"Her masal farklı bir şekilde anlatılabilir."
▪︎
▪︎
▪︎Gözlerimi açtığımda Ji Na üzerimde uyuyordu. Nasıl bu hale geldiğimiz hakkında bir fikrim yoktu. Etrafa bakındım ve onu usulca yanıma bıraktım.Telefonu aldım elime. Yoongi hyung uyuduğumu bu yüzden gittiklerini söylemiş ve uğrayacaklarını mesaj atmış. Ona mesaj atıp telefonu kenara kaldırdım. Dün gece uyakalmıştım. En son ne konuştuğumuzu bile hatırlamıyordum ama neyi düşündüğüm çok netti. Rüyamda bile o günü hatırlamıştım.
"Günaydın" dedi kısık bir ses
"Günaydın" dedim JiNa'ya dönüp. Gözleri kapalı mırıldanıyordu.
"Çok açııım. Kahvaltı yapalım mı ?"
"Düş peşime baş belası" dedim ve kalkıp mutfağa ilerleyip. Mısır gevreği ve süt çıkardım
"Ee kahvaltı ?"
"Kahvaltı bu ?" dediğimde surat asıp oturdu. Bir de yemek beğendiremiyoruz. Tanrım şimdiden 3 ay geçmiş gibi hissediyordum. Bu normal mi ?
"Annem bunları bana yedirmiyor"
"O zaman annen gelene kadar keyfine bak" dedim gevreğe süt dökerken. Hazır kaseyi önüne bıraktım ve kendiminkini alıp karşısına oturdum. Surat asarak kaseye baktı. Hangi çocuk mısır gevreği sevmezdi ki ?
"Peki dünkü hikaye neden yanlış anlattın bana ?"
"Yoo doğru. O masal mutsuz sonla bitiyor. Denizkızı ölür prens başkasıyla evlenir" dediğinde aynı bizim durum olduğunu anladım. Ben öldüm ve o başkasıyla evlendi. Öldüğümden bile haberi olmadan.
"Olan deniz kızına oldu.Prens mutlu haberi bile yok hiçbir şeyden. Denizkızı da köpük oldu tabi. Yazık. Tam bir salaklık."
"Hayır deniz kızı çıkar gider dünyaya. Prensi gördüğü çok kızar başta başkası ile olduğuna ama denizkızının prense bakması yeterli olur. Yanındaki kötü kalpli cadının prense büyü yaptığını fark eder ve herkese anlatır yanındaki kadının yalancı olduğunu. Sonra prens kadını uzaklara yollar ve denizkızı ile evlenir. Mutlu bir şekilde yaşarlar. Hem de sonsuza kadar"
"Bunu hangi salak anlattıysa yanlış bu"
"Annem anlattı ve doğru bir kere" diye bağırdığında göz devirdim.Aynı annesi ve bu sinir bozucuydu, her sorunu bağırarak hallederdi. Hep kendi haklıdır.
"Tamam tamam doğru. Sen haklısın." diyerek geçiştirdim onu. Zaten anlatsam da sürekli sürekli kendini haklı görecekti.
"Yemekten sonra diş fırçası almalıyız"
"Yoongi getirir"
"O kim ?"
"Kedi suratlı amca"
"Oley oda mı geliyor bugün ?"
"Evet geliyor" dedim ve sessizlik oldu. Onunlayken kendimi rahat hissetmiyordum. Etrafta her hareketimi izleyen bir bücür vardı. Yanlış bir şey yaparsam yada yanlış konuşursam direk kopyalayacak ve ya ne olduğunu soracaktı. Ona kötü bir alışkanlık kazandırırsam Jennie beni gebertirdi.
"Benim tuvaletim geldi"
"Tamam git"
"Neresi ve tek başıma nasıl yapabilirim ?"
"Tanrım bunlar bir kabus olsun yalvarırım" dedim ve tuvalete doğru ilerlemeye başladım. Az kalmıştı. İki güne gelecek ve her şey bitecekti.
"Kapı çalıyor"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bana masal anlatma| taennie
Teen FictionYıllar sonra Jennie ve kızının yardım için çaldığı kapı, sevdiği adama aitti.