"Bebeğim" dedi koltuğun yanından geçip yanıma oturdu mirzan. Bana böyle hitap etmesi karnımdaki kelebekleri hareket ettiriyordu.
"Efendim aşkım" bu dediğimi beklemiyor olacakki başta şaşırmış sonrada kocaman gülümsemişti.
"Gidip hazırlan seni bir yere götüreceğim." dedi.
Heycanla yerimden doğrulup "nereye peki"
Bu heycanlı halime gülüp "sürpriz" dedi.
Daha fazla üzerinde durmadan ayağa kalkıp üst kata çıktım. Odama girip dolabın kapağını açtım.
Gözüme güzel gelen bir, siyah crop giydim, üstüne beyaz hırka giydim. Altına ise beyaz geniş pantolon giydim.
En sonda ise sade ince bir zincir takmıştım belime. Harika duruyordu ve mirzanın tepkisini merak ediyordum.
Saçlarımı düzgün olduğu için hiç dokunmadan odadan çıktım. Mirzan hazır oldığu için beni terasta bekliyordu.
Terasa vardığımda, mirzanın arkası bana dönüktü. Yavaş adımlarla önüne geçtim.
Beni fark edip ayağa kalktı ve uzun bir süre beni baştan aşağı süzdü.
Yanaklarım iyice kızarırken, bozğazımj temizledim kendine gelmesi için.
"Neden bu kadar güzelsin" dediğinde daha da utanmıştım.
"Gidelim mi?" diye sordum konuyu değiştirmek için.
Bu halime kısa bir kahkaha attı ve elimden tutarak evden ayrıldık. Evin önünde hazır olan arabalardan birine bindik. O şöför koltuğuna binerken bende yanındaki koltuğa binmiştim.
Yolda ilerlerken ikimizde sessizdik. "Mirzan?"
Gözünü yoldan ayırmadan "efendim güzelim"
Aklım hala güzelim kelimesinde kalsada, istediğim şeyi söylemiştim.
"Müzik açabilirmiyim?" diye sordum.
"Böyle şeyler için benden izin alma benim evim, arabam, şirketim, senindir. Kısacası benim olan herşey senindir."
Buna sadece gülümsemekle yetindim. Ona bana herşeyi verebilirdi. Bense sadece sevgimi verebilirdim.
Oda bana aynı şekilde gülümseyip ellerini ellerime kenetledi. Yolun geri kalanını böyle tamamlamıştık.
Sonunda arabayı bir lunaparkın önünde durdurmuştu. Gözlerim kocaman açılmış, gülümsemem büyümüştü.
Mirzana baktığımda gülümseyerek beni izlediğini gördüm. Ağlamak istiyordum. Bana yeni bir yaşam verdiği için.
Etrafta kimse yoktu ama aletler çalışıyordu.
"Hadi" diyerek arabadan indi. Hiç beklemeden bende arkasından indim. Ondan önce davranarak ellerini tuttum.
O ise her zamanki mükemmel gülüşünü sunmuştu. "Neye binmek istersin.?"
"İlk önce atlı karıncaya bine bilirmiyiz?"
Birlikte atlı karıncaya bindiğimizde çalışmıştı. Demekki sadece aletleri çalıştıran bir eleman vardı burda.
Atlı karınca döndüğü zaman çok eğlenmiştim. Beni kırmayıp oda binmişti.
Daha sonrasında bir çok alete binip eğlenmiştik. Ama benim en çok istediğim olan dönme dolaba binmemiştik. En son binmek istemiştim.
"Mirzan"
"Efendim güzelim"
"Dönme dolaba binelim mi?"
"Binelim hadi."
Birlikte en altta durana bindik. Anında çalışmıştı. Mirzan ile birlikte yan yanaydık.
Akşam olduğu için manzara çok güzeldi. Başımı mirzanın omzuna koydum o ise kollarını omzuma sarmıştı.
Anlık bir cesaretle kafamı kaldırıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım. O bunu beklemiyor olacak ki başta şaşırmış sonrada karşılık vermişti.
Tamamen şehvet ve tutku dan uzak bir öpüşmeydi bu. Bir süre sonra nefes almak için dudaklarımızı ayırdık.
"Çok güzelsin" diye fısıldadı.
"Seni seviyorum mirzan"
"Bende bebeğim bende"
.
Eve dönerekenki yolculuğunuz harika geçmişti. Şarkı söyleyip gülmüştük. Hiç bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyordum.
Evin önüne geldiğimizde arabadan inip eve girdik.
"Ben erene bakayım bi" dedi mirzan kafamı sallayıp, bende peşinden gitmiştim. Yarın erene anlatacaktım bugün mirzan ile ne yaptığımızı.
Mirzan, kapıyı tıklatmadan açtığında ise hiç görmemesi gereken birşey görmüştü.
Eren, cihanın kucağındaydı ve birbirlerini öpüyordu.
İçimden geçirdim umarım mirzan buna kötü bir tepki verip de ayırmaz onları.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~Arasın giydikleri
Kaos var kaos. Muhtemelen eren ve cihan ayırcağım. Başka biri gelme ihtimali var. Neyse daha fazla spoiler vermiyim 🤭🤭
