Pembe..
Bildiğin pembe..
Hem de bebek pembesi..
Içimden küfür ettim. Pembe üstüne mor kareli mini bir etek, üzerimde ince askılı pembe bir askılı vardı ki göğüslerimin gözükmesi için eğilmeme gerek yoktu. Pembe topuklularım tıkırdarken sonunda tek kalan polise doğru ilerledim. Dedektörün arkasından çıktı. Beni görünce baştan aşağı beni süzdü. Bakışları göğüslerimde oyalanıp yüzüme çıktığında saçlarımı geriye doğru savurdum. Kıyafetim bir tek benim midemi bulandırıyordu sanırım."Ah polis bey acaba şu boğaz turuna giden tekne buradan mı kalkıyor ?"
"Tekne ? yattan mı bahsediyorsunuz ?" Dediğinde salak gibi güldüm. Son bir saatimi onu ve dedektörü izleyerek geçirmiştim. Polisin arkadaşları beş dakika önce kahve almak için gittiğinde harekete geçmiştim. Mükemmel zamanlamaydı ama az vaktim vardı.
"Ah doğru evet"dedim. Saçlarımı tekrar savurdum. Şuan kendimi engin denizlere atıp boğasım var.
"Evet hanımefendi burası. Çantanızı bırakın ve dedektörden geçin" dedi. Çantamı bıraktığım gibi dedektörden geçtim. Öttüğünde polise bakıp ellerimi kaldırdım.
"Kemerimden dolayı olmuştur."
"Üzerinizi aramam lazım" dedi bana yaklaştı.
"Tabi" dedim çanta dedektörün ortasındayken kahkaha atıp geriye gitmeye başladığımda poliste benimle birlikte geriledi ve tam dedektörün ortasında durduğumuzda dedektör ötmeye başladı. Polis geriye doğru gitmeye çalışınca onu tuttum.
"Polis Bey çok üzgünüm ama ben gıdıklanırım" dedim kıkırdayarak. Çantama baktığımda karşıdaydı. Gülümsedim.
"Onu fark ettim"dedi gözleri iki dakikada bir göğüs dekolteme kayıyordu. Pardon bu dekolte değildi. Bu hiç bir şey değildi. Tamamen açıktı. Yüksek topuk giyemediğim için şuan bacaklarım ağrıyordu. Ayaklarım zaten artık hissetmiyordu.
"Ah saat çok geç benim tekne kalkmadan gitsem iyi olur"
"Yalnız o bir yat"
"Ah evet bana biraz küçük geliyor da" dedim gözleri açıldıktan sonra bana gülümsedi. Cilveli bir şekilde el sallayıp aldığım çanta ile döndüm. Evet kızım gerizekalı rolü yap.
"Hanımefendi" dedi olduğum yerde kaldım ve yavaşça yutkundum. Sakince ona döndüm. Tanrım yakalandım dimi ?
"Efendim polis bey" dedim cilveli bir şekilde. Ona döndüm ama yüzüne bakmak cesaret istiyordu. Çantayı sıkıca tuttum. Gerekirse koşacaktım ama nereye ? Kalbim sıkşıyordu.
"Acaba numaranı alabilir miyim ?" Dediğinde şaşkın bir halde ona baktım.
"N-ne ? "dedim. Tanrım karşımda bir polis vardı ve numaramı istiyordu. Ne yapmalıyım ? Numaramı versem sıkıntıydı. Çete bunu duyarsa ölürdüm. Vermesem sıkıntıydı. Tam o anda telefonum çaldı.
"Ahh aşkitoom. Noldu ?"
"Aşkitom mu ? Jennie ben Taehyung"
"Ayy evet hayatım" dedim. Lanet olsun lanet,lanet,lanet.
"Tamam. Ben eve giremedim."
"Bende geliyorum, geliyorum..Yaa özledin mi beni ?"
"İçki mi içtin ? Neyse geliyorsan seni bekleyeceğim."
"Bir dakika"dedim ve olise döndüm.
"Üzgünüm ama erkek arkadaşım bekliyor. Şuan orada" dedim limanı gösterip. Polis kafa salladı. Direk arkamı dönüp ondan uzaklaşmaya başladım. Derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bana masal anlatma| taennie
Teen FictionYıllar sonra Jennie ve kızının yardım için çaldığı kapı, sevdiği adama aitti.