B.2

584 42 89
                                    

"Ben denizkızıydım. İlk defa çıkmıştım kendi dünyamdan, aşık olduğum kişi için. Ve onun dünyası o kadar yalnız hissettirdi ki"

▪︎
▪︎
▪︎

Ne yaşadım ben ?
Ne yaşadım ?

Bir kaç saattir oturduğum koltukta tek düşündüğüm şeydi. Ne yaşamıştım ben bu sabah ?
Karşı koltukta oturan kızı görmesem bunun bir rüya, hayır kabus olduğuna emin olacaktım ama oradaydı işte.

Her an burayı terk edecekmiş gibi oturuyordu hala. Üzerinde ceketi, sırtında çantası ve bir kaç saat önce çıkardığı eski bir ayı vardı. Ayıya sıkıca sarılmış ve oturduğu zamandan beri yaptığı gibi büyük salonu inceliyordu. Hayır bu kesinlikle kabus değildi. Olsaydı en azından uyanır ve hala beni uykuda bile rahat bırakmadığı için Jennie'ye küfürler yağdırırdım.

Kız tek kelime etmedi. Bende tek kelime etmedim. Konuşacak bir şeyim yoktu. Merak ettiğim şeyler vardı ama bunu onun kızına sormak gözüme çok aciz geldi. İkimizin arasındaki ölüm sessizliğini telefonum böldü. Elime alıp kimin aradığını bakmadan açtım.

"Alo ?"

"Alo Taehyung Bey" Dedi sekreterim. Gözlerimi sinirle kapadım. Benim bir işim vardı. Buna rağmen işimi düşünme gereği duymadan o kıza bakmayı kabul etmiştim.

"Söyle Eun Ha ?"

"Bir saat sonra toplantınız var. Hatırlatm-"

"İptal et." Dedim derin bir nefes alıp. "Hatta üç günümü boş bırak. Programı değiştir ve bu üç günün programını önümüzdeki haftaya dahil et."

"Ama defileye az kaldı."

"Önemli evrakları mail at. Onları kontrol edeceğim. Bir kaç gün evden çalışmam gerek. Ben...biraz rahatsızım." Diye söylendim. Sekreter onayladığı gibi telefonu kapattım. Karşımdaki kız ben telefonla konuşurken gözlerini bana dikmişti.

"İnanamıyorum." Diye mırıldandım. "Koltuğumda oturmuş bir yaratık var."

"Ben." Dedi kız bir anda. Duymuş muydu beni ?" Acaba su içebilir miyim ?"

"Mutfak orada." Dedim ilerideki kapıyı işaret ederken. Önce ayağa kalkıp o yöne ilerledi ama sonra bana döndü.

"Bence sen vermelisin. Benim boyum yetişmez." Dediğinde oflayarak ayağa kalktım. Beraber mutfağa geçtik. Ona verdiğim suyu bitirdiğinde bardağı bana uzattı. Bardağı alıp tezgaha bıraktım ve onun peşinden yine eski yerimize, salona gittik.

"Sen benim gerçek amcam mısın ?"

"Bu sadece midemi bulandırır." Dediğimde kaşları çatıldı. "Sadece annenin....arkadaşıyım."

"Senin annen nerede ? Eve daha gelmedi mi ?"

"Onunla yaşamıyorum." Dedim telefonumu elime alırken. Bu sohbet bitti demekti. Umarım anlamıştır.

"Ben nerede yatacağım ?" Dediğinde telefonuma gelen mesaja bakıyordum. Telefonu bıraktım ve ona döndüm.

"Tamam ufaklık birkaç misafirim gelecek o yüzden toz ol"

"Toz ol ne demek ?" dediğinde göz devirdim. Çocuklardan ne kadar nefret ettiğim geldi aklıma. O saçmasapan soruları, anlamayan bakışları.

"Yani git diyorum"

"Aa anladım..peki nereye gitmeliyim ?"

"Odaya hadi bak şimdi gelirler ben alıştırana kadar oradan çıkma"

bana masal anlatma| taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin