye hızla konuştu bedenimi kontrol etmeye çalışırken. Onu endişlendirdiğim için kendime kızarken konuştum.

"Hayır."

Verdiğim cevap, biraz olsun rahatlayıp, ciğerlerine derin bir nefes çekmesini sağladı. Elleri belimi sararken: "Neyin var bebeğim? Konuşalım mı?" diye sordu sakince.

"Yemek...Yapamadım. Ama videodaki her şeyi yaptım, yemin ederim. Neden olmadı bilmiy-" diye kendimi açıklamaya çalışırken sözümü kesti.

"Ve bunun için ağladın mı? Tanrım... Gözyaşlarını bu kadar basit bir şey için harcama bir daha. Tamam mı?"

"Kendimi yetersiz hissediyorum."

Bu söylediğim onu sinirlendirmiş olacak ki geri çekilip kaşlarını çattı. Dolu gözlerimi görünce yüzü tekrar yumuşasa da sesi daha sertti.

"Neden? Böyle hissetmene sebep olacak bir şey mi yaptım? Hem sen ne kadar mükemmel olduğunun farkında değil misin? Sana bunu sürekli hatırlatıyorum aşkım. "

"Temizlik yapamıyorum, çalışmıyorum, çamaşır yıkayamıyorum yemek yapamıyorum, aslına bakarsan alışveriş dışında yapabildiğim hiçbir şey yok. Sense mükemmelsin ve ben senin yanında...Yeter-"

"Sakın, sakın devamını getirme Jimin."

"Ama öyle."

"Mükemmel olabilmek için bunları yapabilmen gerektiğini kim söyledi sana? Hım? Sen her halinle mükemmelsin güzelim. Lütfen böyle düşünüp ikimizi de üzme."

"Hâlâ babamdan harçlık alıyorum ve bunun seni rahatsız ettiğini de biliyorum Jungkook."

"Evet, beni rahatsız ediyor. Ama rahatsız eden kısım babandan para alman değil, benden para almayı reddetmen. Eşin olduğum için sana benim bakmam gerekiyor."

"Sana yük oluyormuşum gibi hissettiyor ama."

Neden aniden duygu boşalması yaşadığımı bilmiyordum ama sanki daha fazla içime atsam patlayacak gibiydim. Evleneli neredeyse iki ay olmuştu ve ilk defa böyle bir şey yaşanıyordu.

"Güzelim, bebeğim...Neden böyle hissediyorsun? Sen benim eşimsin. Sana bakmayacağım da kime bakacağım ben? Hem, biliyorsun, paraya ihtiyacım da yok."