Mirzan
Aras kaybolalı tam tamına 2 gün olmuştu ve ondan henüz bir iz yoktu.
Eren'in bana gösterdiği şeyden sonra çok fazla sinirlenmiştim. Gözüm sanki hiçbirşey görmüyordu. O an sinirlerimi erenden çıkarmıştım hatta. Odasına çıkıp benimle tek kelime etmiyordu.
Ayda yı ise son anda yakalayıp depoya götürmüşlerdi. Onunda parmağı olduğuna emindim.
Eren'in odasına çıkıp kapıyı tıklattım. İçerden ses gelmeyince kapıyı açtım. Bigisayarında, arasın telefon izini bulmaya çalışıyordu.
"Eren?"
"efendim abi?" dedi soğuk bir sesle.
"Özür dilerim abicim ben o an çok sinirliydim ne yaptığımı bilmiyordum." diyerek kendimi açıklamaya çalıştım.
Oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve bana sarıldı bende aynı şekil karşılık verdim.
"Abi onu sevdiğini biliyorum merak etme onu bulacağız. Aras için güçlü kalmalısın."
Haklıydı onu bu perişan halimle bulamazdım. Ayağa kalktım Eren'in saçlarından öpüp odadan çıktım.
Depoya, aydanın yanına gidecektim emindim ki arasın kaçırılmasında onunda parmağı vardı.
Evden çıkıp korumaların önceden hazırladığı arabaya bindim. Cihan şöför koltuğuna geçtiğinde depoya doğru ilerledik.
Yaklaşık 20 dakika sonra varmıştık. Deponun önündeki korumalar saygıyla eğilip kapıyı açtılar. Hiç beklemeden seri adımlarla içeri girdim.
Görüş açıma direkt, yüzü dağılmış, makyajı akmış, eli kolu sandalyeye bağlı bir ayda girdi.
"Kim için çalışıyorsun?" diyerek sorguya çektim hemen.
Cevap vermedi bu gittikçe sinirlerimi bozuyordu.
"Bana söylersen seni serbest bırakırım" dedim. Aslında bırakmayacaktım sadece kandırmak istiyordum.
"Söyleyemem beni öldürür" dedi pürüzlü sesiyle.
"Peki, eğer söylersen seni kimse fark ettirmeden yurt dışına gönderirim evini ayarlarım ne dersin.?"
Bu fikir sanki ona cazip gelmiş gibi konuşmaya başladı. "Mehmet adındaki bir polis istedi senin şirketin için önemli olan belgeleri alıp yasa dışı birşeyler yaptığınla ilgili şeyler ekleyecekti belgeye. Yanında serkan diye biride var oda arası istiyordu. Onu neden tanıyor veya ondan ne istiyor bunu bilmiyorum."
Telefon çıkarıp tam karşısına geçtim şuan sakin kalıyorsam bu sadece aras sayesindeydi.
"Şimdi sen numarayı söyleyeceksin hiçbirşey olmamış gibi adama belgeleri aldığını söyleyeceksin ve arası soracaksın eğer ters birşey yaptığını görürsem. -onu nişan alan adamları göstererek- işin biter" dedim.
Gözlerini etrafta her bir yerden silah doğrultan adamlara baktı. Gözlerinden bile korktuğu belliydi.
O numarayı söyledi telefon bir kaç çalışta açılmıştı.
"Mehmet belgeleri aldım" dedi ayda. Sesini oldukça iyi çıkarmaya çalışıyordu ve başarıyorduda.
"Afferin lan kedi olalı bir fare tutabildin" dedi neşeyle.
"Nereye getirmemi istiyorsun"
"Konum atacam oraya gelirsin"
Telefonu işaret ettim arası sorması için. Başını birkez sallayıp tekrar konuştu.
"Peki serkan, arası kaçırdımı?"
"Evet uğraşıyo onunla. Yakında işinide bitirir. Ama varya tad-" daha fazla dayanamayarak telefonu sıktım.
Aydaya sinirle baktım depodan çıkmadan önce ise adamlara işaret verdim ve depoda silah sesleri yükseldi.
Omuzlarım üzerinden baktığımda ayda kanlar içinde yerde yatıyordu. Ona acı çektirmeden öldürmek daha iyidi.
Telefona gelen bildirim sesiyle yüzümde memnun bir ifade oluştu. Onlara o kadar acı çektirecektimki ölmek için bana yalvaracaklardı.
"Cihan tüm adamları topla gidiyoruz."
~
Oylama yapan ve okuyan kişilere kalbimi fırlatıyorum k djdndndndn
˚∧＿∧ + —̳͟͞͞💗
( •‿• )つ —̳͟͞͞ 💗 —̳͟͞͞💗 +
(つ < —̳͟͞͞💗
｜ _つ + —̳͟͞͞💗 —̳͟͞͞💗 ˚
'し´
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mektup bxb
General Fiction[Tamamlandı] Herşey, rastgele bir mektup yazıp cezaevine gönderene kadar normaldi.
