12.Bölüm

3.5K 159 9
                                    

Evde fazlasıyla sıkılmaya başlıyordum. Yapacak hiçbirşeyim yoktu. Dışarda bile yapacak birşeyim yoktu.

Belki arkadaşlarım olsaydı onlarla gezerdim veya diğer gençler gibi okula giderdim. Bı düşüncelerle gözlerim doldu.

Birine sarılıp ağlayacağım, dertlerimi, mutluluğumu paylaşacağım kimsem yoktu.

Elime telefonu alıp sadece rehberimde kayıtlı numaraya bastım ve çaldı.

"Alo aras? "

Anında açmıştı telefonu. Ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı.

"Aras bebeğim iyimisin cevap ver?"

Derin bir nefes aldım. Ama gözyaşlarım durmadan yanaklarımdan süzülmeye devam ediyordu.

"Mirzan ben çok yanlızım" diyebildim. Ne demem gerektiğini bile bilmiyordum.

"Ben seninleyim güzelim yanlız değilsin. Ben varım... Yanına gelmemi istermisin?"
Diye sordu şefkatle.

"Gelebilir misin ki? " diye sordum emin olmak isteyerek.

"Evet bebeğim yarım saattir gelirim tamam mı? "

"Tamam" dedikten sonra telefonu kapatmıştım.

Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Onu görecektim. Neden yanlız hissettiğim ilk ama onu aradım bilmiyorum.

Ama bunun bana yaptığı iyiliklerle alakası yoktu. Sadece onu düşündüğüm zaman bana iyi geliyordu.

Hiç bir şekilde beni yargılamıyordu. En çok hoşuma giden şeyde buydu. Beni olduğum gibi kabul etmişti.

Ayağa kalkıp aynadaki dağınık görüntüme baktım. Üstümde sadece dizlerime kadar gelen bir kazak vardı. Bacaklarım ise çıplaktı.

Tekrardan yatağıma uzandım. Yan dönüp dizlerimi kendime çektim, ve anın verdiği rahatlıkla ağlamaya başladım.

Ne kadar süredir o şekilde ağladım bilmiyorum ama , kapının çalınmasıyla gözlerimi açmıştım.

Başım , ağlamaktan dolayı ağrıyordu. Kapı çalmaya devam edince ayağa kalktım kapıya doğru ilerledim.

Kapıyı açtığımda ise onu görmüştüm. Aynı fotoğraftaki gibiydi. Oda öylece yüzüme bakıyordu. Bense olayın şaşkınlığıyla heykel gibi durduğumun farkındaydım.

Kalbim yine ritimle atmaya devam ediyordu. Bunun için kendime sinir oluyordum.

Gözlerimin bir anda kararmasıyla düşecek gibi oldum, ama mirzan hemen beni kucağına alıp odama doğru ilerledi.

Elleri çıplak bacağıma temas ettiğinde irkilmiştim. Beni yatağa bıraktıktan sonra kendiside yanıma oturdu.

"İyimisin?" diye sordu yumuşak bir sesle.

Cevap veremeyecek kadar yüzüne dalmıştım bu yüzden başımla onayladım.

"Hastaneye gitmek istermisin?" diye sordu bu sefer.

Bu kez başımı olumsuz anlamda salladım. "Aras benimle kalmak istermisin? " diye sorduğunda gözlerimi irice açmış ona bakıyordum. Kara gecesi gözleri bana öyle güzel bakıyorduki, ağlamak istiyordum.

"Nasıl yani? " diye sordum şaşkınca. Kısa bi an gülümsediğini gördüm. O kısa bi anda da gülümsemenin ona ne denli yakıştığını fark ettim.

"Gelip benimle yaşamanı istiyorum" dedi.

Bu teklifi hiç mi hiç beklemiyordum. Ama hala güvenemiyordum, her ne kadar yanımda olsada, bana yardım etsede geçmişim yüzünden bunu yapamıyordum.

Gözlerimi onun kara olan gözlerine çıkardım. Derin bir nefes alıp "b-ben istemiyorum. Ben buna hazır değilim."

Gözlerinden bile üzüldüğünü anlıyordum ama bu elimde olan birşey değildi. Buna rağmen gülümseyip "sorun yok sen ne zaman istersen o zaman tamam mı?" dedi.

Başımı tamam anlamında salladım. Yatakta uzanır pozisyana geldim. "Saçlarımı okşarmısın? " diye sordum mirzana.

Bana gülümseyip ellerini saçlarıma koyup yavaş ve nazikçe okşamaya başladı. Hem mayışmışlıkla hemde Mirza'nın burda olmasından korka korka uyuya kaldım.

~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

Aras çok duygusal.
Hem mirzan dan korkuyor hemde onu evine aldı. Çünkü ona birazda olsa güveniyor.

Umarım beğenirsiniz.

(ಥ ͜ʖಥ)

Mektup bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin