Şafak abisinin sesini bilinmeyen bi numaradan duyduğunda telefonun başında donup kalmıştı.Se,. sennn, .. senn diye kekovlayarak sen cezaevinde degil miydin kelimesinden başka bi laf bulamayan kadının vucudunu korku sardı.
Abisini çok iyi tanıyordu ve içeriden çıkıp numarasına ulaştıysa ondan kolay kolay kurtuluş yok demekti.
Yaaa ne demek Şafakcım ben yaaa benn.Sen şimdi korkudan donunu ıslatmışsın, hatta pis kokuyu duyar gibiyim ve sana kötü bir haberim var Şafak hamım, malesef çabalarınız çok işie yaramadı.Bak dışardayım saldılar beni.
Ama bu nasıılll olur diye kekovlması bitmeyen kadın, bu kadar erken salamazlar diye dövünürken adam telefonun öbürü ucunda kahkaha atmıştı.
Ardından derin bi ahh çekerek, abisine bu kadar üzülen bir kardeşi de hiç görmemiş duymamıştım.Sayende ne alçaklar, ne şerefsizler, bide aramızda baba katileri gördüm haberin olsun diye son söylediyini alçak sesle söylemişti.
Mesud saçmalama o günde aynı böyle konuştun beni zann altında buraktın.
Asıl sen saçmalama, ayrıca o gün içkili ola bilirim ama ikimizde gerçekleri biliyoruz di mi?
Saçmalama dedim diye kadın tırnakların dişiyle diderken beni iyi dinle Mesud dedi.Sen benden ne istiyorsun onu söyle.Malum sokaklarda rezil bi hayatıln var eyer paraysa ben sana veririm dedi.
Haa şöyle bana bunlarla gel kızım halimi biliyorsun.
Tamam ne kadar istiyorsun onu söyle ama hayali bir rakam olmasın demişti Mesud yüz milyon dolar dediginde Şafak alaycı bir kahkaha atarak, sana hayali rakamdan bahs etme dedi.
Bu hayal degil Şafak hakım olandı, benden çaldıklarındı.
Saçmalama Mesud o kadar para bende bile yok.
Sen bilirsin Şafak ya demir parmaklıklar, yada hakım olan.
Sen bana hiç bişey yapamazsın ahmak.Ben sayğın bi iş kadınıyım, polisi savcısı bana mı inanır?, yoksa senin gibi bi aklı gidiye mi?
Valla orasını sen bilirsin dedi.Malum polisi savcısı bana inanmaya bilir ama içlerine bir kuşku tohumu ekene kadardır kardeşim.Bi araştırma yaptılar mı eminim mutlaka silinmeyen, kaldırılıp yok edilmeyen, yada edilemeyen bir kanıt vardır.Sözlerinden hiçde sarhoş olmadıgı belli oluyordu ki kelimeleri düzenli kulanarak Şafagı yeteri kadar korkutmuştu.
Bak Mesud,, telefonda ses kesinlince Şafak bi daha numarayı çevirdi ama kapatılan telefondan ödü kopmuş, kapıda duran korumayı çagırdı.
Buyur Şafak hanım.
Bak Veysel bundan sonra benim yanımdan ayrılamayacaksın, üzerinde de silah olsun.
Bişey mi oldu ?,
Kes sesini ne diyorsam onu yap.
*****
METEHAN ATEŞ.
Mahmutların bana verdigi haberle canım sıkıldı.Beyim Binnur hanım Ceme gitti.
Bu kız neler karıştırıyordu?
Dün bir bu gün iki kardeşmi oldular?,. hayır buna inanmam mümkün degil.Telefonu masamdan alıp önce Vedat beyi aradım.
Merhaba efendim.
Merhaba Mete, kızım nasıl? iyi mi?
Bilmiyorum efendim şuan Ceme gidiyor.Bu ikisi neler karıştıryor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderim Peşimde (devam ediyor)
FanfictionKonagın kapısından girdiğimde hemen öne atlayıp, ben Metehan Ateş. Ağzından ejdaha misali öfke püskürerek, kimse benim çocugumu elimden alamaz diye tısladı.Ali"yi Nahide abla ile odasına göndermiştim dibine kadar yürüyerek kulağına eğildim.Bu üç gün...