BİNNUR.
Bu gün şubatın soguk rüzgarlı ve karlı bi sabahına uyanmıştık.Bebegimle balkonun camından her tarafı bembayaz gördüyümüz an, onun o güzelim gözlerinde olan heyecana kıyamadım.Gece londradaban dönmüştüm ve üzerimde olan stresi yorgulugu halan atamamaıştım. Ama buna ramen çocugun mutluluguna eşlik ettim ve kendimizi karalara teslim ettik.
Üzerimize giydiyimiz kalın kazaklar, bereler eldivenlere ramen çok üşümüştük ki fazla üsütmesin diye kartopu oynayıp, bi tane de kar adam yaptıktıan sonra konaga dönmüştük.
Üzerimizden ıslak kiyafetlri çıkarıp yenisin giydik.Ve önce bir kahvaltı ardından kendimizi bebegimin küçük evine kapattık. Bu akşama nöbetim vardı. O yüzden zamanımı güzel degerlendirmeliydim ki en mutlu oldugum yer tabiki bebegimdi ve bi süre kendimizi küçük eve kapatıp yatagın üzerinde leptopda cizgi filmi izlemiştik.
Onun da en mutlu oldugu yer benim yanımdı ve bunu bilmek beni bu çcouga daha çok baglıyordu.Yüzü üzerinde uzanıp ayaklarımızı da dizden kırıp havada salıyorduk ki cizgi filmin en ilginc yerinde kapımız döylüldü.
Kim o?
Gele bilir miyim?
Metehan beydi bebegim kalkınarak gel baba dedi.Gel sözüne ihtiyac kalamdan da adam iki büklüm egilmiş, ellerinde küçük tavşanımız içeri girdi.
Babaaa tavşanı niye getirdin?
gerçketen ne işi var onun burda?
Mahmutlarla işim vardı, döndüyümde karşıma çıktı, korodan geliyordu zavalı çok üsümüş baksanıza diye avuclarıma koydugunda gerçekten titriyordu.Hadi bebegim gel saralım dedim ve yatakta bardaş kurup oturdum tavşanı da kazagımın cebine koymuştum Alihaydar kıkırdamaga başladı.
Pamuk şekerim tam cebin büyükükteymiş.
Evet canımın içi çok üşümüş biraz ısınsın.
Bende ısıta bilirmiyim diye çocuk heves edip kendi kazagının cebini gösterince orası küçük dememle yataktan indi öbrü kazagımın cebi büyük diye.Koşmuştu ben odamdan kazagımı alıp dönecegim dedi.
Alihaydar gitti büyüyü yanıma oturdu.Parmagıyla cebimdeki tavşanın başını okşayıp, dün gece hava alanında çok yorgun gördüm seni doktor.Nasılsın? biraz toparlandın mı?
Ameliyat iyi geçti yaaa bende toparlarım artık.
Toparlarsın elbet ama kendine çok yükleniyorsun, bence biraz sal gitsin.
Haklısın belki ama bazı şeyleri salgitsin yapamıyorsun işte. O gün sana telefonda anlatım hayatımın en uzun bekleyişiydi desem yalan olmaz.Allahtan çok şükür her şey çok iyi sonuclandı da daha beter strese gömülmedim.
Sen şimdi bu sararıp solmuş haline iyi mi diyorsun?
Sana yalan satmayacagım Metehan bey, o ameyathanenin önünde çok korku yaşadım, çok stres oldum.En agır hastalarımı bile amelyata aldıgımda hiç bu kadar heyecan yapmamıştım.Cem bile halime acıdı, hatta iyiki ordaydı da beni teseli etti, kolkanat geldi.Kısası bu sararıp solan halimi görüyorsun yaa, inan ki şuan için en toparlanmış halim.
Artık sakinleş doktor, bak dediyin gibi olacak yürüyecek kardeşin.Sende bu zorlu günleri gururla hatırlayacaksın.
Evet doktor da yüzde yüz söz veriyor, Elifde uyandıktan sonra başmbaşka olmuştu.Biz piskolokla anlaşmıştık ki ameliyattan sonra gerektiyi kadar destek alsın.Biliyorsun o bacaklar işe yaramasa da sonunda tam vucuddu.Birden yarım kalmak agır olur diye düşünümüştük, ama ameliaytan sonra gözlerini açar açmaz ne zaman iyileşip yürüyecegim doktor dedi.Kesilmiş bacaklarına aldımamıştı bile.İlk başta Cemle korktuk belki gösteriş yapıyor diye ama sonra gerçekten taktir ettim kardeşimi.Beklenenden daha fazla herşeye hazırlamış kendini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderim Peşimde (devam ediyor)
FanfictionKonagın kapısından girdiğimde hemen öne atlayıp, ben Metehan Ateş. Ağzından ejdaha misali öfke püskürerek, kimse benim çocugumu elimden alamaz diye tısladı.Ali"yi Nahide abla ile odasına göndermiştim dibine kadar yürüyerek kulağına eğildim.Bu üç gün...