Kazanmak mı? Yoksa kaybetmek mi?
Kaç kere hayata karşı savaşımda kazandım, girdiğim her savaşta çoğunlukla kazanırdım..
Peki neden bu savaşta kaybettim...
Neden kalbim aşk savaşına yenik düştü?
"Bebeğim" dedi başımı kaldırıp ela gözlerimi siyah...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BÖLÜMÜ BEĞENİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZ!
Diğer kurguma göz atar mısınız!?
Hellooo yine ben geldim. Nasılsınız iyi misiniz?
Neyse lütfen satır arası yorum yapıp beğenmeyi unutmayın.
Ülkemizin yaşadığı felaketten dolayı bir çoğumuz hâlâ kendimize gelemedik, normal hayata dönüş sürecim hala çok zor oluyor bazı şeyleri yapabilme isteği yok. Uyuyamıyorum, yavaş yavaş dönmeye çalışıyorum. Umarım herkes iyidir. Hani zaman kısa ölüm var hakkınızı helal edin, hepinizi çok seviyorum...
🌙🖤
Acı yüreklere işlenmiş bir mızrak gibiydi, acıyı temsil eden de öfkedir.
Bir kahvaltımasasındanefretettiğinizinsan varsa yediğiniz yemekler boğazınıza takılırdı. Karşımda duran Bade'ye bakıyordum.
Kucağında Arda, Arda'ya biberonda süt içiriyordu. Berzan tam yanımdadurmuş önümdeki tabağa bakıyordu.
"Neden yemiyorsun?" Diye sordu. Bade'nin sağında Adar, Adar'ın solunda Alex. Her iki başköşede Çınar ve Barlas abim karşı karşıyaydı, Ali ise Çınar'ın yanına sandalye çekip oturmuştu. "Lavin. Hastaneden çıktığından beri tuhafsın."
Şuan bebeklerim 11 hafta 4 gündü ve ben kontrole gidecektim. Omzumda bir el hissettiğimde bakışlarımı yüzüneçevirdim. "Hatunum iyi misin?" Diye sordu nasıl bu kadarsakinkalıyordu.
"Kızgın ve sinirli." Dedim yaklaşık 1 aydır onun bana söylemesini bekledim ya da Çınar'ın ama yok tek kelime etmiyorsaklıyordu. Kaşları çatıldı. "Ama sen birşeyyapma ben yapacağım, yılın en sorumsuz babası."
Oturduğum sandalyeden yavaşça kalktığımda mutfak dolabınadoğruilerledim, dolabınkapağınıaçtığımda yüksük otunu siyah torbadan çıkardım. Otun birkaç dalını elime aldığımda Bade'nin yanınadoğru ilerledim.