Düş Perdesi +18

12.Fahişe

İçeride onu bekleyen görüntüye bir adım attı.Attığı adımlar zemini eziyordu adeta. İrina çıplak omuzlarını diz kapaklarına yaslamış ağlıyordu.Hızlıca yanına yaklaşıp buruşturulup yere atılmş kirli örtüyü omuzlarına serdi.Gözlerinin derinliklerine daha fazla hapsetmek istemiyordu bu görüntüyü.Sırtını dönüp pencerenin yanına yaklaştı.İstemsizce sıktığı yumruklarını gevşetip parmaklarını istemsizce hareket ettiriyordu.Bir çırpıda bu ağlayan kıza nefretini kustu;

-Ne oldu,neden ağlıyorsun?

Gür çıkan sesine,yüklenen sitemi daha da korkutucu yapmıştı yaşadığı atmosferi.İrina hırpalanmış saçlarını geriye doğru atarak cevap verdi.

-τίποτα! (Hiç bir şey)

Ellerini yüzüne değdirerek birkaç mırıldanma sergiledi.

Ares mırıldanmaların ardından yanına yaklaştı.Gördükleri içinde bir kaç parçayı daha zedelemişti.İrina kan dolu ağızından eline bulaşan kanlara bakıyordu.Ares cebinden çıkardığı peçeteyi ona uzattı.İrina'nın patlamış dudağından çıkıp nüfuz eden her bir kan sanki Ares'in damarlarından çekiliyordu.

-Bir de hiç bişey yok diyorsun şu kana bak! o pislik dövdü mü seni?

-Sen anlıyoğ yunanca.

Ares göz göze gelmemeye çabalayarak gardını, arkasını dönerek aldı.İrina elinde buruşturduğu kırmızıya boyanmış peçeteyi yere fırlatıp yatağa uzandı.Omuzlarında bir çare duran örtü, bir damla gibi akıp gitmişti.

Elleriyle yatağın kenarlarını sıkarak;

-Gelmeyecek mi sen?

Ares uzun süredir kasılan bedenini İrinanın yanı başına bıraktı.İrina'nın iri gözleri ile buluşmuştu gözleri.Bakışları donuktu.İrina yüzünü Ares'in gözlerine bakmadan ona yaklaştırdı.Burun buruna bir müddet birbirlerinin ilk hamlesini beklediler.Ares gözlerini açamıyordu.İçinde bir yerde yığınla buz kütlesi şu yüzüne değen iki kirpik ile eriyordu.İrina kırmızı dudaklarını onunkilerle birleştirince açıldı gözleri.Alt dudağı irinanın dudakları arasındayken omuzlarından kavrayıp bir çırpıda altına aldı onu.Küçük göğüslerinin kahverengilerinden yakaladı.Elleri ile sevdi bir müddet onları.Dilini gögüslerinin üstüne değdirmeye yeltenirken duraksadı ve irinanın üstünden inip yanına tekrar uzandı.İrina şaşırarak doğruldu.

-Nee..Ne olduğ.

Ares bir müddet konuşmadı.Kalbi hızla atmaya devam ediyordu.Az önce onu elde edecekken zihni yine ona oyun oynuyor ve geri çekiyordu.Düş perdesi ne zaman aralansa Ares hep bir sisin peşinde kaybolurdu.

İrina'nın gözleri Ares den gelecek tepkiyi kolluyordu hala.Ares kollarını başının altında birleştirerek İrina'ya bakmadan sordu sorusunu.

-Ne zaman geldin buraya?

-Δεν μπορώ να καταλάβω (anlamıyorum.)

-καταλαβαίνεις (anladın.).

-Sen Ελληνική (yunanca) biliyoğ.

-Evet. Soruma cevap ver!

-Çok olmadı.

Ayaklarını karnına kadar çekerek sırtını duvara yasladı.Çenesini diz kapaklarına dayayarak öylece Ares'i izledi.

-Sen neden burdasın? Burda çalışmayı istiyor musun gerçekten?

-Başka çare yoğ! aile yoğ! para yoğ!

-Sende kendini sattın öyle mi? dedi sesinde yüklü sitem ile.

İrina cevap vermeden bakmaya devam etti.

-Neden burdasın?

Yine cevap vermiyordu İrina.

Ares sitemini artırarak;

-O pislik sana ne yaptı? dövdü mü seni? Niye burda kalıyosun?

Ares'in soruları bu defa dur durak bilmiyordu.İrina da artık hiddetlenmişti sakin gözlerinde şimşekler çakarken;

-Ne yapacak,sen ne yapmaya geldi o da yaptı.Dövdü sonrağ.Ben κάθαρμα (fahişe) buğda çalışıyoğ taaamaam.Sen Ελληνική(yunanca) biliyoğ bana soruyoğ.Soru..Soruu biğ sürüğ.

Sen ne yapacak?Sex yapacak ben.Ben κάθαρμα (fahişe).

İrina son sözünü söylerken adate bağırıyor feryat ediyordu.

Ares cin çarpmış gibi yerinden kalkarak;

- Kes yeteeeer artık!

Yataktan kaçar gibi kalkıp sıvıştı adeta. İrina ise başını tamamen duvara yaslayıp,ellerini yüzüne kapatarak hıçkırıklara teslim oldu Ares'in odayı terk etmesinin ardından.

Çınar'ın olduğu odaya gitti.Kapıyı çalma nezaketine gerek görmeden direk kapıyı açıp başını içeri uzattı.Çınar Ceyda'nın arkasından onu becerirken seslendi;

-Ben çıkıyorum,işin bitince gelirsin.

Çınar istifini bozmadan Ceyda'yı bağırtmaya devam etti.