Müdürün kapının önünde bekliyordum. Bir kaç adım uzaktaydım çünkü benim içeriyi dinlediğimi düşünmelerini istemiyordum. Panik halindeydim. Taehyung içerideydi. Kapı açıldığında onu gördüm.
"Hallettim" dedi müdürün odasından çıktığı gibi yanında bitmiştim.
"Nasıl hallettin ?" dedim şaşkınlıkla. Müdür gelen ambulansla beraber çocuklarla gitmişti. Kavga olduğu aşikardı. Benim olduğumu kimse söylememişti ama Jimin ile bana baktığında bandajlar yüzünden biz olduğumuz gün gibi ortadaydı. Müdür köpürmüştü. Jimin'e bir şey demese de beni kesin olarak atacağını söyledi. Sebep basitti. Sonuçta diğer çocuklara da bir şey olmamıştı.
"Okulun sahibi babam ya" dedi gülerek. Her zaman dediğim şeyi demişti. Hoseok koşarak yanımıza geldi.
"Ne oldu ? Gittin mi ? kaldın mı ?" dediğinde gülerek kafanı iki yana salladım. Bana sıkıca sarılıp kucağına aldı. Ağzımdan bir kahkaha kaçarken bende ona sıkıca sarıldım. Rahatlamıştım.
"Uyku arkadaşım olmayacağı için üzülmüştüm."
"Uyku arkadaşıymış" diye geveledi Taehyung yanımızdan uzaklaşırken. Hoseok ile birbirimize bakıp koşmaya başladık. İkimizde elimizi omuzlarına atınca kafasını eğmek zorunda kaldı. Beraber koridorda yürürken kahkahalarımız eksik olmamıştı. Sınıfa girdiğimizde hepsi bize baksa da ben yerime geçtim. Masamda duran hediye paketine baktım.
"Bu da ne ?"
"Hediye gibi gözüküyor"
"Senin başından çıkıyor bu dimi ?"
"Yani aslında Jimin ile benim başımdan" dediginde gülerek paketi açtım.
"Ahhh hayırr" dedim paketi içindekini görür görmez yırttım. Elimdeki yastığı Hoseok'a doğru tuttum.
"Bu benim mi ?" Dediğimde gülümseyip kafa salladı . Üzerinde pororonun küçük resimleri olan mavi yastıkla ona vurdum.
"Bunu nerden buldunuz ? Bu aldığım en iyi hediye" dedim olduğum yerde zıplarken.
"Seni pororo şarkısını söylerken duymuştum bir kez" dediğinde birbirimize baktık ve aynı anda şarkıyı söylemeye başladık. Sanırım arkadaş ediniyordum. Okuldaki dedikoduları yada sınıftaki kötü bakışları umursamadan çünkü onlar umursamıyordu. Benim için ne dedikleriyle ilgilenmiyorlar, beni aralarına alıyorlardı.
》》
"Hayır, şuan gelemem."
"Ama beni ara"
"Aynen seni arayacağım."
"Unutma sakın." Dedi Suga.
"Tamam oppa işim yarım saate biter,arayacağım" dediğimde telefonu kapattı. Bariyerin üzerinden atladım. Ne diye her yere bariyer koyuyorlar anlamadım. Sadece daha çok dikkat çekiyor. Ben polis olsam ilk buraya girerdim.
"Sonunda geldin" dedi baştan aşağı siyah giyinen bir adam. Kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Dövmeni göster" dedim. Sırıtarak bana baktı.
"Sen çok akıllısın dimi ?" Dediğinde bana verilen paketi katlayıp kot şortumun cebine koydum.
"Dövmeyi göstermezsen giderim. Kurallar belli ya uy yada haber almayı unut" dediğimde adam bana yaklaştı. Elini omzuma koyduğunda yüzüme bakmak için eğildi. Kafamı yere eğip yüzümü görmesine engel oldum.
"Senin neden dövmen yok ? Yoksa beni mi kandırıyorsun? Belki de beni başka yere yönlendireceksin ve çeteyi çökerteceksin" dediğinde omzumdaki elini tuttuğum gibi döndürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bana masal anlatma| taennie
Teen FictionYıllar sonra Jennie ve kızının yardım için çaldığı kapı, sevdiği adama aitti.