Eren kameraları laptopuna bağladıktan sonra yola çıkmak için arabalara bindik. Her be kadar bir plan yüzünden otele gitsekte heyecanlıydım.
Mirzan arabayı sürerken bende yanına oturmuştum. Eren ise arka koltukta oturuyordu.
Kafamı çevirip mirzanın yan görüntüsünü seyretmeye başladım. Keskin yüz hatları ve kirli sakallarıyla oldukça yakışıklı görünüyordu.
Ona baktığımı fark etmiş olacakki bana bakıp gülümsedi ve göz kırptı. O an erimiş gibi oldum. Ellerimi ellerine kenetleyip yola öyle devam ettik.
Yaklaşık yarım saat sonra büyük ve bi o kadarda geniş lüks otele varmıştık.
Otelin önünde durduğumuzda mirzan arabadan indi onunla birlikte ben ve erende inmiştik. Başka bir adam gelip bizim bindiğimiz arabaya binip otoparka sürdü.
Mirzanın yanında durmuş şaşkın şekilde etrafı seyrediyordum. O benim bu halime gülmüş ve elimi tutmuştu.
"Mirzan insanlar yanlış anlar?" diye fısıldadım o sırada otele giriş yapmıştık.
Mirzan resepsiyona gittiğinde ona genişçe gülümseyen bir kadın "hoşgeldiniz efendim buyrun anahtarınız."
Mirzan karşılığında sadece başını sallamakla yetindi. Bu hali aşşırı hoşuma gitmişti. Erende kendine ayrı bir anahatar alıp önceden odasına gitti.
Bizde asansöre bindiğimizde mirzan en üst kata basmıştı. Bir katta durduğumuzda kapı açılmış ve içeri genç bir kadın girmişti.
Siyah saçları beline kadar uzanıyordu kırmızı mini elbisesiyle oldukça dikkat çekiyordu.
Mirzana baktığında dudaklarının kıvrıldığını gördüm. Bu sinirlerimi bozmuştu.
Mirzana baktığımda ise beni seyretiğini gördüm. Kadın sesli bir şekilde saçlarını geriye doğru savurdu. Mirzan hala bana bakmaya devam ediyordu.
Birden bire kolunu belime dolayıp, dudaklarıma hafif bir öpücük kondurdu. Sanki bizden başka kimse yokmuş gibi.
Asansör durduğunda, mirzanın belimden yönlendirmesiyle asansörden çıktık son kez kadına baktığımda dil çıkarmıştım.
Koridorun sonundaki bir kapıda durduk. Kilidi kapıya takıp kapıyı henüz açmadan bana doğru döndü "hazırmısın bakalım?"
"Evet hadi aç merak ettim." bu halime gülümseyip kapıyı açtı.
Bu oda sanki özel yapılmış gibi oldukça ferah ve büyüktü. Heleki boydan camın arkasındaki manzara adeta büyüleyiciydi.
Ben etrafa şaşkın şaşkın bakmaya devam ederken arkamdan dolanan kollar beni kendime getirdi.
Çenesini omzuma koyup "beğendin mi?" diye sordu.
"Evet çok güzel" dedim.
"Ama senden güzel olamaz" diyerek kalbimi hızlandırmıştı.
Bende karşılığında onu öpmüştüm.
.
Mirzan ile odamızdan hiç çıkmamıştık sürekli eğlenerek vakit geçiriyorduk. Bunun anlamı benim için çok büyüktü.
Şuan ise film izliyorduk. Elbette saçmaydı ama eren beni çağırana kadar odada oyalamamı istemişti.
Tam bu sırada çalan telefonumla yerimden hafifçe doğrulup yandaki komidin de telefonumu aldım. Arayan erendi.
"Efendim?"
"Abimi de al hemen bizim odaya gel çabuk ol"
"Tamam"
Telefonu kapatır kapatmaz ayağa kalktım. Mirzan bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Eren'in odasına gitmemiz lazım çabuk ol"
Gözlerini irice açarak "erene birşeymi oldu?" diye sordu hafif bir telaşla.
"Hadi zamanımız yok" diye direttim.
Ayağa kalkıp odadan çıktık ve Eren'in olduğu kata geldik. Kapıyı tıklattığımız gibi kapı açılmıştı.
Mirzan "eren sen iyimisin?" diye sordu.
Eren başını salayarak onayladı. Masanın üstünde duran laptopu alıp mirzana verdi. Ekranı göstererek "bak senin çalışma odana kamera koydum. Ayda senin şirket için önemli olan belgeleri çalmaya çalışıyor"
Mirzan dikkatli bir şekilde ekranı seyretmeye başladı. Ayda, çekmeceleri dolapları karıştırıyordu.
Mirzan ani bir hareketle laptopu erene uzatıp cebinden telefonu çıkardı. Numara tuşlayıp kulağına götürdü.
"Cihan nerdesin?"
"Şirketteki iş yeni bitti abi eve geçiyorum."
"Çabuk ol aydanın evden çıkmasına engel ol ordaki korumalarada haber ver!"
"Tamam abi" telefonu kapatır kapatmaz odadan çıktı.
Eren önde ben arkada mirzana yetişmeye çalışıyorduk koridora döneceğim zaman arkamdan biri bezle ağzımı kapatıp beni süreklemeye başladı.
Eren ve mirzan gözden kaybolduğunda ise bilincim tamamen kapanmıştı.
~
5k oldummkk çok ama çok teşekkür ederim. İyiki varsınız.
Oy verenlerede çok ama çok teşekkür ederim
(´༎ຶ ͜ʖ ༎ຶ ')♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mektup bxb
Ficção Geral[Tamamlandı] Herşey, rastgele bir mektup yazıp cezaevine gönderene kadar normaldi.
