8. BÖLÜM: "PARMAK UÇLARINDA SAKLANAN ŞİFA''

23.7K 1.6K 614
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkısı: Can Koç - Gökyüzünü tutamam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkısı: Can Koç - Gökyüzünü tutamam

Oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayınız!💜

İnsanların da yan etkileri vardır. Bazıları başını döndürürken, bazıları mideni bulandırabiliyor.
Nicanor Parra

8. BÖLÜM: "PARMAK UÇLARINDA SAKLANAN ŞİFA''

Düştüğüm kuyuların nemli duvarları arasına sıkışıp kaldığımı hissediyor, yorgunluğumun göğsümü delip geçmesine izin veriyordum. Yorgunluk bazen bir bıçak olup kalbinizi bin bir parçaya bölebiliyor, üzerinize benzin döküp alevlendirebiliyordu parçalanan kalbinizi. 

Hissizdim. Yüreğimde hiçbir his yoktu, şikeste olan kalbimin tamir olması zaten imkânsızdı. Fakat ilk kez, ilk kez birinin sadece benimle yürümek istediği için yanımda durduğunu düşünmüştüm. İlk kez birinin çıkarı olmadan elimi tutmak istediğini sanmıştım, ilk kez yalnızlıkla taçlandırılan hayatıma birinin sırf benim için adım attığını sanmıştım.

Altında art niyet elbette aramıştım lâkin bulmak için çırpınmamıştım. Belki kimsesizlik matemimin bir nebzede olsa dağılmasını istediğim içindi aramamamın sebebi, bilmiyordum. 

Hangisiydi yüreğime çöken ağırlığın nedeni? Yanılmamak mı, yoksa ilk kez yanılmayı istemek mi?

Kalp kırıklığımın nedeni Arslan Kandemir değildi, onu anlıyordum. Ben kendi çıkarlarım için onun güçlü duruşunu, yalnız oluşunu, kalbindeki hayal kırıklığını kullanmıştım. O da benim yüzümü ve adımı kullanmıştı. Yıllarca. Yıllarca.

Kendi kalbimi kendim kırmıştım, bunun bilincinde olmak zelzeleler yaratıyordu dağılmış zihnimde.

Oturduğum koltukta kafamı geriye yaslayıp derin bir nefes bahşettim ciğerlerime, öfkem hâlâ yerli yerindeydi fakat mantığım durmadan konuşuyordu. Mantığım ona hak veriyordu. Kalbim haksız diye vaveylâlar yükseltirken ruhuma, mantığım haklı diye serzenişlerde bulunuyordu.

SESSİZLİĞİN ARDINDANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin