Megumi İle Sen (Karışık Bir Aşk )Her Şeyim Seninle.

66.bölüm:hayal kırıklıgına uğramak

Megumi hemen odasına çıkıp sertçe kapıyı kapadı ve kendini yatağa attı.
Bu duyguyu ilk kez yaşıyordu.
"Hayal kırıklıgı"
Bu duygu onu fazlasıyla üzmüştü ve bunu kelimelere dökemiyordu.
Çok üzülmüştü ve ne yapacağını bilmiyordu.
Arkadaşını diğer arkadaşı ile öyle gördüğünde sanki onun için hayat bitmiş gibiydi.
Ve farkına vardı ki eski duygularına eti dönmekti.
Eskiden bunların hiçbiri yaşanmazdı ve aksine mutluydu çünkü onu üzecek hiç kimse yoktu ama simdi ise en sevdiği kişi ellerinden kayıp gitmişti..
Ve bundan sonra daha sıkı olacak ve bu duygulara yer vermek onu aklından bile geçmesini istemiyordu...

(Yani bu dediğim megumi'nin agızı ile duygu âsk ve sevmek anlamı genelde duygularını açıklanamayan kişiler için kullandığım terim...)

Ve megumi bütün perdeleri kapamış kafasındaki yastığı alıp ona sarılmıstı.

Ve akşam üstü olmuştu herkes resimden çıkmıştı ve odalarına dagilmislardı.
Nobara:bugün nasıldı.
Yuki:sanırım güzeldi.
Yuta:yani bencede eğlenceliydi..
Yuta yavaşça elini yuki ye doğru uzatması ve yuki ile el sıkıntılar.
Yuki:arada bir yapalım.
Kafa sallar...
Ve herkes odasına giderken yuki yeni bir kıyafet giyer ve kafasını kutular.
Ve aynada kendisine bakar dıştan mutluydu.
Ama içinde bir sıkıntı vardı saçlarını kuruduktan sonra odadan dışarı çıktı ve meguminin odasına doğru ilerledi...
Ve korkarak kapıyı çaldı..
Megumi sersemce dogruldu ve kapıya doğru ilerledi.
Önce delikten bakti ve yuki yi gördü..
Açmak istemişti ama bu onu telaslandırabilirdi.
O yüzden kapıyı açmak zorunda kaldı.
Yuki:şey megumi i..yi misin.
Megumi:kıza bakarak
Hayır değilim bir süre konuşmak istemiyorum...
Ve ardından kapıyı kapattı.
Ve odasındaki koltuğa oturdu ve kafasını geriye yasladı yuki ye üzülmüştü ama yapacak hiç bir şey yoktu..
Yuki çok üzülmüştü bir şeyler olduğunu anlamıştı zaten ama onun ne hatası olduğunu anlayamamıstı.
Megumi'nin kapısının önüne doğru eğildi ve oturdu.
Megumiye çok üzülmüştü çünkü onu hiç öyle görmemişti her şey için kendisini suçluyordu...
Ve kapının önünde ağlamaya başlamıştı.
Ve bu üzüntü yüzünden icindeki bütün kötü duygular depreşiyordu bu kötü bir lanetin başlangıcı olacaktı...

(Yani icindeki kötü olan iki taraflı lanet..
Lanet;insanlar Özelikle de lanet kullanıcıları anılarında içlerinde kötü enerji ve duygu birikimi olduğunda negatif enerji toplar
*nefret,kin,öfke,pişmanlık,üzüntü gibi duyguların birikimi ile oluşan icindeki kötü niyetli lanatlere denir..
Bu lanetler ileride kötü sonuçlar doğurabilir..
Ve bunun birikmesinin sonucu lanetir işte lanetin doğası buradan gelir.)

Yuki'nin içindeki o kötü lanet gittikçe büyüyordu ve çıkmak için doğru zamanı bekliyordu.

Ve o sırada geto ise yuki'nin içine bakıyordu.
Geto:hmm güzel lanet gittikçe gelişiyor o zaman az kaldı mutefikerim ile beraber sen dünya bizim olucak ve lanet kullanıcıların soyunu biz tüketicez..
Eger Yuta olsaydı bu is kolayca biterdi ama beni çok zorladı ama sen bir kızsın duyguların ince ve zarif hemen kırılabikiyorsun seninle işim kolay olacak ama önce biraz İşkence etmek iyi olabilir.
Senin içindeki lanet nedir merak ediyorum...
Yuki fujiwara..

*geto'nun anlatmak istediği bazı özel lanet kullanıcılarından yuta ve yuki gibi mesela özel seviyeli lanetin ve kendini nasıl etkileyeceğini anlatmak istiyor güç bakımından ve özellikle duygu bakımından.
Özel seviyelerin Yani lanetlerin de bir cinsiyeti vardır.
Yuta'nın durumu özel olsa bile laneti kızdır.*

Yuki megumi'nin kapısının önünde ağlamaya devam ediyordu...
Ve megumi koltuktan kafasını kaldırıp kapıya doğru baktı ve ağlama sesleri duydu.
Hemen kapıya doğru ilerledi ve delikten baktığında yuki kapının önünde çaresiz bir şekilde ağlıyordu megumi buna daha fazla dayanamayarak o da kapının önüne çöktü ve kapının orada duyguları ile lanetleri ile baş başa kaldı.

Gece yarısı...

Megumi koltuktan kafasını kaldırmış ve yavaşça ayağa kalkmıştı.
Ve gözlerini ovuşturarak banyoya doğru gitti.
Ve aynanda kendine baktı şanlı normalden biraz değişmiş gibiydi ve aynada kendi yansımasına dokundu.
Ve aynaya sertçe vurdu..
Ve bu sırada ayna sallandı ve o sırada aklında yuki vardı.
Onu unutamıyorsun bu durumda onu nasıl yok sayardı onunla konuşmak ve görüşmek istemese bile akşam üstünü hatırlamıştı..
Megumi: ani bir hızla
Acaba hala kapısının başında mı?
Hemen kapıya doğru koştu..
Ve delikten dışarı baktı.
Ve yuki hala oradaydı kapının önünde yanlız oturmuş bekliyordu.
Megumi kapıdan uzaklaştı ve düşünmeye başladı.
Megumi:gece yarısı olmuş ve hala orada ben onu bırakmak istesem artık o beni Bırakmaz zaten artık bu koşulda imkansız
Megumi evin için de gezinmeye başladı.

Saate baktığında 02.37 geçiyordu ve megumi koltuğa geri oturdu.
Ne yapacağını bilemiyordu sanki çaresiz kalmış gibiydi...
Ve açık camdan içeri soğuk bir hava esti..
Megumi ayağa kalkıp camı kapadı.
Ve içinde düşündü hava daha soğuk yuki orada üşütüp hasta olabilir ve en son kararı onunla mümkün olmadıkça konuşmayacaktı yada daha başkası.

Megumi yavaşça kapıya doğru ilerledi ve kapıyı açtı.
Yuki yavaşça arkasını döndü ve megumi ye baktı.
Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu ve hiç hali kalmamıştı bitkin ve yorgundu..
Yuki:me..
Daha cümlesini bitirmeden megumi etrafa baktı ve hickimse nin olmadığını gördüğü an yukinin  kolundan sıkıca tuttup havaya kaldırdı bir saniyeliğine ona baktı ve Yuki o yorgunlukla megumi'nin üstüne düştü megumi onu tutmuştu yavaşça kucağına alıp sıkıca tuttu...
Ve ona baktı ve yorgun olduğunu gördü.
Ve hemen odadan anahtarı alıp yavaşça kapıyı kapatıp dışarı çıktı.
Yuki bitkin bir sekilde kafasını kaldırmaya çalıştı ve etrafa bakındı havadaydı ve karşısına baktığında megumiyi gördü..
Yuki:me..megumi se..sen mi..sin..
Gel..miş...sin dedim..
Ve megumi kafamı kendi göğsüne doğru yatırdı.
Megumi:daha fazla konuşma kendini zorlama ve yukinin odasının kapısına baktı.
Kapı açıktı yavaşça kapıyı açıp içeri girdiler ve megumi yavaşça kapıyı kapadı ve bir defa kilitledi.
Ve yuki ile beraber kapıya yaslandı ve ona baktı.
Onun gözüne o kadar masum gözüküyordu ki..
Yorgunluktan ona sımsıkı sarılmış uyuyordu.
Megumi onu hemen odasına götürdü.
Yatağa koydu ve üstünü örttü.
Yatagının köşesine oturmuş ona bakıyordu.
Onun dağılmış saçlarını geri çekmiş biraz çeki düzen vermişti.
Ve en son dedikleri aklına geldi ve yavaşça kalktı...
Kalkacakken...
Yuki onun elini tutmuştu.
Yuki:lü..lütfen.. git..me
Be..ni..bırakma...
Ve yuki olağan gücüyle Megumi'yi kendine çekmişti ve megumi yuki'nin üstüne düşmüştü
Yuki megumi'nin  elini sıkıca tutup yavaşça gözlerini araladı.
Megumi kıza şaşkınlıkla bakıyordu.
Yuki:lütfen en azından şimdilik...
Ve Megumi yavaşça doğrulup yuki'nin nin yanına doğru geçti ve onun yanında yatıp sıkıca sarılmıstı.
Yuki bunu anlayıp megumiye döndü ve oda ona geri sarıldı.
Ve yuki yine ağlamaya başlamıştı..
Megumi:yuki'nin kafasını severek
Ştt artık ağlama lütfen..
Megumi bunu çok nazik ve üzüntülü bir şekilde söylemişti ve bu olaya üzülmüştü her ne olursa olsun.
Yuki bunu duyunca hemen ağlamayı kesti ve hemen  uykuya daldı.
Megumi ise ona sıkıca sarılarak uyuyan kalmıştı.
En azından şimdilik bu olay aralanmıstı.

Yarın ne olacağını kim bilebilirdi ki...
megumi bu durum karşısında ne yapacaktı...

Ya durum eskisi gibi olacaktı
Yada herşey altüst olup dağılacaktı...
Gerçi bundan sonra ne olacağını megumi karar verecekti.
Megumi çaresizce sadece o anı yaşıyordu...