METEHAN ATEŞ.
Arası incilere burakıp dönmüştüm, yolum kısalsın diye ara sokaklara girdim.Gerçi hiç bu deliyi burda burakıp gitmezdim ki şimdi kayınpederiyle alem yaptıktan sonra taksilere dalmasndan endişeliydim.
Normalde gül gibi dolaşan geçinen çocuk diline içki degdiinde deli oluyordu.Bu sebebeten onu içkiden ayırmak lazımdı.Uzun bi yol katetmiştim yolum çıkmaz sokaga dayanınca geri dönmek zorunda kaldım.
Acaba nerde yanlış sokağa girmiştim?
Arabayı dönderip sokaktan geçen insanalra yol sormuş yeniden devam etmiştim ama bu sefer işimi şansa burakmayacaktım nede bana yol gösteren bu yalancı makinaya.O yüzden her adım başı yolu sormam gerek yoksa bu sokaklarda sabaha kadar dönüp dolaşırdım ki yine gözümü kestirdiyim bi amcanın yanında arabayı durdurdum.
Yagmurlu havanın yüzünden de nerdeyse insanlar koşarak gidiyoprlardı ama Allahdan amcanın şemsiyesi vardı da yürüşe çıkmış bi halde küçük adımlarla yürüyen halini fırsat ana yolu sordum.
Bana güzel bi harita çizmişti, üstüne bi daha tanımadıgın bu sokaklara girme dedi oğlum.Buralar çok karışık kaybolursan seni jandarma bile bulamaz.
Amacanın sözüne güldüm ve devam ederken yagmur daha da hızlandı.Hatta öyle sagnak bi hale geldi ki arabanın camını zor görüyordum.Arabanın gazından da ayagımı kaldırmış yavaştan gidiyordum biri arabamın önünden fırladı.Peşinden birlileri de geldi ve tam arkamda bi kavga çıktı.
Üç kişi birini ölümüne dövüyorlardı ki indim arabadan ve ne yapıyorsunuz durun dedim ama beni dinleyen kim.Yaklaştım ve adamın birini kenara iterken gözüme Frat işişti yaa kafam durdu.Bana bak Frat senin ne işin var burda dedim, adamlar bu sefer bana daldırlar ama yanlış oldu.
Fratı çekip almıştım üçünü de dometez haline getirdim.Tabi her üçü teslim olmuşlardı yalvaramaya başlayınca elindeki sopaları da buraktılar.Abi dur diye bi tanesi yerden aldıgım sopanı görünce asıl siz durun dedim.Utanmıyormusunuz üçünüz tek kişiye karşı.
Etrafa baktım Frat yok, çocugun biri onu tanıyormusun abi dedi.
Evet tanıyorum ne kabahatı var?
Abi ne zamandır sokaga maheleye dadanmış, hep evimizin önünde duruyor.Komşuların içinde dedikodu çıktı, karım çocugum var benim.
Ne yapıyor dedim? ve tabi inanamadım, ama çocuklar niye yalan konuşsun ki,.
Abi yemin ederim bak arkadaşlarda şahit, maheleye dadanmış, evinim önünde heykel gibi duruyor.
Tamam ben konuşur derdini anlarım, öyle sapık birisi degilidir o.
Peki abi diye hepimiz sırılsıklam olmuştuk Frat diye etrfa baktım yok.Geri döndüm ve hiç uzaga gitmemiş.Sagnak yagmurun üzerine yagamasına aldırmadan kaldırmda oturup, öylece bakıyprdu ki sanki göz bebekleri dayanmış.Sokaktan sel gibi akan yagmur suları ayaklarının üzerine çıkmıştı ki aniden az aralıda kanaliasyondan taşan çirkli sular topuguna kadar ıslattı.
Ama bu pis sular Fratın umrumda mıydı? hayır, hatta şuan hiç bişey farkında degil desem daha dogru olurdu.Pis sular topugundan akıp giderken yaklaştım ve ismini anarken kılı bile kıpırdamıyordu.
Biraz daha yaklaştım ve dalıp giden yerden bana dönsün diye koluna bi dokunuş yapmıştım tiksinerek git dedi bana dokunma onu bulmam lazım.
Kimi? Fart bana bak sen iyi degilsin sırılsıklam oldun hastalanacaksın gel gidelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderim Peşimde (devam ediyor)
FanficKonagın kapısından girdiğimde hemen öne atlayıp, ben Metehan Ateş. Ağzından ejdaha misali öfke püskürerek, kimse benim çocugumu elimden alamaz diye tısladı.Ali"yi Nahide abla ile odasına göndermiştim dibine kadar yürüyerek kulağına eğildim.Bu üç gün...