Selamlar!
Nasılsınız güzellerim? Dünkü bölüm sonundan sonra iyi olduğunuzu varsayıp sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
Keyifli okumalar. 🥀18. Bölüm: "İyi Yalancı"
Sevgilim yalan söylersem sana
Kopsun ve mahrum kalsın dilim
Seni seviyorum demek bahtiyarlığından.Nazım Hikmet
Okula giderken ve sonraki dönemlerde silgi kullanmaktan nefret ederdim. Eğer bir hata yaptıysam silgi ile silmek yerine kalemle üzerine çizer bir ileriye doğrusunu yazardım. Bu yüzden defterlerimi öğretmenlerim hiç beğenmez hatta sözlü notumu bu yüzden hep düşük verirlerdi.
Üzerini çizmek orada olduğuna inanmaktır, yanlış olsa da. Buna inanmıştım. Çocukken de aklım diğer çocuklardan farklı çalışırdı. Neden silmek yerini üzerini çizdiğimi soran öğretmenime bir defasında yanlış yazdığım şeye bakınca hata yaptığımı ama sonrasında harama bakarak düzelttiğimi söylemiştim ve o öğretmenim artık defterimin içeriğinin çirkin olup olmamasını umursamayıp sözlü notlarıma yüksek puan vermeye başlamıştı.
Bir hatada her şeyin üzerini çizen benken konu Demir olunca silip silip tekrar aynı hatayı yapıyordum. Kağıt boş görünüyor olabilirdi ama fazlasıyla yıpranmıştı.
Yarım saattir tek kelime etmeden yağmurun çiselediği asfalt yolda ilerliyorduk. Birbirimizi özlediğimiz söyledikten sonra sadece gözlerimizin içine bakmış daha sonra da sessizliğe gömülmüştük.
Okula yaklaşınca elbisemin eteğini düzelttim. Evden çıkarken almayı unuttuğum kabanımı şimdi hatırlatıyınca kendime kızmadan edemedim.
"Akıl kaldı sanki!"
Demir arabayı park edip bana döndü. "Bir şey mi söyledin?"
Gözlerine bakmadan "Kabanımı evde unutmuşum," dedim.
Dışarının sıfır derece olduğunu arabanın dijital ekranından görebiliyordum. Soğuktan donacaktım.
Demir iki koltuğun arasından arkaya uzandı ve kendine ait siyah bir paltoyu eline alıp tekrar yerine yerleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABAN GÜLÜ
Comédie🥀 Yaban Gülü "Neden bana böyle sesleniyorsun?" Sorum onu şaşırtmışa benziyordu. Elindeki son simit parçasını martılara atıp iki elini birbirine vurdu. "Güle benziyorsun çünkü," dedi ve gözlerime farklı anlamla baktı sanki. "Ama herkesin ulaşabilece...