Yinede Sevdik

Tedirgin

Alt tarafı bir yemek yiyecez.
Teklifini kabul ettikten sonra, elime tekrar telefonumu aldım ve facebook, twitter, instagram, hesapları var mı yok mu ? Varsa ne alemde bakmaya başladım. Bulmak zor olmadı, bütün profilleri halka açıktı. Derin gizlilik nedir bilmiyor gibiydi, yada her şeyi meydana dökecek kadar fazlaca cesur biriydi.

Işe arkadaş listesini kurcalayarak başladım, çoğu kızdı, facebook hesabını çok aktif bir şekilde kullanmıyor gibiydi, fakat geçmiş paylaşımlarına bakınca çokta çapkın biri olduğu kanaatine varabilirim, aşırı şekilde samimi birine benziyor, kızlarla yani.
Yorumlar'da genelde kızlarla laylaylom havaları.
Twitter hesabını bulamadım, muhtemelen gizliden bir hesabı vardır. Instagram hesabına giriş yaptığımda yıldızlar geçidi gibiydi, mübarek farklı farklı kızlarla samimi pozlar'dan başka bir şey yoktu. 
Birde kedi ve köpek sevdalısı bir adam gibiydi, vay arkadaş isimlerine bakınca onlar bile dişi hayvan.

Bir mesaj sesi geldiğinde telefonuma baktım, Derin'den di
"Otelin çıkışında  hemen sağda, sahile bakan bir restoran var, seni orada bekliyor olacağım."

Profilini stalk yaparken kendimle gurur duymuştum ama vaktin'de nasıl geçtiğini anlamamışım. Acaba çok mu geciktim de buluşma yerini değiştirdi diye sorguladım kendimi.
Daha sonra hazırlanmak için, bavuldan bir iki kıyafet parçası çıkarıp ütüledim ve çıktım. Ayağımda beyaz vans, altımda mavi kısa kot short, üzerimde ise bordo omzu açık uzun kollu bir bluz vardı, ve son olarak beyaz bir çanta kullanmayı tercih etmiştim, saçlarımı salık bırakışım boyun ve omuz dekoltemi bir nebzede olsa kapatmıştı...

Otelden çıkarken bir kaç bakışı üzerimde hissedince, bu görünüşte hiçte fena olmadığımın kanaatine vardım, gayet spor ve şık bir görünüşe sahiptim, fakat çok mu özenmiş gibi duruyordum acaba ?

Yemek yiyeceğimiz mekana geldiğimde Derin'i aradı gözlerim, gelmiş olmalıydı.. işte orada, o da spor bir tarz tercih etmişti spor ayakkabının üzerine, lacivert kumaş pantalon giymişti, üzerinde ise beyaz sade motifsiz bir polo t-shirt.

Gözlerim onunla buluştuğu anda oturduğu yere doğru gitmeye başladım. O da beni gördüğü an ayağa kalkmıştı, gülümseyip ona doğru yürümeye devam ettim.

Masaya vardığımda Derin'in dersine çalışmış bir şekilde geldiğini sezdim, öpmek, yada elimi sıkmak gibi her hangi bir hamle de bulunmamıştı, nazikçe gülümsemiş.

« Yine çok güzelsin, hayran kalmamak elde değil » demişti sandalyeyi oturmam için çekerken.

Gülümseyip, çektiği sandalyeye oturduktan sonra iltifatı için teşekkür edip etrafi seyretmeye başladım.

"Nasıl oldun ? Daha iyisin değil mi?"

"Iyi olduğumu düşünüyorum, tabi çok daha iyi günlerim olmuştu" dedim espiri yapmaya çalışırcasına, ve devam ettim

"Sen nasılsın ?"

"Çok iyim, seninle, kötü günlerimi geride bıraktığım bir andayım"

Yemekleri söyledikten sonra, laf lafı açmıştı, dün geceyle başlayıp, tatilden, eğlenceden, arkadaş şakalarından bahsederken saatler sonra sohbeti ilerlettiğimizi fark ettim, kahkahalar adeta havada uçuşuyordu, biri bitmeden bir diğerine gülüyorduk, öyle'ki muhabbet ederken yemeği bitirdiğimizi bile fark edememiştik.

Konuşmanın ortasında yanımızdan geçen garsonu durdurup  « Pardon, bize iki kahve lütfen » demişti ve çok seri bir şekilde başka bir konuya atlamıştı. O kadar hızlı bir şekilde gelişmişti ki herşey, ona kahve'yi sevmediğimi söyliyememiştim bile.