Selam :)
Kendi yazdığını yine kendi okuyan ben :(
**********
Her batan güneşin ardından karanlığa gömülür dünya ama biliriz ki sabah tekrar ışığı bize geri getirecek.
Bilinen bir karanlık bile korkutur bizi bazen geçmez dakikalar, saatler öyle bekleriz yeni günü.
Umut insanı hayatta tutan şey derler. Her kötü günün ardından güneş tekrar doğacak ve yeni bir başlayacak.
Peki o yeni gün yaşadıklarımızı da yok edecek mi?
Tüm gece pencerenin yanında oturup gün doğumunu bekledim. Bir saniye bile gözümü pencereden ayırmadan güneşin yükselişini izledim.
Ne mi oldu?
Hiç bir şey!
Çünkü güneş benim için doğmayı bıraktı. Ben dün gece de takılı kaldım.
Şimdi bu tekli koltukta kollarımı bacaklarıma sarmış dizime başımı koymuş öyle güneşi izliyorum.
Attığım o imza ile özgürlüğümü, hayatımın tüm kontrolünü ona verdim.
Savaş Karanlı.
Bunu neden yaptığını bile bilmezken önce okul hayatımla sonra en yakınımla vurdu beni.
Kendi geleceğimden vazgeçsem bile kardeşim için her şeyi yapacağımı o da biliyordu.
Ben tanımadığım birisi için bile hayatı söz konusuysa her şeyi yapabilecek biriyken Zeynep için nasıl yapmazdım. Hem Zeynep olmasa bile eminim ki o anlaşma yı imzalamam için başka şeyler yapardı.
Çok güçlüydü ve istediğini her türlü alacak biri olduğunu gösteriyordu.
Dün gece imzayı attıktan sonra beni çalışma odasının olduğu kattaki diğer odaya getirip Hiç bir açıklama yapmadan çıkıp gitmişti.
Saatlerdir oturduğum yerden kıpırdamazken ne gelen vardı ne giden.
Ne kadar süre geçti bilmiyorum Ben yine aynı yerde otururken bir anda kapı açıldı.
Hızla kapıya dönünce onunla göz göze geldik. Savaş gelmişti. Gözlerini birkaç saniye üstümde gezdirip odanın içindeki başka kapıya yöneldi.
Savaşın arkasından bende gittim telefonumu alıp Zeynep'in iyi olduğundan emin olmam gerekiyordu.
Kapı kulpunu açarken ''Telefonumu isti-'' Bir anda onu gördüğümde lafımı yarıda kesip hemen arkamı döndüm. lanet olsun adamın üstü çıplak tabi ya giyinme odası salak kumsal neden dalıyorsun sanki öyle pat diye ne yapacağımı bilemediğim için orada kalakaldım.
'' Geç otur geliyorum '' Sesini duymamla kapıyı hemen kapatıp aynı yere oturdum.
Bir dakika. Savaş neden üstünü burada değiştiriyor. En üst katta tek oda tabi ki burası onun odası ama beni neden buraya getirdi.
Oda ya hiç dikkat etmediğimi o an anladım dünden beri aynı noktada oturup dışarıya bakıyordum.
Kocaman siyah bir yatak iki siyah komodin pencerenin önünde iki adet bordo tekli koltuk ortasında yine siyah bir sehpa ve düz beyaz duvar boyasının üstünde siyah beyaz bir kaç tablo.
Tam onun gözleri gibi siyahla döşeli, onun olduğunun kanıtıydı zaten. Siyah mobilyalar odanın çok büyük olması ve tek duvarın tamamen cam olmasından dolayı tamamen güneşi içeri alıyor ve çok güzel gözükmesini sağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Gözlü Mafya (texting - Düz yazı)
Cerita PendekYanlış kişiye atılan mesajla başlayan hikaye... Kumsal : selam kuzucuk . işlem tamam. önce banka bildirimi sonra teslimat okeyy :) 05**** : Kuzucuk derken? 05*** : Kimsin sen? Kumsal : Okeyyy. anlaşıldı ters bir karakteriz? Kumsal : Sayın müşter...