"Taehyung ahh. Uyaan Taehyung!"
"Hı ne ? Neredeyim ?"
"Odamda" dedi ufaklık. Kafamı tekrar yastığa gömdüm.
"Kahvaltı yapalım mı ?"
"Hıhı" diye mırıldandım gözlerimi kapatıp.
"Hazırlar mısın ?"
"Hıhı"
"Dün burada uyuyakaldın..Hem hikayede anlatmadın.İyi ki ayı var" dediğinde kafamı kaldırıp sarıldığı ayıya baktım.
"Adı ayı mı ?"
"Evet"
"Çok orijinal" dediğimde kıkırdadı.Kalkıp beraber kahvaltı hazırladık.
"Bugün dışarı çıkalım mı ?"
"Hayır"
"Ama Taehyung"
"Uzatmayalım..film izleyebiliriz" diye fikirde bulundum. Yakında tüm bahanelerim bitecekti.
"Tamam" dedi surat asarak.Televizyona bir çigzifilm taktık ki bu benim tek çizgi filmimdi. Onu izlerken ben maillerimi kontrol ediyordum.
"Bir tane daha izleyim mi ?" Dedi filmin jeneriği gösterilirken.
"Önce duş almalısın"
"Tamam sonra izleyecek miyiz ?"
"Tabi hadi duşa"
"Alalım çünkü ben kendim yıkanamam" dediğinde bıkkınlıkla ayağa kalktım ve onu banyoya soktum. Küveti doldurduğumda suya girdi. Saçlarını köpükledim. Saçlarını şekilden şekile sokarak beni güldürmeye çalıştı.
"Hadi artık çıkmalısın. Bak ellerin buruş buruş oldu" dediğimde ellerine baktı. Gözleri doldu.
"Yaa ellerim. Ellerim yaşlandı" dediğinde gülerek ona baktım.
"Hayır deli. Ellerin falan yaşlanmadı. Bu sadece suda fazla kaldığını gösterir. Yani çıkmalısın." dediğimde gözlerini sildi.
"Ya ya ellerin köpük-"
"Ahh Taehyung. Yanıyor gözlerim yanıyor" dedi hemen suyu açıp yüzünü yıkadım.
"Geçti mi ?" dediğimde bir anda gözlerini açtı. Gülerek kafa salladı. Gülüşüne karşılık vererek susu kapattım.
"Pekii çizgi film izleyebilir miyiz ?"
"Elimde ki tek çizgi film buydu."
"O zaman gidip alalım. Olmaz mı ?"
"Ji Na. Dışarı çıkmıyoruz. Anladın mı ? Suga'yı ararız ve o bizim için çizgi film alır."
"Gerçekten mi ?" dediğinde cebimden telefonumu çıkardım. Suga hyung yazısına tıklayıp sesini hoparlöre aldım. Ji Na heyecanla kıpırdandı.
"Efendim Taehyung" dedi tek çalışta telefonu açmıştı. Bu işi olmadığını gösterirdi. O an arkadan bir çığlık sesi geldiğinde hızla telefonu hoparlörden çıkardım.
"Hyung. Madem işin var neden telefonu açıyorsun ?"
"Ne diye şimdi bağırıyorsun ? İki çığlık sesine korkmadın ya ?" Diye sinirle çıkıştı.
"Yanımda Ji Na vardı hyung. Oda duydu."
"Ah. Bekle. Bir saniye-- siz halledin. Aynen. ben çıktım" diye konuşurken sabırla onu bekledim.
"Tamam şimdi hoparlörü açabilirsin" dediğinde onu dinledim. Bir kaç öksürük sesi geldiğinde göz devirdim.
"Hyung açtım ?"
"Evet şey ben film izliyordum da" dediğinde Ji Na gülümsedi. At yalanı tabi.
"Hyung sadece bir tane çizgi film var ve onu izledik. Yani bize de film alıp gelsene"
"Tamam"
"Çizgi film al ha. Gidip saçma sapan bir şey alma"
"Biliyoruz herhalde Taehyung. Başka bir şey istiyor musunuz ?"
"Bir dee çikolata alabilir mi ?" dedi fısıldayarak Ji Na. Suyun içinde o kadar masum duruyordu ki.
"Hyung bir de -"
"Duydum Tae alırım. Hangisinden alıyım ?"
"Kaç tane çikolata var ki ?" dediğinde aynı şaşkınlıkla ona baktım.
"Bir sürü var Ji Na. Hangisinden istersin ?"
"Hangisi güzelse. Ben daha önce hiç demedim. Annem çok güzel olduğunu söyledi sadece" dediğinde ikimizde tepki vermedik.
"Be-ben" dedikten sonra çatallaşan sesimi düzeltmek için öksürdüm. "Neden daha önce çikolata yemedin ?"
"Bizim eve almamız yasaktı. Bende yemedim" dedi. Nasıl biri 5 yaşına kadar bir kere bile çikolata yemez ki. Jennie çikolatayı çok severdi. 5 yılda hiç yememiş miydi ? Saçmalık. Eminim Ji Na'dan gizli yiyordu.
"Alırım. En güzelini alırım. Önce eve geçip Jimin'i alacağım. Bendeydi. Oradan geliriz."
"Tamam hyung" dedim ve telefonu kapattım. Ji Na gülümseyerek bana bakıyordu. Kenardan bornozunu alıp üzerine geçirdim. Suga Ji Na'nın burada kalacağını konuştuktan ve şu elbise olayı olduktan sonra mağazaya gitmiş ve Ji Na için bir sürü kıyafetle gelmişti. Yanında tarak ve bornoz gibi genel ihtiyaçlarla beraber hemde. Ji Na o gün dünyanın en mutlu kızıymış gibi etrafta dolandı. Hatta o hafta. Banyodan çıkıp koşarak odasına gitti.
"Hangi pijamamı giysem ?"
"Seç birini. Ne fark eder" dediğimde bana bakıp surat astı. Sonra yanıma gelip oturdu.
"Eğer dışarı çıksaydık giyeceğim bir sürü kıyafetim var. Hepsi de çok güzel"
"Ji Na annen kesinlikle dışarı çıkmanı yasakladı." Dedim bininci kez. Zaten yapmamamız gereken bir sürü şey yapmıştık.
"Ama sen arada çıkıyorsun ?"
"Çünkü benim annem dışarı çıkmamı yasaklamadı. Ayrıca ben bile sadece iş için çıkıyorum. Uyku arkadaşlarım bile üzgün" dediğimde kıkırdadı
"Jimin oppa neden kedi suratlı amcada kalıyor. Kendi evi yok mu ?"
"Var evi. Sadece arada orada kalıyor"
"O onun uyku arkadaşı mı ?"dediğinde ona baktım. Olayları hızlı mı kavrıyor ne ? Gülümseyip kafa salladım.
"Evet uyku arkadaşı" dediğimde gülümsedi. Bir pijamayı alıp ona verdim.
"Hadi az sonra gelirler. Hemen giyin" dedim. Beni ikiletmeden giyindi. Daha sonra oturup saçlarını taramamı bekledi. Kapı çaldığında yine açamayacağını bildiği halde benden önce kalkıp kapıya koştu. Elimle tarakla peşinden gittim. Artık günlük rutin haline gelmişti. Suga ve Jimin kapıdaydı.
"Beklediğimden hızlı geldiniz" dedim. Suga çoktan Ji Na'yı kucağına almıştı bile. Beraber salona ilerlediler.
"Evet. Pek film bakmadık. Ellerinde en çok satan 20 filmi direk aldı ve koşar adım çıktı. Sanırım çok alıştılar" dedi Jimin. Bu onu üzüyordu çünkü alıştığı biri gidince Suga çok kötü durumda oluyordu. Jennie gittiğinde 1 ay onu görememiştik bile. En azından ben arada onların telefonunu açmıştım. Suga telefonlarımızı bile açmamıştı.
"Sorun yok Jimin. Bu sefer onun yanından ayrılmayacağız" dedim. İkimiz salona geçtiğimizde ikili çoktan bir film açmışlardı bile.
"Taehyung bak. Oppam bana dünya kadar çikolata almış. Hem şeker de var içinde" dedi önündeki kocaman iki poşeti göstererek. Suga'ya baktım. Gururlu bir şekilde Ji Na'nın yanında oturuyordu.
"Abartma o kadar da çok değil. Bir daha ki ne daha fazla alırım" dedi sanki hiç bir şey yapmamış gibi. Ji Na koltukta kalkıp yanağını öptü ve boynun sarıldığında gülümsemesi daha da büyüdü. Ji Na ise ona bakıp kıkırdadı. Sanırım biz bu gülümseme için çok şey yapacaktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bana masal anlatma| taennie
Teen FictionYıllar sonra Jennie ve kızının yardım için çaldığı kapı, sevdiği adama aitti.