Dirty Lips|Jikook|✔

32

Bu bölüm Chinho'nun bebekliğinden kesitler bulundurmaktadır.

Diğer bölüm direkt yedi yaşında olacak. Ama ondan önce biraz minik Chinco görün istedim~

...

"Baaam!"

Chinho'ya bakmak hep zordu. Fakat bir yaşına girmek üzere olan, ve yürümeyi öğrenmiş bir Chinho'ya bakmak...bin kan daha zordu.

"Düşeceksin bebeğim!" diyerek ben de peşlerinden koşmaya başladım. Bam nereye gitse, Chinho da peşindsn gidiyordu.

"Babababa Bammmm!"

"Bam'ın uykusu gelmiş. Hatta senin de gelmiş!" dedim gün geçtikçe ağırlaşan bedeni kucağıma alırken.

"Pış pış yapalım mı? Hım?"

"Babababa!"

Chinho'nun gitmeye çalıştığiı yere bakınca Jungkook'u gördüm. Yeni uyanmıştı koca bebeğim.

"Güzelim, beni niye uyandırmadın?"

"Çok güzel uyuyordun."

"İkisiyle baş etmek zor, bir dahakine uyandır lütfen beni." dedi kollarını bedenime sarıp Chinho'yu aramızda sıkıştırırken.

"Aaaaaaa!"

Chinho bağırıp çırpınırken ikimiz de gülümsedik. Bizi ayrı ayrı çok seviyordu. Ama aynı yerde görünce kıyameti koparıyordu.

"Hadi siz özlem giderin, ben kahvaltı hazırlayayım."

"Hiç uğraşma, dışarıya çıkalım."

"Gerek yok, hem Chinho durmaz şimdi dışarıda. Yeriz iki dakika." dedikten sonra önce küçük bebeğimin sonra da koca bebeğimin yanaklarını öptüm. Chinho'yu Jungkook'a verip mutfağa ilerledim. Yemek yapmada seviye atlamıştım. Ve bu çok güzel hissettiriyordu.

On beş dakika sonra mükemmel bir sofra hazırladım. Gururla eserime bakarken Jungkook, Chinho'yu yürüterek mutfağa girdi.

"Mamama." dedi Chinho peltek bir şekilde. Minik karnı çok acıkmıştı. Ve babasının bugün kendisi için ne hazırladığını merak ediyordu.

"Maman hazır bebeğim."

Jungkook Chinho'yu yemek sandalyesine oturtup yanıma geldi. Artık çalışmıyor, bütün gününü bizimle geçiriyordu. Bu kararı Chinho geldikten sonra almıştı. Bense nasıl mutlu olacaksa öyle yapmasını söylemiştim.

Sonuç olarak her gün birlikteydik. Zaten paraya ihtiyacımız yoktu. Jungkook'un ailesinden kalan yüklü miktarda mirası ve bir sürü evi vardı. Benimse kapı gibi babam.

"Çok güzel görünüyor, ellerine sağlık güzelim." dedikten sonra eliyle çenemi kavrayıp dudaklarıma öpücük kondurdu.

"MAMAMAMAMA!"

Her zaman olduğu gibi bizi birlikte gören Chinho bağırırken, kıkırdayıp ayrıldık. Bebeğimiz biraz fazla kıskançtı. Ne yapalım? Alışacaktık.

...

"Baba diyeceksin bebeğim. Sadece ba-ba. Uzatmadan söyle bakalım."

"Bababababababa." dedikten sonra parmaklarını ağzına soktu Chinho. Bense yenilmişlikle nefes verdim. Ona baba dedirtmek istiyordum. Ama sanırım hâlâ erkendi.

"Her şeyin zamanı var meleğim. Asma suratını. Eninde sonunda baba diyecek bize." dedi Jungkook bel boşluğumu eliyle okşarken.

Kucağımdan inmek için kıpırdanan Chinho'ya izin verdim. Salona giren Bam'ın yanına gidecekti tahminimce.
Paytak adımlarıyla büyük köpeğin yanına giderken dengesini kaybedip yere düştü.