B.16

241 27 1
                                    

Kapı çaldığında Ji Na'ya oyuncaklarını toplaması için bağırıyordum. Kapıyı açtım. Onu hayatımda ikinci defa görüyordum ama unutacağım bir tip değildi. Kaşlarımı çattım.

"Namjoon" dedim sessizce. İçeri de Ji Na'nın olduğunu bilmiyordu. Zaten onun Jennie'nin kızı olduğunu bilemezdi ya. Belki de Jennie ile sürekli iletişim kuruyorsa olabilir ama Jennie kızını bana bırakmıştı. En yakın arkadaşına değil de bana. Belli ki eski en iyi arkadaşıydı.

"Evet benim" dedi beni hafif itip içeri girdi. Evet tabi kendi evin gibi gir. Sormana gerek yok.

"Ne işin var burada ?" dediğimde gözleri salonu tarıyordu. 

"Birini görmeye gel-he evet onu buldum" dediğinde gözleri sırtı bize dönük şekilde oyuncaklarını toplayan Ji Na'daydı.

"Evime istediğin gibi giremezsin" dediğimde bana dönüp tek kaşını kaldırdı.

"Biz dostuz.Eski dost unuttun mu ? Ji Na dayın geldi bebeğim" dediğinde Ji Na ona baktı.

"Namjoon dayı" diye koşarak ona sarıldı. Şaşkınlıkla salonun ortasında sarılan ikiliye baktım. 

"Onu nereden tanıyorsun ?"

"Eh Jennie'nin kızı ?" dedi sorarcasına kafa salladım.Biraz Ji Na ile konuştular ve Ji Na'yı oynamaya yolladığında mutfakta oturuyordum. Konuşurken onları izlesem de ne konuştuklarını duymuyordum. Tamamen ilgisiz durmaya çalışsam da merak etmiştim. Tabi ki de ederdim. Yani o Namjoon'du. Yıllar önce yine karşıma çıkmış, onu daha görmeden delirmeme sebep olmuştu. Şimdi yine karşıma çıkıyor ve Ji Na ile konuşuyordu.

"Ee nasıl gidiyor ?"

"Neden onu bana bıraktı ?" Dedim hızla çünkü onu biraz bile tanıyorsam Jennie gibiydi. Ne yapacağı belli olmaz, sırf cevap vermemek için çıkıp giderdi. Bu yüzden merak ettiğim soruların cevabını almam gerekiyordu.

"Ben ne biliyim ? Onu ne zaman anlayabildim ki ?" dedi gülümsedim. Haklıydı. En yakını da olsan onu tahmin edemezdin. Önüne bir bardak kahve bıraktım.

"Sen nereden biliyorsun ? Bende olduğunu"

"Tahmin ettim" dediğinde tabi ki ona inanmamıştım. Oda Jennie gibi oyuncuydu. Bunu biliyordum. Onunla daha öncesinden sadece bir kez denk gelsek de onu iyi tanıyordum. 

"Neden gelmek için bu kadar geciktin ?"

"Jennie..normalde bir hafta önce buluşmalıydık. Her şey normal olsaydı öyle olurdu ama bir hafta önce gelmediğinde bir şeyler olduğunu anladım." Dediğinde ofladım. Demek ki Namjoon'a verdiği sözü de tutmamıştı.

"Ondan nefret ediyorum"

"Eminim ediyorsundur" dedi alayla. Maalesef benim onu tanıdığım kadar oda beni tanıyordu. 

"Bana 5 yaşındaki çocuğunu bırakıp kaçtı.Kim bilir nerede"

"Seni bırakıp gittiği için hala acı mı çekiyorsun ?"dedi bir iki saniye durakladım. Evet tabi ki de çekiyordum. Çekiyor muydum ? Hayır be. Üzerinden 6 yıl geçmişti. Koskoca 6 yıl. Hayatımda bir sürü değişiklik olmuştu. Ben o eski çocuk değildim.

"Tabi ki hayır"

"O çekiyor" dediğinde dönüp ona baktım.

"Ne ?"

"O...6 yıl önce de çekiyordu" Dedi sessizce. Kahvesinden bir yudum alırken onu izledim.

"Ortadan kaybolan oydu ama" dedim sinirle. Gözlerini devirip bana baktı. Bu göz devirme olayı Jennie'den miras kalmıştı. Ya etrafındaki herkesi etkiliyordu yada ben herkeste onun bir hareketini buluyordum.

bana masal anlatma| taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin