Kazanmak mı? Yoksa kaybetmek mi?
Kaç kere hayata karşı savaşımda kazandım, girdiğim her savaşta çoğunlukla kazanırdım..
Peki neden bu savaşta kaybettim...
Neden kalbim aşk savaşına yenik düştü?
"Bebeğim" dedi başımı kaldırıp ela gözlerimi siyah...
Korku. İlk kez bu denli korku vardı. Tam karşımda bana silah doğrultmuş bir adam, tam yanımda Alex ellerimi sıkıca tutuyordu.
"Bak!" birkaç adım attığında iyice duvara sindim, Berzan'ın çalışma odasındaydık. "Kasanın şifresi aç ve A27 dosyasını ver seni serbest bırakayım! Nasıl bir inadın var lan!"
"Bilmiyorum." Dedim omuzlarım dikti. "Berzan kasanın şifresini hiç söylemedi bana asla güvenmez." Adam kahkaha atmaya başladığında Alex refleks ile adama saldırdı.
Adamın bileğini tuttuğunda silahını yere fırlattı, adamın üzerine çıkıp yumruk atmaya başladığında adam silahına uzandı. Alex yerdeydi. Ensesine sertçe bir darbe almıştı, ensesini tuttuğunda bedeni düştü.
"Salak lan bu çocuk!" Diye bağırdı. Hızla Alex'in önünde diz çöküp ellerim ile yüzünü avuçladım.
Adam birden kolumdan tutup ayağa kaldırdı. "Nolur ambulansı ara! Nolur!" Dedim Adam elindeki silahı fırlatıp beni çalışma odasında çıkardı.
Salona vardığında etrafa baktım dağıtmıştı. Hızla bedenimi yere savurduğunda dizlerimin üstüne düştüm. "Kasanın şifresi! Lavinia Demirhan! O şifreyi hatırla!" Dedi Adam. Bilmiyordum. Bilsem bile söyleyemem, o dosya belli ki Berzan için çok önemliydi bu ona ihanet sayılırdı.
Hızla yerimden kalktığımda orta sehpanın üstündeki vazoyu elime aldım, yüzümü döndüğümde hızla adama doğru fırlattım. Vazo adamın kafasına isabet ettiğinde hızla kapıya doğru ilerledim.
"Orospu çocuğu!" Diye bağırdığında kollarımı sıkıca tuttu, bedenimi duvar ile arasına aldığında elini kurye ceketinin içine attı ve bir çakı çıkardı. Çakıyı hızla çektiğinde çakının sivri ucunu karnıma yaklaştırdı. "Öldürürüm seni kızım! Kaşınma lan!"