VİCDAN YÜKÜ. Bölüm 48

13 2 5
                                    

METEHAN ATEŞ.

*

Tekirdağa vardığımzda yemek molla derken gün akşama dogru gittiyinden doktorla bi karar aldık.Mezarlıga yarın sabah gider, ziyaretimizi yapıp öyle istanbula döneriz.Gayet mantıklıydı ki gün batımından sonra mezarlığa gitmek uyğun olmazdı.

Önce akşam yemeyi için güzel bi restorantta yemek yedikten sonra mekandan çıktık.Ve doktorun soru dolu bakışlarına baktığımda,, nerde kalacagız? otelde mi?

Sanki rahatsız oldu, yada bana öyle gelmişti.Yok Binnur İlyasdan bi geclik dağ evi kiralamasını istedim.Burda turistler için harika mekanlar varmış.Küçük ama her detayıyla düşünülmüş.Ben orda kalırız sizde daha rahat edersiz diye düşündüm.

Dağ evi,. diye yüzüne şeytansı bir tebesüm oturmuştu olur dedi.Ardından Alihaydarın arabaya atlamasından fırsat kulağıma eğildi.Ve o gülüşünü eksik etmeden, Dilarayla çok mu geldin o makanlara? dedi.

Pardon yada Dilara degil de başka hatunlar mı deseydim?,

Cevabımı beklemeden arabaya atlamak istedi koluna tutunup kapıyı kapattım.

Ne yapıyorsun? burak kolumu.

Hayır doktor hanım, soru sordun cevabını alacaksın.

Ya burak merak ettiyimden sormadım sadece sataşıyorum.Hem bana ne, dalyan gibi adamsın elbet eglenmek, hayatını yaşamak senin hakın.Buna da  ben dahil kimsenin karışmaya hakı yok.

Bak Binnur şaka mı yaptın, ya cidimisin bilmem ama şunu bil ki yapmadıgım bişey bana dayatıldıgında çok gıcık oluyorum.

Tamam yaa kaşın çatılmasın şaka yaptım.Hadi gidelim diye koluma tutunup araba kapısını açmam için kaş göz yaptı. Hava kararmıştı İlyas dedim bizi önce İkrem dedeye götür sonra eve.

Tamam efendim hemen.

O kim? diye doktor yüzün bana dömüştü, sana söylemeyi unuttum.İkrem amca Dilaranın dedesi.

Hadi yaaa, yani Alihaydarın büyük dedesi öyle mi?

Oğlum bi merakla bakışların bana doğrultunca, evet dedim oğlum o senin büyük deden oluyor.

Hey bana bak Metehan bey,,

Ne var doktor?

Elimiz boş mu gideceğiz?

Hayır kaldığı eve yakın bi alışveriş merkezi var ordan alırız bişeyler.

**

BİNNUR.

Yaşlı adamın yaşadığı eve varmıştık hadi dedim Alihaydar sen önden git.Elinde bulunan lokum kutusuyla odaya girmişti bizde peşinden daldık. Karşımıza bakıcı diye kendini tanıtan 35 lerinde olan bi kadın çıktı.

Hoş geldiniz Metehan bey.

Hoş bulduk diye bizi baş köşede minderde bardaş kurup oturmuş beyaz sakkalı dedeye götürdü.Buyurun efendim geldiyinizi İrfan dedeye haber verdik çok sevindi.Ayrıca son zamanlarda işitmesinde sorun var doktora gidelim dedik kabul etmedi.

Tamam ben konuşurum dedi Metehan bey ve adamın hoş gülen yüzüne bakılırsa baya sevimli bi ihtiyardı.

Hoş geldiniz sefalar getirdiniz diye oturduğu yerden kalmak istese de Metehan bey elini öperek zahmet etmeyin dedi ve Alihaydarı önüne getirip, torun Alihaydar.Size söz vermiştim İrfan amca bu da Dilaranın yadigarı.

Çocuğa bi hasretle, bi özlemle bakarken gözleri doldu.Kendini tutamamıştı ki çocuğu bağrına basıp öptüyünde göz yaşları kırışmış yüz çizgilerine saklanıyordu.Çok duyğulanmıştım, bi adamın evlat hasretiydi bu ve Alihaydarı bağrına bastığında sadece o çocuğu degil de tüm kaybettiyi yakınlarını sarmıştı.

Kaderim Peşimde (devam ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin