33. Bölüm: "Kenetlenmiş Eller"

586 41 0
                                    

Mer-ha-ba-lar!
8 bin okunmayı geçen bir kitaptan hepinize selamlıyorum ahahah.
Yine ve yine teşekkür etmeden bölüme geçemeyeceğim. Daha fazla teşekkür etmek istiyorum, bunun için de oy verip yorum yapmanız gerekiyor.🙃
Keyifli okumalar. 🥀

#Emir Can İğrek Beyaz

#Emir Can İğrek Beyaz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

33. Bölüm: "Kenetlenmiş Eller"

Hudutsuz derecede sana sevdalıyım.

Nazım Hikmet

Aşkın felsefi anlamı bir kişiye ya da nesneye tutkuyla yönelmektir. Aşk öyle bir şeydir ki kimine zulüm kimine lütuf olur. Aşık olan kimselerin bazıları kendini küçültür. Sevdiği, aşık olduğu kişi için elinden ne geliyorsa hatta fazlasını bile göze alıp yapar.

Aşk kimine göre aptallıktır.

Aşık olan kimse hep vericidir. Çünkü karşısındaki kişiyi kaybetmemek için elinden ne gelirse verir, yapar.

Bunca kötü şeyin içinden en doğru olan ise kendinize aşık olan birini bulmaktır. Size aşık olan birine zorla kendinizi aşık edemezsiniz. Ama sizin aşık olduğunuz birini kendinize bir şekilde aşık edebilirsiniz. Bu benim şahsi düşüncem.

İnsan isterse yapamayacağı şey yoktur. Eğer birini çok severseniz onun da sizi sevmesini isterseniz kolları sıvayıp işe koyulmalısınız.

Bu mantığa gelmek benim için de elbette kolay olmadı. Zaten kolay olsa adı aşk olmazdı, değil mi?

Şanslı ve mutlu hissettiğim anların birini yaşarken yüzümde bir gülümseme, kalbimde tatlı bir çarpıntı vardı. Hemen arkamda bana sarılmış Demir daha birkaç dakika önce söylediği kelimelerin bende bıraktığı etkiyi bilmiyor olsa gerek bir de karnımdaki parmaklarını oynatıp dokunduğu yeri okşuyordu.

Bu adam yeminle beni öldürecekti.

"Demir," deyip yerimde kıpırdandım. Kollarını biraz gevşetince ona doğru döndüm ve kollarına tutundum. "Bunların olacağına gerçekten inanıyor musun yoksa sadece benim tepkimi mi ölçüyorsun?"

Demir derin bir nefes alıp göğsünü şişirdi. Gözlerini birkaç saniyeliğine gökyüzüne çevirip tekrar bana baktı. Belimdeki elinin birini kaldırıp saçlarımı okşadı yavaşça.

"Allah yaşamayacağın şeyin hayalini kurdurmazmış Yaban Gülü," deyince daha da fazla güldüm.

Bizimki imam tarafını açmıştı.

YABAN GÜLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin