METEHAN.
Kazasız belasız bi geceyi daha atlatmıştık bu ısız ormanda ve bu gece kurtlar, aslanlar misafirimiz olmadıgından baya huzurlu bi gece sayıla bilirdi.
Her gece nöbetleşe uyusak da bu gecenin nerdeyse tamamını uyanık geçirmiştim.Yaralarım ilk günkünden daha beter acı vermeye başlamıştı ki artık Binnur"un verdiyi ilaclar da sanki bi işe yaramıyordu.
Yada öylece beni ölmemek için oylaıyordu desem dogru olur.Gerçi dün gece doktorun sürdüyü bal biraz agrısını, hatta ateşin bile almıştı ama artık satlerdir agrıdan kıvranmaktaydım.En çokta kolumda olan kurşun yarası kemiye dokunmuş nee,. beni baya zorluyordu.
Ateşim çıkmasın, doktor tedirgin olmasın daa, ben acımı belli etmemek için dişimi bi şekilde sıkardım.Başımı dayadıgım agacın kouşundan kalkmıştım, üzerime çıkan karıncaları temizledim.Ve tekrardan melek gibi masum uyuyan yüzüne bakmıştım haline içim sızladı.
Her tarafından billurluk, temizlik akan, isminin hakını veren o güzelik şimdi toz toprak içinde,. eleri kan,,üzeri lekeler ,. akşamdan kalan balı temizlesin diye sürdüyü otun yeşilikleri, kısası kafasından tutmuş ayaklarına kadar pislik içinde.
Bi tek hayret ettiyim şey vardı oda kokusu.Her geçen gün pis kokacagına daha güzel kokuyordu.Sanki eskiden her aldıgı duşla kokusunu yıkıyormuş da şimdi üzerine sindikce ormana yayılan başdöndürücü parfüm gibiydi.
Bi elimle o güzel yüzünü okşamak istedim.Nasıl olsa uykusu agırdı ama dokuşumdan korkar, tiksinir diye yapmadım.Burda kaç gündür korku içindeydi ve belli etmese de yeteri kadar ormanın vahşetinden, karanlıgından, tehlikesinden korktugunu biliyordum.Hele dün beni bulamayınca agacların arasında Metehan diye arayışını sanırım hiç bir zaman unutmayacaktım.
Agactan inib karşı tarafa koşunca bende bi tuvalet aramıştım ve baya bi uzaklaşmıştım ki döndüymde görecegim manzaranın bana böyle mutluluk verecegini beklemiyordum.
Yüzünde ki korkuyla, bana olan muhtaclıgıyla öyle bi arayışa geçmişti ki, daha fazla üzülmesine kıyamamıştım.Sanki dünyada yapaylnız kalmış bi adamın çaresizliyine bürünüp,. nerdesin Mete diye ismimi yarım söylediginde agacın arkasından ona varmış, kolundan tutup kendime döndürmüşdüm.Koluna dokunmamala bi iççç çekmişti ama beni karşısında gördüyünde boynuma atladı.
Hem de hiç yarama felan aldırmadan.Öyle sıkı sarılmıştı ki bende tek kolumla bagrıma bastım.Az sonra da zaten toparlanmıştı hatta benden gizli gözlerindeki yaşını da sildi.
Artık emindim oda bana ısınmıştı ve hiç kolarımdan burakasım yok iken burdayım dedim seni burakıp hiç bi yere gitmem.
*
Neyse ki doktor hanımın doktorlugundan başka marifetleri de varmış ki agaca çıkmasına baya şaşırmıştım.Hem açıkcası bu ince varlıgın bu kadar zorlukların üstesinden gelemsine de ayrıca hayret ediyordum.Tamam annesiz babasız büyümüş ola bilirdi ama onu bu kadar zorlukları başarmaya ne itmişti?
Ne yaşamış ola bilirdi ki, bu kadar hayattan ders almıştı?
Kesin döndügümde Ozan"dan soracaktım diye kafama kayd ederken keşke dedim keşke sana kalbimi açtıgım gibi sende bana açsan,.
Neler yaşadıgı benimle paylaşsan,,.
Ona kıyamıyordum,. gerçekten bu zarifliyin içinde sanki 100 yaşında bir nine bilgisi vardı.Hele ateş yakması başka bir olaydı.Ben anlamadım eskilerin ateş yakma uslubunu nerden biliyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderim Peşimde (devam ediyor)
Hayran KurguKonagın kapısından girdiğimde hemen öne atlayıp, ben Metehan Ateş. Ağzından ejdaha misali öfke püskürerek, kimse benim çocugumu elimden alamaz diye tısladı.Ali"yi Nahide abla ile odasına göndermiştim dibine kadar yürüyerek kulağına eğildim.Bu üç gün...