Düş Perdesi +18

Bölüm 16: Oraya ait

"İrina yalnızca benimle odaya çıkacak anladın mı?"

"Ücretini öde kız senin olsun!"

Doğu kendisini bir şeyler satın alıyormuş gibi hissediyordu midesinde müthiş bir bulantı başlamıştı. Hâlbuki şuan bahsi geçen onun kalbindeki en bozuk, en güzel ritimdi.

"Sana onun için hergün her gün üç bin lira öderim."

"Şaka yapıyorsun heralde! İrina'nın günlüğü beş bin. Eee bu meblağa da senin gibi biri için problem değildir."

Ares Ceyda'nın ince boynunu kırmamak için kendini zor tutuyordu.

"Tamam kabul."

Ceyda yaptığı et satışından memnun olarak Ares ile el sıkıştı. Yürürken sallanan saçları beline kırbaç darbeleri gibi inerken gülücük saçarak ortadan kayboldu. Konuşma esnasında sessiz kalan Çınar "Hadii gidelim buradan" dedi.  Ares arkadaşının koluna sakince dokunup işaret parmağını kaldırarak "hemen geliyorum" dedi. Merdivenleri ikişer ikişer atlayıp İrina'yı bıraktığı odaya girdi. İrina yatağın içinde sessizce uyuyordu.Hafifçe narin omuzuna dokunup uyandırdı. Öyle masum uyuyordu ki "Şuan" diyordu Ares "Şuan keşke  başka bir yerde başka bir şartta karşı karşıya gelseydik."

İrina göz kapaklarını hızla açıp kapatsa sanki Ares'i yaralayacaktı. İrina gözlerini araladı. Ares yatağın kenarına çöktü. Göz göze geldiklerinde "Benim gitmem gerek, ama yarın yine geleceğim" dedi.

"Ama,ama sen gitmeyecekti."

"Geleceğim merak etme"

İrina can vermeye bir çare kalmış elini Ares'in elinin üstüne attı.Hafif yana yatırdığı başından rüzgarla dans eden saçları nazlı nazlı uçuşuyordu yüzünde. Yana doğru kayan dudak çizgilerinin arasından "Sen hep gel" dedi.

Ares elini İrina'nın elinden çekip kapıya doğru ilerledi. Merdivenlerin başında onu Çınar karşıladı. İçi rahat bir şekilde Ares'in sırtına vurup "Hadi artık gidelim" dedi.

Dakikalardır açık bıraktığı soğuk suyun altına girdi.Başını soğuk başlığın hemen altındaki fayansa yasladı. Parmaklarıyla başına masaj yapar gibi birkaç hareket yaptı. Duş jeli ile vücudunu yıkadıktan sonra duştan çıktı. Beline sardığı bej rengi havlusu ile öylece atıyor kendisini yatağının üstüne.Ceyda' nın sesi vardı kulaklarında "Ona sahip olamazsın ancak kiralayabilirsin!".

"Ona sahip olmak istiyor muyum gerçekten" diye içinden geçirdi. Karanlığın içinden çıkan  elmas gibi parlayan bir çift göz hayal etti, İrina'nın güzel gözlerini.

Annesinin evde yokluğunu fırsat bilip evden erken çıktı.Şirkette ilk durağı finans deparmanı olmuştu. Bu ay ki hesapların detaylı çıktısını odasına istedi. Bir süre sonra hesaplar masasına geldi. İrina için ciddi bir muhasebe hesabı içerisindeydi. Gün içerisinde birkaç toplantı gerçekleştirmişti günü yoğun geçiyordu. Toplu satış için ciddi hamleler yapmaya hazırlanıyordu. Çınar arkadaşının ne yapmaya çalıştığını anlamasa da kimin için yaptığını gayet iyi biliyordu. Engel olamamıştı. Toplantı sonunda arkadaşının odasına gitti.

Ciddi bir ses tonuyla söze başladı. 

"Biraz acele etmiyor musun?"

Toparladığı kağıtlarını bir kenara bırakarak "Ne demek istiyorsun?" dedi.

Deri koltuğa oturup geriye doğru yaslandı. Konuşmanın gergin ilerleyeceğinin farkındaydı.Ses tonuna sahip çıkmaya çalışarak söze tekrar girdi.

"Bu olanlar, bütün bunlar onun için değil mi?"

Ares soruyu cevapsız bırakmak ister gibi elindeki kağıtlarla uğraşmaya devam etti. Her birini dosyaya yerleştirmeye çalışıyordu.

"Dün onu kurtardın, diyelim ki bugün de ,hatta bu ay da. Ya sonra ne olacak?"

Parmaklarını saçlarından, yüzünde fütursuzca gezdirmeye başlamıştı Ares.

"Sen onu ne kadar saklayabilirsin, o oraya ait!"

Bu sözler Ares'in suratında tokat gibi patlıyordu.Gözlerinde öfke şimşekleri çakmaya başlamıştı.Çınar arkadaşında ki bu sessizliğin çaresizlik olduğunu anlamıştı.

"Ares dostum çok yanlış bir yoldasın virajın sonu karanlık!"

Ares sandalyesini geriye doğru çekti.Dosyaları kapattı. Gözlerini kaçırarak 

"Bir kömür madeni düşün her şey simsiyah ama bir tane elmas var, sen o elması da kömür deyip ateşe mi atardın."

Çınar ellerini masaya vurmaya başlamıştı. Artık sesi bağırarak çıkıyordu.

"Aaahhh hayır hayır sen kafayı yemişsin dostum, O eve bir daha gitmiyoruz."

"Pekii sen gelemezsin o zaman." dedi.