Bu hikayede yuki (adlı ana karakterimiz) dedesi 1 hafta önce vefat etmiş ve hayatı sanki altüst olmuştu ve dedesinin ölümü ardından kendini toparlamak isteyen yuki bunu iyice düşünür o sırada kendine bir şey almak için dışarı çıkar ve işini halletti...
Kişilik; Satoru, yirmili yaşlarının sonlarında, zayıf yapılı çok uzun bir adam ve esas olarak yüz hatlarından dolayı nispeten çekici kabul ediliyor. Kar beyazı saçları ve canlı mavi renkli Altı Gözü var. Satoru normalde saçlarını destekleyen ve ona daha dik bir görünüm veren siyah bir göz bağıyla gözlerini kapatır. Daha rahat bir görünüm sergilerken, Satoru güneş gözlüğü takacak ve saçlarını ensesine kadar indirecek.
Satoru çalışırken, yine oldukça geniş olan yüksek yakalı koyu mavi fermuarlı bir ceket giyiyor. Dar kesim uyumlu siyah pantolon ve siyah çizmeler giyiyor. Basit bir göz bağına geçmeden önce Satoru, gözlerinin üzerine bandaj takardı. Satoru pahalı giysiler giymekten hoşlanır [5] ve güneş gözlüklerini takarak eşleştireceği bir dizi gündelik görünüme sahiptir. Tokyo Jujutsu Lisesi öğrencisi olan Satoru, herhangi bir derme çatma göz bağı takmadan önce güneş gözlükleriyle normal okul üniformasını giydi. Satoru karmaşık bir bireydir. Normalde öğrencilerine, yakın meslektaşlarına ve arkadaşlarına karşı soğukkanlı ve şakacı olarak görülür. Bununla birlikte, büyücü yöneticilere karşı anlayışsız ve acımasızdır, bunun bir örneği, Müdür Gakuganji'ye ve düşmanlarına karşı bariz saygısızlığıdır.
Satoru, yenilmez olduğuna inanan güçlü bir büyücü olarak yeteneklerine ve itibarına son derece güveniyor. Başkaları hakkındaki görüşleri genellikle yalnızca onların güçleri hakkındaki yargısına kadar gider ve zayıf gördüğü herkese karşı oldukça kayıtsızdır. Ek olarak, kendi güç arzusundan büyük ölçüde etkilendiğinden, çok kibirlidir. Toji Fushiguro ile yaptığı kavga sırasında, teknik olarak dünyanın en güçlüsü olduğuna inanıyor ve "Göklerde ve yerde, yalnızca onun onurlandırıldığını" iddia ediyor. Bu, Riko Amanai'yi korumakla görevlendirildiğinde daha da örneklenebilir., gerçekten şefkat göstermek için yetiştirdiği birkaç 'zayıf' insandan biri. Bununla birlikte, Toji Fushiguro'ya karşı bir sonraki savaşında ters lanetli tekniğini mükemmelleştirdikten sonra, onun ölümüyle ilgili herhangi bir empati, çok geçmeden büyük gurur ve kibir tarafından reddedildi .
Yoğun savaşlar sırasında, Satoru'nun zafer kararlılığı ve tek başına en güçlü olduğuna dair inkar edilemez kanıtıyla ara sıra çılgın bir savaş durumuna düştüğü görülür. Hırçın tarzı, usta tekniklerini rakiplerine sergilerken agresif ve otoriter saldırılarıyla karakterize edilir. Üstelik bir kriz anında soğukkanlı olabiliyor. Fedakarlığın kaçınılmaz olduğuna inandığında, masum insanları kurtarmak yerine düşmanlarının yok edilmesine öncelik verecektir. Ancak bu sadece rakibi tarafından öldürülen insanları kapsıyor; üstünlük sağlamak için masum birine kalıcı bir zarar vermeyecek veya kimseyi öldürmeyecek.
