"Bu aralar fazla yorgunsun. Evde bir sorun mu var ?" Dediğinde kafamı iki yana salladım. Henüz 4 yaşındaki sorunu herkese anlatamazdım. Eun Ha elime kahve tutuşturdu.
"Sağol. Ayrıca ben hep yorgunum."
"Önceden iş ve sosyal hayatından dolayıydı. Şimdi işe de gelmiyorsun, o barlara da gitmiyorsun." Dediğinde durup ona baktım. "Ne ? Gitsen magazinde görürdüm. Malum sen ve sevgililerin nam saldınız."
"Evdeyim ve evden çalışıyorum. Şu koleksiyon çıksın sosyal hayatıma döneceğim." Diye mırıldandım. Ya da Ji Na çıksın döneceğim. "Sponsorlar geldi mi ?"
"Henüz değil." Dedi ve bana toplantı odasını işaret etti. Hızla odaya girdim. "Bu toplantı bizim için çok önemli biliyorsun."
"Biliyorum ve tamamen hazırım." Dedim dosyayı kürsüye bırakıp. Henüz küçük bir moda şirketiydik. Geçtiğimiz her gün biraz daha büyüsekte gittiğim barlar ve yanımdaki kadınlar şirketten daha çok haber oluyordu o kesin. İşte tam bu yüzden iyi sponsorlara ihtiyacımız vardı. Büyük reklamlar, büyük bir defile ve katılabilecek en iyi ünlüler. Koleksiyonumdan emindim ama bu işin yarısı bile değildi. Eun Ha gelip siyah dosyayı aldı.
"Hazır olduğunu biliyorum. Sadece son kez üzerinden geçme ihtimalimiz olmadı. Endişeliyim." Dediğinde endişelenmemesi için kafımı iki yana salladım. Ji Na hastalandığı için evden hiç çıkamamıştım ama halletmiştim bir şekilde. "Taehyung Bey"
"Fazla iyiler dimi ? Bunu hallettik bile."
"Taehyung tasarımları ne zaman değiştirdin ?" Dedi dosyayı kürsüye bırakıp. İçinde olan kağıtları tek tek çevirmeye başladı. "Eski tasarımlar nerede ?"
"Ne demek eski tasarımlar nerede ?" Dedim dosyayı elinden alırken. Ji Na ile çizdiğimiz tasarımlar vardı ama defile için hazırladığım tasarımlar yoktu. Sayfaların hepsini kontrol ettim. "Bu da ne ?"
"Bunlar..bunlar üzerinde çalışmıyorduk." Dedi Eun Ha. Gözlerimi sinirle yumdum. Yanlış dosyayı almış olmalıydım. Dosyayı sabah odamdan çıkarken aldığımı, salondaki sehpaya koyduğumu hatırlıyorum. Sonra Ji Na'ya kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim. Hayır eminim oraya koyduğum dosyayı almıştım. Evden çıkarken Jungkook ve Ji Na kavga ediyordu ve ben hızlıca oradan kaçmak istediğim için sehpaya koyduğum dosyayı aldım ve çıktım.
"Eve birini yolla. Dosyayı evde unutmuş olmalıyım. Hemen getirsinler."
"Bu saatte mi ? Trafik vardır ve sponsorları eli kulağında. Az sonra burada olurlar. Slayttan gösterim yapalım." Dediğinde telefonumu çıkardım. Ben Jungkook'u ararken o anlatmaya devam ediyordu.
"Lanet slayt dosyada. Hiç bir şeyi kaybetmemek için bir arada tuttuğumu biliyorsun." Dedim sinirle.
"Alo ? Hyung ?"
"Jungkook sehpanın üzerinde siyah bir dosya var mı ?" Dedim. Bacağımı stresle sallıyordum.
"Evet hyung. Bu sana bugün lazım değil miydi ? Ah Ji Na dosyayı aldın mı diye soruyor ? Onu unuttuğun için ötekinin üzerine koymuş."
"Ne yapmış ?" Diye bağırdım sinirle.
"Sanırım...prenses resimlerini senin dosyanın..hyung bana bunu söylettirme."
"Jungkook o dosya benim her şeyimdi! Sponsorlar gelecek ve elimde lanet olası prenses kostümleri dışında bir şey yok! Benimle dalga mı geçiyor o ?"
"Hayır, hayır Ji Na sana bağırmıyor." Dedi Jungkook. Gözlerimi açıp bana bakan Eun Ha'ya baktım. "Hyung lütfen sakin ol. Onu sana getiririm. Hemen yola çıkarız v-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bana masal anlatma| taennie
Teen FictionYıllar sonra Jennie ve kızının yardım için çaldığı kapı, sevdiği adama aitti.