Kaderim Peşimde (devam ediyor)

Başıboş sokaklar.Bölüm 29

BINNUR.

Mihriban ablayla konuştuktan sonra tümünden kötü olmuştum.Birbirlerine canım diye itaf eden iki canın ayrılıgına sebeb olmuştum ki şuana kadar Kerim abiyle Mihriban abla gibi uyumlu birbirlerine saygılı bir çift görmemiştim.

Nasıl derler bir yastıkta kocayacak tam iki meleklerdi ama şimdi benim yüzümden perişan olmuşlardı.

Üstelik hiç kötü niyetim yok iken kendimi bu tatasızlıgın içinde bulmam hiç kabulenecegim bişey degildi.Odamda kendimi en çok sevdigim kitablarıma dahi gömmem beni kurtarmamıştı ki bogazımda sıkışıp kalan nefesimi Metehan beyin odasınada bulunan balkona taşıdım.

Henüz gelmemişti ve rahatca hamaga kurulmuştum biraz keyfsiz salandım ama hiç tadı yoktu.Aklımda sürekli Kerim abinin durumu vardı.Şimdi küs gibiler de acaba bi ihtiyacı oldugunda nasıl ?, kimden isteyecekti diye kendimi yeyip bitirmiştim kalktım hamaktan.

Ve tekrar odama dönmüştüm telefonumda 5 cevabsız arama.Aras aramış hemde hiç durmadan.Tekrar geri aramıştım ki telefonuna cevab verilmedikte deliriyordu.

Kızım niye açmıyorsun o laneti,.

Çemkirmesini boş vermiştim, abi dedim nerdesin gele bilir misin?

Sesimdeki hüznü hemen anlamış, noldu sana? diye delirdi.Bak o haydut sana bişey yaptıysa onu gerçekte,.

Lafın kesmiştim adamı rahat burak gel sana ihtiyacım var diye kapattım ve sıkılan canımı dışarı taşımış, kendimi gövercinlerin yanında buldum.

Bi süre yem vermiştim avuclarımı dimdikleyerek karınlarını doyurdular.Genelede avucuma vurdukları gagalarını hiç haz etmem ama şimdi avucumu parçalasınlar diye açmıştım sanki.

Binnur,. 

Başım üzerindeydi  ve ne zaman geldiyini bile duymamıştım.Kalkıp boynuna sarıldıgımda hemen gözlerime bak dedi. Binnur ne oldu söyleyeceksin yoksa yukarı çıkacagım.

Yaa kurban olayım niye hep ondan kuşkulanıyorsun?,

Bilmem, her kötülük ondan gele bilir gibi  bi havası vardaaa.

Metehan beyi rahat burak, ben bi  hallt yedim şimdi de cezasını çekiyorum dedim.

Yüzü düşmüş kolumdan tutdu ve birlikte koronun içine dogru yürüdük.Baya yürümüştük, kocaman bi agac  buldugumuzda sırtımızı agaca dayayıp oturduk. Agac o kadar büyüktü  ki belkide  4 kişi daha saklana bilirdi gövgesine.

Hadi konuş bakalım,.

Aras  galiba ben çok kötü bişey yapmışım.

Kızım içim  şişdi  söyle hadi,.

Şeyy diye yeşiliye diktim gözlerimi.Ben dedim Kerim abinin bacagında bi kıpırtılar görmüştüm.,

Eeee,.

Sonra daha çok dikat etmeye başladım, ardından da bi delilik yapıp Mihriban ablayla saçından, kanından bide diş fırçasından analiz için Londraya gönderdim.

 Kızım bunun neyi kötü ki,?,

Yaa abicim o işler öyle degilmiş,Kerim abinin çok agırına giti sinsice ona haber vermeden yapmam.Ama Valla benim kötü bir niyetim yoktu, o iyileşsin, yeniden yürüsün istiyordum diye kendimi aklamanın derdiyle paraladım.

Tamamyaa Allah Allah elbet kötü bi niyetin yoktu.

Yoktu Valla diye çocuklaştım, başımı da göysüne dayayıp,zaten testlerde olumlu çıkmıştı ama gel görki Kerim abinin inadı tutdu.