"Nefret en kötü duyguydu. Bende ise bolca vardı."
▪︎
▪︎
▪︎"Hoseok Taehyung'ı gördün mü ? dün de gelmedi ?"
"Halsizmiş öyle dedi. Belki bugün gelir.Babası fazla de-"
"Ah geldi işte" dedim kalkıp onun yanına koşmadan önce.
"Günaydın"
"Bu kadar neşeli karşılar mıydın beni. Ahh dur bir dakika sen beni karşılar mıydın ?" dediğinde gülümsedim. Gerçekten hastaymış gibi duruyordu. En azından halsizdi.
"Biraz konuşalım mı ?"
"Konuş" dedi sessizce. Depresyon da mı ki ?
"Tamaam özel" dediğimde kafa salladı. Çantasını sınıfta bir yere fırlattı ve yürümeye başladı.Bizim koridorda durduk ve birinin gelip gelmediğini kontrol ettim. Açıkçası bu koridorda sadece bir sınıf vardı ve oda boştu.
"Taehyung geçen gün..gördüklerini unutur musun ?"
"Neden ?" dedi. Güzel soru neden unutsun ? Tek bildiğim bu ruhu çekilmiş kişiye katlanamadığım. Taehyung böyle biri değil. Yani çok fazla konuşma şansımız olmadı ama onu teneffüslerde Hoseok'la beraberken görmüştüm ve gayet neşeli, konuşkan gözüküyordu. Zaten cezaya kaldığımız gün de bol bol konuşmuştu. Karşımdaki kişi o değil gibiydi.
"Çünkü birine anlatmanı istemiyorum'
"Neden ?" dedi. Bu iyice canımı sıkmaya başladı.
"Çünkü okuldakiler yüzünden bir daha orospu damgası yiyip okuldan uzaklaştırılmak istemiyorum..çünkü bu okul benim son şansım" dedim sinirle
"Benim bilmem bir şey değiştirmiyor mu ?"
"Ne yani beni bir orospu olarak mı görüyorsun ?"
"Hayır..ama anlamıyorum neden o çocuğu öptüğünü"dedi çaresizce. O gün geçen gördüğüm yere yakın bir yerde onu görmüştüm ve bana beni görmek için sabahtan beri buralarda dolaştığını dürüstçe söylemişti ve onunla kahve içmeye gidiyorduk.Tabi yolda bir çocuk tarafından öpülünceye kadar. Taehyung o sırada markete girdiği için çocuğun beni öptüğünü görmemişti. Sadece öpüştüğümüzü görmüştü. Sonrada dönüp gitmişti.
"Sadece kimseye söyleme"
"Herkesi öper misin ?"
"Bundan sanane" dediğimde çenemi tutup kendine yaklaştırdı. Yüzlerimiz birbirine oldukça yakınken kafamı yana çevirdim.
"Demek ki beni öpmemen için gerekçe var" dediğinde onu ittim.
"Biraz daha dursaydın o çocuğu ittiğimi ve kasıklarına iyi bir tekme geçirdiğimi görürdün. Şuan sana da bunu yapmamı istemiyorsan defol" dedim suratıma birkaç saniye bakınca onu ittim ve ilerledim.
"Sana inandım. İnanıyorum...yani özür dilerim. Jennie..özür dilerim. Böyle davranmak istemedim. Söylemeyeceğim. Yemin ederim." dediğinde arkamı dönmedim ama gülümsememe de engel olamadım.
》》《《
"Ne mesajı o ?" dedim Hoseok'a. Telefonu ekranı ters gelecek şekilde masaya koydu.
"Ne ne mesajı ? Sen benim telefonuma mı bakıyorsun ?"
"Bütün sınıfa aynı anda geldi"
"Ee ?"
"Bana gelmedi."
"Eeeee ?"
"Ne mesajı ? Benim hakkımda dimi ?" Dedim şüpheyle. Dejavu yaşıyor gibiydim.
"Sabah sabah ne bu atar ? Değil senin hakkında falan hadi git giyin ders beden" dediğinde kalkıp soyunma odasına gittim. Mesaj benim hakkımda gibi hissetmiştim. Eh yaşanmışlıklar sağolsun bir korku vardı içimde ama Hoseok öyle değil diyorsa öyle değildir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bana masal anlatma| taennie
Teen FictionYıllar sonra Jennie ve kızının yardım için çaldığı kapı, sevdiği adama aitti.